Bidatçiler yüzünden Müslümanlar kısır tartışmalara sürükleniyor
Şahit olduğunuz üzere gün geçmiyor ki, diplomalı bir sapık İslam’a aykırı bid’at bir görüş ortaya atmasın. Vehhabi selefisi, şiası, şia borazanı, tarihselcisi, mealcisi ve dahası… Peygamberimizi, ashabını, müctehidleri dinde etkisiz gösterip sonra Kur’an’a dadandılar. Kendi kıt akıllarıyla Kur’an’ı yorumlayıp, tezatlarını “Allah’a isnat” edecek kadar gafilleştiler. Geleceği bilmez dediler Allah’a iftira ettiler, tefsir edemez, hüküm koyamaz dediler Peygamberimize iftira ettiler. Ve nihayet Kur’an’a iftira edecek hale geldiler.
İslam alemi bize güler hale geldi. Misalen bir cahilin nasıl olur da din adına konuşup Allah’a cehalet isnat ettiğine hayret ediyorlar.
Müslümanlar arasına bu fitnenin sokulmasının en büyük amacı muhakkak ki, Müslümanların zihninin bulandırılması, Ehli Sünnetin bozulması ve en azından büyük bir bilgi kirliliği oluşturulması.
Biraz daha geniş açıdan baktığımız zaman başka amaçlar da görmekteyiz.
Mesela İslam’a tarih boyunca en büyük hizmeti yapmış olan bizlerin içinden böyle hainler çıkartıyorlar. İslam’ın bayraktarı olan bizler kafirlerin komedi malzemesi haline geliyoruz.
Kafirler avuçlarını ovuştura ovuştura manzarayı seyrediyor. Çünkü kendi dinlerinin bozulmuş olduğunun farkındalar ve İslam’da da aynı şeyi görmek keyif veriyor onlara. Hem bu sayede Müslümanları ihtilafa sürükleyerek birlik ve beraberliklerine engel olabiliyorlar.
GÜNDEME YOĞUNLAŞAMIYORUZ
Bu bid’atçiler İslam alimlerinin gündemini o kadar meşgul ediyor ki, Ehli Sünnet İslam alimleri bütün gücünü kafirlere, misyonerlere, ateistlere, gündemde İslam üzerinde oynana oyunları deşifreye, İslam’ın üzerindeki harici tehditlere sarfetmesi gerekirken bu bid’atçilerle uğraşmak zorunda kalıyorlar.
Şu bid’atçilere bakın. Hiç kafirlerle uğraştıklarını gördünüz mü? Göremez siniz. Çünkü dertleri İslam değil. Dertleri Müslümanları ihtilaf sürüklemek ve meşgul etmek.
Türkiye’de İslam alimleri bir densizin ortaya attığı “Adem’in babası var mı yok mu” tartışmasına odaklanırken dünya bir harbin içine sürükleniyor. Hıristiyanlık alemi İslam’ı terör dini olarak gösterme çabası içinde binbir çeşit kumpas kuruyor.
Yahudiler dünya genelinde fitne kaynatırken Filistindeki siyonist emellerine ulaşmanın derdiyle türlü oyunlar oynamaktadır.
Ateist, budist ve koministler çeşitli projelerle içimize kadar girmeye çalışmaktadır.
Dünya bir olmuş İslam’a saldırırken adam kalkıp “Adem’in babası da var” diye bir saçmalık ortaya atıyor. Üç kafadar olup Tv’ye çıkıyorlar Ümmete inkardan başka verecekleri hiçbir şeyleri olmuyor. İslam alemi, Müslümanların sorunları, zulüm altında inleyen İslam coğrafyası hiç umurlarında değil. Çünkü dertleri değil. Kafalar karışsın kafi onlar için.
OYUNA GELMEMEMİZ LAZIM
Bizler elbette bu cahillerin cehaletini ortaya dökeceğiz ancak İslam aleminin sorunlarından da gafil olmamamız lazım. Müslümanların gündemini kaçırmamamız lazım.
Kendmizi geliştirelim, klasik İslam eserleri dışında farklı alanlarda ilmi kaynaklara da müracaat edelim, dünya dinlerini, tarihlerini, oyun ve entrikalarını iyi bilelim. İslam coğrafyasına ve tarihine hakim olalım. Olalım ki, bize oynana oyunları daha iyi anlayabilelim.
Öyle bir şuur hası olsun ki sizde hiçbir küfür rüzgarı imanınızı sarsamasın. Ve en önemlisi sizden sonra İslam’a bayraktarlık edebilecek bir nesil yetiştirebilmenizdir.
Biz göremesek de İslam’ın en parlak dönemini belki de neslimiz görecek veya önderlik edecektir.
Allah (Celle Celaluhu) yar ve yardımcımız olsun…