Birden fazla hac ve umre yapmanın hükmü
Birden fazla defa haccetmek farz olmadığı gibi sünnet de değildir, nafiledir. Birden fazla umre yapmak da aynen birden fazla defa hac yapmak gibi nafiledir.
Bazı durumlarda birden fazla defa hac-umre yapmak gerekebilir. Adak haccı/umresi ve bozulan bir nafile haccı/umreyi kaza etmek gibi…
Elbette hac-umre tekrar tekrar yapılabilir. İmkân sahibi olanların yapması da lazımdır. Çünkü Ebu Said el-Hudrî (R.A.)’den rivayete göre Resûlullah (S.A.V) Efendimiz, ALLAH Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu bildirdi:
“Şüphesiz, bedenine sıhhat ve afiyet verdiğim, geçimini de geniş kıldığım bir kul, beş yıl geçer de bana gelmezse elbette hayır ve bereketten mahrumdur.”1
Bu hadis-i şeriften sonra oldum olalı bu soruyu ve sorunun sahiplerini anlayamamışımdır: “Niçin tekrar tekrar hacca ve umreye gidiyorsunuz? O parayı falan yere verseniz, daha iyi olmaz mı?”
Tat alma duygusunu yitirmiş birisine balın lezzetini nasıl anlatabilirsiniz? Görme duygusunu yitirmiş birisine Cennet gibi bir yeri nasıl tarif edebilirsiniz? Kulağı duymayan birisine insanı mest eden ulvî sedayı nasıl hissettirebilirsiniz? Aküsü biten bir araba çalışabilir mi? Kirli elbise ve vücudu yıkama ihtiyacı duymaz mısınız?
Hacca ve umreye tekrar tekrar gidişleri eleştiren kişilere şunu söylemek isterim: Deniz kenarında veya başka bir yerde “tatil” yapmanın maliyetini hesaplayın, bir de haccın veya umrenin. Haccın ve umrenin maliyetinin çok daha düşük olduğunu görürsünüz.
Bu arada hacca ve umreye giden kardeşlerimize tavsiyemiz şudur: Lüks otellerde konaklayıp açık büfe yemek yiyerek “lüks tarifeye” dahil olmak yerine, o tarzda bir kişinin harcayacağı parayla aile fertlerinden veya arkadaşlarından bir-iki kişiyi daha götürmek… Ta ki onlar da o manevi güzellikleri görsünler, o mübarek beldenin kokusunu duysunlar, oradaki nurani haletten istifade etsinler, feyz alsınlar…
Birden fazla hacca-umreye gitmek nafiledir. Nafile, hiçbir emir ve mecburiyet olmadan kulun kendi isteğiyle yaptığı bir takım iyi işlerdir. Fakat bu nafilenin farz veya vacibin hakkına tecavüz etmemesi ve onların ihmaline sebep olmaması gerekir. Böyle olduğu takdirde nafile olmaktan çıkar ve haram haline gelir. Çünkü dinde şart olan, farz, vacip, sünnet ve nafileyi, vazifelerin ehemmiyet derecelerini bilmek ve onları bu sıraya göre işlemektir. Bu itibarla birden fazla defa hacca-umreye gitmek isteyen bir Müslüman, bu hareketinin diğer vazifelerini aksatıp aksatmadığına, bu paranın dine hizmet için daha verimli bir yere bağış edilmesinin mümkün olup olmadığına dikkat etmelidir. Çünkü nafile olarak hacca-umreye gitmektense, o parayı Müslümanların ihtiyaçlarına ve umumun faydasına harcamanın daha efdal olduğuna dair verilmiş müteaddit fetvalar da bulunmaktadır.
Kendi memleketimizin en zaruri ihtiyaçlarına ve en hayati davalarına bir kuruş veremeyen, hatta zekâtı bir takım hilelerle veren bir insanın her sene hacca-umreye gitmesi, din için olmaktan ziyade nefis için yapılmış bir hareket olur. Kendi nefsanî arzularımızı tatmin için yaptığımız her hareket iyi bir görünüşe sahip olsa da ibadet değildir. Böyleleri Allah huzurunda sevap ve mükâfat yerine, harp meydanından kaçanların uğrayacakları cezayla karşı karşıya kalacaklardır. Çünkü mürüvveti olmayanın takvası makbul değildir.
Unutmayalım, Rabbimiz bizi bizden daha iyi bilmektedir.
Bu nedenle kişileri anlamadan, yalnızca dış sebeplere bakıp eleştirmeyelim. Zaten gösteriş için defalarca hacca-umreye gidenlerin ellerine geçecekleri sadece turistik bir geziden fazlası değildir.
Enes b. Malik (R.A.) den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:
“Kıyamete yakın ümmetimin zenginleri, sadece seyr ü safa niyetiyle hac yapacaklardır. (Bir bakıma Paris’e, Londra’ya eğlenmeye gitmeyip Hicaz’a gezmeye gideceklerdir.) Ümmetimin orta sınıfı, ticaret niyetiyle hac yapacaklardır. Fakirler de dilenmek için hacca gideceklerdir. Ulema ise riya ve şöhret için hac yapacaklardır. (Yani falan hoca beş defa, filan hoca on defa hac yaptı, umre yaptı desinler diye hac yapacaklardır)”2 buyurmuştur.
İkinci defa hacca gitmek, umre yapmak tüm hacca gidenlerin gönül arzularıdır. Çünkü bu insanın hayatta ulaşabileceği en büyük saadettir ve bunu ancak yaşayanlar bilir. O mekânlara tekrar gitmeyi, o duyguları tekrar yaşamayı istemek suç olamaz. Gidip görmeden, yaşamadan bu tarz yorumlarda bulunmayalım.
Gitmeyen bir defa, giden bin defa yanarmış. Haccımızı, umremizi ve tüm ibadetlerimizi samimi niyetlerle yaşamayı Allah Teala herkese nasip etsin. Âmin.
dipnot
(1) İbn-i Hıbban; Hac: No:3703; 9/16, Beyhekî, Es-Sünenü’l-Kübra; Hac; No: 10529; 8/84 Abdürrezzak, Musannef, No: 8826, 5/13
(2) Deylemi, Firdevs, No:8689, 5/444