Ömer Hocadan müthiş yazı: Sabah programları şeytan toplantısı gibi

Toplumun Ahlâkını Zehirliyorsunuz!

Bir milletin çöküşünü anlamak için toprağını kazmaya gerek yoktur. Ekranına bakın yeter.
Kimin neyle meşgul olduğunu öğrenmek istiyorsanız, manşetlere göz atın yeterince fikir verir zaten sizlere…

Sabah programları kılığında, şeytanın basın toplantısı yapılıyor adeta…

Bugünlerde Türkiye, bir “kayınvalide ve damat” rezaletini konuşuyor.

Sabah programı denilen ahlaksızlık mahkemelerinde, mikrofon uzatılmış iki yüzsüz utanmazın birbirlerine -af edersiniz- kur yapmasını, geçmişlerini ifşa etmelerini, aleni iğrençliklerini, utanmazca ilişkilerini tüm ülke izliyor.

Diğer bir deyimle izleyip gündemine almak zorunda bırakılıyor.

İşin en acı tarafı çocuklar da duyuyor tüm bunları…

İnsan sormadan edemiyor:

Ey ekran patronları!
Ey yapımcılar!
Ey RTÜK’ün suskun vicdanı!

Sizin bu milletin ahlâkıyla ne alıp veremediğiniz var?

Bir toplum, annesinden haya etmeyen bir nesil yetiştirirse;

Nikahı ayaklar altına alan bir rezilliği saatlerce yayınlarsa;

Orada iflas etmeyen ne kalır söyler misiniz?

Bunlar bir televizyon programı değil, toplumu çökerten birer operasyon aparatları…

Bu programlar koca bir milleti yaşarken gömmeye yemin etmiş; gözü dönmüş yozlaştırma canavarlarıdır.

Amaç reyting değil, rezilliktir.

Amaç gerçekleri ortaya çıkarmak değil, ahlâkı ortadan kaldırmaktır.

Düşünün!

Bir kız çocuğu, sabah annesiyle kahvaltı yaparken bu program açık.

Ve orada, bir damat, kayınvalidesiyle yaşadığı bu ahlaksızlığı anlatıyor.

Siz bu çocuğun hayâsını hayata adım atmaya başlamadan gömmüş oldunuz en cânî biçimde…

Akıl alır gibi değil!

Bir milletin mahremiyeti nasıl bu kadar ayaklar altına alınır kardeşim? Nasıl?

Bu rezil yayınlar yüzünden zina normalleşti.
Mahremiyet bitti.
Nikah küçümsendi.
Çocuklar hayâdan koptu.
Yaşlılar bile utanmaktan vazgeçti.

Ve millet olarak biz, buna göz yumarsak, yarın çocuklarımızın alnına utanmazlık yazılacak…

Müslümanlar!

Toplumun utanma refleksi, ekrandan jiletle kazınıyor.

Yeter artık! Dur deyin bu rezalete!

Ey yetkililer!

Bu yayınları susturmak bir sansür değil, bir temizliktir.

Zira bu programları yapanlar, sadece haber değil, toplumun felaketiyle oynayanlardır.

Bu yaşananlar, tesadüf değil. Bu sistemli bir yıkım.

Son sözüm şudur:

Biz bu çürümeyi sineye çekersek;
kendi çocuklarımızı, kendi ellerimizle ekran zebanilerine teslim etmiş olacağız.

Artık yeter!

Kapanmalı bu yayınlar.
Susturulmalı bu ahlaksızlıklar.
Uyandırılmalı bu millet.

Çünkü daha fazla geç kalınırsa, utanmanın bile adı unutulacak ecdad yadigarı bu topraklarda..

Ve bir millet, hayasını yitirdiğinde, artık her şeyini yitirmiş olacak bu coğrafyada…

Ömer Faruk Korkmaz Hocaefendi

PAYLAŞ

YORUM YAZIN