İlim Sorumluluk Demektir – Ebubekir Sifil Hocaefendi

İlim, sahibine tevdi edilmiş ilahi bir emanettir. Bu sebeple onu elde etmek kadar, gereklerini yerine getirmek de ilim adamı için büyük bir sorumluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.

Aşağıda okuyacağınız anekdot, “Kulları içinde Allah(c.c.)’tan en çok alimler korkar” mealindeki ayetin kendilerine yüklediği derin sorumluluk hissinin tazyikiyle hamiyyet-i diniyye ve gayret-i diniyye sahibi gerçek ilim adamlarının dinî/toplumsal duyarlıklarını yansıtmaktadır.

Yıl 1902. Sultan II. Abdülhamid Han dönemidir. Kendini bilmezin birisi, îbn Âbidîn’in Reddu’l-Muhtâr’ında yer alan bir ifadeyi gerekçe göstererek, -kıymeti ehlince malum olan- bu kitabı “jurnallemişti.”

Sultan II. Abdülhamîd Han, bu kitabın hemen toplatılmasını emretti ve kitap, özel kütüphanelerden teker teker müsadere edilmeye başladı.

Dönemin ileri gelen alimlerinden Tikveşli Yusuf Dıyâuddîn Efendi ve Rizeli Muhammed Ferhat Efendi bu uygulamadan haberdar olur olmaz, hemen apar-topar saraya gidip huzura çıktılar. II.Abdülhamid Han’a, Reddu’l-Muhtâr gibi, her alimin evinde bulunan ve ulemanın büyük itimadına mazhar olan bir kitabın, bu şekilde kütüphanelerden müsadere edilmesinden ilim aleminin duyduğu rahatsızlığı dile getirdiler ve kitabın toplatılmasına gerekçe gösterilen ifadenin hemen bütün Fıkıh kitaplarında mevcut olup, Sultan’ın zatına yönelik bir durum olmadığını dile getirdiler ve II. Abdülhamid Han’ı ikna etmeyi başardılar.

Bunun üzerine Reddu’l-Muhtâr, toplatıldığı kütüphanelere teker teker iade edildi ve hakkında bir rapor yazarak bu eseri jurnalleyen bürokrat, tenzil-i rütbeye tabi tutularak basit bir belediye görevlisi olarak taşraya sürgün edildi.

Yeri geldiğinde “en köşeli laflarla” ulemayı “ümera yaltakçılığı”yla suçlayan, pasiflik, pısırıklık, hayattan kopuklukla itham edenler nerede?

Ebubekir Sifil Hoca”İslam ve Modern Çağ-1″ adlı eserinden…

PAYLAŞ