İsmailağa’da sıcakla savaş başladı
Yaz ayı gelip de sıcaklar başlayınca İstanbul başta olmak üzere sokaklar ve caddeler çekilmez oluyor. Ahlak ve namus kavramının her geçen gün ayaklar altına alındığı ülkemizin cadde ve sokaklarında başınız dik bir şekilde etrafı gözleyerek gezemiyorsunuz. Çünkü yatak odasında giymesi gereken kıyafeti dışarıda giyen, batı hayranı, kişiliğini moda canavarına kaptırmış kadınlar size fırsat vermiyor.
Nasıl fırsat vermiyor?
Mevla Teala Nur suresinde “Mümin kullarıma söyle gözlerini haramdan sakınsınlar” buyuruyor. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem de: “Birinci bakış senindir (göz önüne iraden dışında çıkan haram sana günah olarak yazılmaz) ikinci bakış ise senin değildir” buyuruyor.
“Tamam işte ne var bunda. Gözüne bir haram çarparsa sende hemen çeviri verirsin gözünü olur biter”
Bu normal bir Müslüman için. Bizler ruhsat ile değil azimet ile amel etmek zorundayız. Tasavvuf ahlakı bunu gerektirir.
İmam-ı Şafi (Rahmetullahi aleyh)in bir sayfayı alttaki satırları kapatarak okuduğu, bunun sebebinin de okuduğu cümleyi ezberlemesi olduğu söylenir. Bir gün dışarıda gezerken ipe asılmış bir kadın elbisesi görür. Hemen gözünü çevirdiyse de bir iz bırakmıştır İmamda. Medreseye gelir ve taktiğini uygulamaya koyulur. Ancak bu sefer başaramaz. Kalbine gelen izin izi bile büyük imama tesir etmiştir.
Bizler o kadar bile imana sahip değilken harama bakma serbestliğini nereden buluyoruz? Efendi Hazretlerimiz de: “Gözlerimin iyi görmediğine şükrediyorum” buyurarak bu büyük tehlikeye dikkat çekmiştir.
Özellikle tasavvuf ehlinin çok dikkatli olması gerekmektedir. İşlenen azıcık günahların tesiri büyük olduğundan, zikir ve rabıtaya etki ettiğinden dolayı şeytan ve nefsine fırsat vermemesi gerekmektedir. Yani bu zaman gözleri asfalta yapıştırma zamanıdır. Cemaatimiz Elhamdülillah bu konuda hassastır. Hatta bazıları yanında çanta bile taşır. Çantayı güneşten korunan bir insanın yaptığı hareket gibi gözlerinin önüne koyar ve karşısına aniden çıkacak muhtemel haramlardan sakınır.
Biraz gevşek olsanız, gözlerinizi azıcık kaldırıp vitrinlere bakayım deseniz eczanenin camında, marketin kapısında, kola arabasının arkasında bile haram karşınıza çıkacaktır. Böyle garip, acımasız bir ortamda yaşıyoruz. Tüm imkan ve olanaklarla maneviyatımıza kastedilen bir zamanda yaşıyoruz.
Ancak bu zamanda günahlardan sakınmak diğer zamanda sakınmaktan daha efdaldir. Ve o sakınmanın tadı çok ayrıdır. Tam nefsiniz size galip gelecek ve şeytanlar sevinecekken gözleri çevirmenizin, bakmamanızın ve üstüne üstlük bu sakınmanızı tövbe ve istiğfarla desteklemenizin hazzını başka bir şeyde bulamayabilirsiniz. Çünkü şeytanları ve nefsi mağlub edip Rabbinizi razı ediyorsunuz.
Allah cümlemizi razı olduğu kullarından eylesin.
www.ismailaga.info