Dünya mı Ahiret mi?

Yüce Allah buyuruyor:
   Bu dünya hayâtı ancak bir eğlence ve oyundur. Âhiret yurdu ise, işte gerçek (ve kalıcı) hayat odur. Keşke (insanlar) bunu bilseler! (Ankebût – 64)

Dünya hayâtı gerçekten geçici bir eğlence ve anlamsız bir oyundur. Çocuklar küçücük oyuncak arabaları, bebekleri ve silahları ile oynayıp eğlenirken aralarında tartıştıkları ve kavga ettikleri gibi yetişkinlerde büyük arabalarla, canlı bebekleriyle ve gerçek silahlarla oynayıp eğlenirken (tatbikat yaparken) birbirleriyle tartışıp kavga eder, hatta işi savaşa kadar götürürler.

   Sonra, bir zil sesi çocukların oyun ve eğlencelerine son verdiği gibi, Azrâil’in bir gür sesi de yetişkinlerin oyun ve eğlencelerine son verir ve dünya hayatları ölümle noktalanıverir.

   İşte’ oyun, eğlence, koşma, koşuşturma, tartışma, kavga, savaş, yorgunluk, bıkkınlık, stres, yaşlılık ve hastalık derken, ölümle noktalanan bir hayat öyküsü!..

   Âhiret yurdu ise, işte gerçek ve kalıcı hayat ancak odur. Ah! İnsanlar bunu bilseler ve âhiret âlemine boş elle gitmeseler!

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
 Dünyada bir garip gibi ya da bir yolcu gibi ol! (Buhârî)

   Gâfiller farkında olmasa da insanlar gerçekte bu dünyada garip bir yolcu gibidir. Çünkü yıllarca çalışıp çabalayanlar, sınavlarda başarılı olanlar, belirli makamlara, mevkilere gelenler ve iş güç sahibi olup mal, mülk edinenler, Yanlarına bir el çantası bile alamadan yoksul bir garip gibi âhiret âlemine göçüp gitmiyorlar mı?

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
   Akıllı kişi, nefsini denetleyen ve ölümden sonrası için hazırlığını yapandır. (Tirmizî – İbni Mâce)

   Aklın görevi güncel yaşantıyı aşıp ilerisini görmek ve ölüm gelmeden, ölümden sonrası için gereken hazırlığı yapmaktır.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
   Kim dünyasını çok severse, âhiretine zarar verir. Kim de âhiretini çok severse, (o da) dünyasına zarar verir. Ancak siz, geçici olana kalıcı olanı (âhireti) tercih ediniz. (Hâkim -Ahmed İbni Hanbel)

   Dünyaya, dünyada kalacağı ve âhirete de âhirette kalacağı kadar çalışan ve ikisi çatıştığı zaman geçici olana (dünyaya), kalıcı ve sürekli olan âhireti tercih eden kimse gerçek mü’mindir.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
   Yaşam koşulları sizden daha aşağı olanlara bakınız, sizden daha üstün olanlara bakmayınız. Bu üzerinizdeki (sağlık, huzur ve mutluluk gibi) Allah’ın nimetlerini aşağı görmemeniz (ve şükretmeniz) için en uygun bir davranıştır. (Buhârî – Müslim)

   Sosyal yaşantıları kendilerinden daha üstün olanlara bakanlar, ya aşırı dünya sevgisi ya da kıskânçlık duygusu ile onlarla yarış etmeye kalkışırlar. Harç, borç, çek, senet, kredi kartı ve taksitli satışlarla yarışı belirli bir yere kadar götürmeyi başarsalar da sonunda borç bataklığına batıp bunalıma girer, dünya ve âhiretlerine yazık ederler.

PAYLAŞ