Vahiy nasıl gelir hadisi Arapça Türkçe

حَدَّثَنَا عَبْدُ اللّه بْنُ يُوسُفَ، قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ ـ رضى اللّه عنها ـ أَنَّ الْحَارِثَ بْنَ هِشَامٍ ـ رضى اللّه عنه ـ سَأَلَ رَسُولَ اللّه صلى اللّه عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللّه كَيْفَ يَأْتِيكَ الْوَحْىُ فَقَالَ رَسُولُ اللّه صلى اللّه عليه وسلم

 (‏ أَحْيَانًا يَأْتِينِي مِثْلَ صَلْصَلَةِ الْجَرَسِ ـ وَهُوَ أَشَدُّهُ عَلَىَّ ـ فَيُفْصَمُ عَنِّي وَقَدْ وَعَيْتُ عَنْهُ مَا قَالَ، وَأَحْيَانًا يَتَمَثَّلُ لِيَ الْمَلَكُ رَجُلاً فَيُكَلِّمُنِي فَأَعِي مَا يَقُولُ )‏

قَالَتْ عَائِشَةُ رضى اللّه عنها وَلَقَدْ رَأَيْتُهُ يَنْزِلُ عَلَيْهِ الْوَحْىُ فِي الْيَوْمِ الشَّدِيدِ الْبَرْدِ، فَيَفْصِمُ عَنْهُ وَإِنَّ جَبِينَهُ لَيَتَفَصَّدُ عَرَقًا‏.‏

Bize Abdullah ibn Yûsuf (217-218?) tahdîs edip şöyle dedi: Bize Mâlik ibn Enes, Hişâm ibn Urve (61-146)’den, o da babası Urvetu’bnu’z-Zubeyr’den, o da mü’minlerin annesi Âişe (58;radıyallahü anh)’den haber verdi ki (şöyle demiştir:) Haris ibn Hişâm (18, radıyallahü anh), Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’dan “Yâ Rasûlallah, sana vahy nasıl gelir?” diye sordu. Resûlüllah:

“Bâzı vakitlerde bana çıngırak sesi gibi gelir ki, bana en ağır geleni de budur. Benden o hâl gider gitmez, (meleğin) bana söylediğini iyice bellemiş olurum. Bazen de melek bana bir insan olarak temessül eder, benimle konuşur, ben de söylediğini iyice bellerim buyurdu.

Âişe (r.anha) şöyle dedi: Rasûlüllah‘ı, soğuğu pek şiddetli bir günde kendisine vahy inerken görmüşümdür, (işte öyle soğuk bir günde bile) kendisinden o hâl geçtiği vakitte şakaklarından boncuk boncuk ter akardı.

Sahih-i Buhari

PAYLAŞ