Tek çare boşanmak değildir!

1- Dünya’nın nasıl bir yer olduğunu Kur’an’dan öğrenmeyen kişi mutlak aldanmıştır. Onu dünyanın sahte yüzüyle aldatacak kol geziyor artık. Reklamlar, diziler, filmler ve bilumum iletişim araçları koca bir yalanla aldatıyorlar insanımızı.

2- İyi bir evin, lüks bir aracın ve aylık ciddi de bir gelirin olursa dertsiz tasasız bir hayata yelken açtın demektir diyorlar.Oysa heyhat. Bütün bunların hiçbiri gerçek bir mutluluğun sebebi değildir ve hiçbir zaman da olamayacaktır.

3-Dünyanın nasıl bir yer olduğuna dair Kur’an’a baktığımızda karşımıza toz pembe bir tablo çıkmıyor. Bilakis, korku, açlık, mal, can ve ekin kaybıyla türlü imtihanlardan geçeceğimiz bir hayat çıkıyor karşımıza.Bunları yaşayacak ve bu zorluklara göğüs gereceksiniz buyruluyor bize.

4-Peki neden? Nefsimizin pek istemediği bu imtihanlara tahammül etmek hem bize ciddi bir olgunluk katacak hem de ebedî hayatımız için ciddi bir sermaye olacaktır.

5- Yani hiç eğip bükmeye gerek yok: Bu dünyada hakiki bir rahatlık bekleyenin hayalleri alt üst olur. Bu hayatta uzun süreli bir zevk peşinde olanın toz pembe düşleri kabusa döner. Gerçekçi olmalıyız. İmtihan için yaratıldık ve sabretmekle mükellefiz.

6- Bu hayata yalancı bir maske giydirenler ise feci şekilde aldatıyorlar Müslümanları. Bu sloganlara kanan müslümanlar da tam her şeyi yoluna oturttuğunu sandığında ya bir cenaze haberiyle yıkılıyor ya da ciddi bir hastalığa mübtela olduğunu haber aldığında.

7-Bir adım sonrasında psikiyatride buluyor kendini.Kanmayın kardeşim bu yalanlara. Dünyayı olduğu gibi kabul edin,gerçekçi olun ve öyle yaşayın. Abdullah b.Mes‘ud (radıyallahu anh) ne güzel buyurmuş: “Dünyanın tamamı gam ve kederden ibarettir. Yaşanan mutluluk ise kâr sayılır.”

8-Dünyada böyle yaşayan bir mümini hiçbir musibet yıkamaz. Fakat dünyasını her yönüyle sıfır problem bir hayata dönüştürebileceğini sanan Müslümanı ise en ufak bir zorluk yer ile yeksan eder.

9-Dünyevileşmenin girmedik ocak bırakmadığı zamanımızda en büyük sorunlarından biri de işte bu ‘aldanmışlıktır.’ Bu nedenle kirada oturanımız ev sahibi olmakla, bekar olanımız evlenmekle, fakir olanımız zengin olmakla tüm problemlerinin hallolacağını sanır.

Ömer Faruk Korkmaz Hocaefendi

PAYLAŞ