Binali Yıldırım’ın Tarikatlarla alakalı sözlerine cevap
Başbakan Binali Yıldırım, Diyanet İşleri Başkanlığınca Haymana ilçesinde düzenlenen 34. İl Müftüleri İstişare Toplantısı’nda konuşma yaptı. Tarikat ve cemaatler hakkında kışkırtıcı ifadeler kullanması dikkat çekiciydi.
TARİKATLAR!
Binali Yıldırım toplantıda şöyle seslendi:
“Müslümanların iyi niyetini istismar etmeye asla ve asla izin vermemeliyiz. Tarikatların işi irşad etmektir. Tarikatların işi ticaret değildir, siyaset değildir, vatandaşın dini duygularını istismar ederek, kendi karanlık menfaatleri uğruna vatandaşları ifsat etmek değildir. Bunun bedelini bu ülke 15 Temmuz’da ödedi. Yıllarca hayır, hasenat, İslam ve insanlık için bir milleti, bir İslam dünyasını sömüren bu karanlık mihraklar sonunda gerçek yüzünü 15 Temmuz’da gösterdi.
Şekilci, hurafeci eğilimlere meydan vermemek için hayatın her yerinde olmak durumundasınız. Dinimiz İslam’ı, Kur’an-ı, sünneti seniyyeye uygun bilgileri, mutlaka insanlara siz aktarmalısınız. Ancak bunu yaptığınız zaman sapkın eğilimler, hurafeciler kendilerine zemin ve yer bulamayacaktır.”
EL-CEVAP
1- Binali Yıldırım tarikatlardan bahsederken genelleme yapıyor ama “irşad etmeliler” dediğine göre hak yolda olan tarikatlardan bahsediyor. Çünkü diğerleri zaten ifsad ediyor. O halde bu pencereden bakarak yorum yapıcaz.
TARİKATLAR TİCARETLE UĞRAŞMASIN!
2- Allah yolunda hizmet eden hak tarikatlar yardım istese para toplasa adı “dilenci, milletin sırtından geçinen tarikat” olarak çıkar ve bu sefer “milletin parasıyla saltanat süren tarikat” diye karşı çıkarsınız. Tarikat mensupları ticaret ile uğraşsa “ticaret yapmasınlar” dersiniz. Devlet destek de vermiyor, ne yapacak bu tarikatlar! Adam hoca, gerçek alimlerden icazet almış, devletin bünyesine girmeden kendi yetiştiği topluluk içinde insanları irşad ediyor. Talebe yetiştiriyor. Bu adamın ailesi var, geçimi var. Birileri de bu adamın geçimini temin etmek için ticaret yapıyorsa kim karışabilir.
3- Kur’an’da ticaret helal kılınmışken, Hazreti Ebubekir, Hazreti Osman ve nice sahabeler bile ticaret yapmışken, Peygamberimiz ticareti övmüşken kim kalkıp da ticareti yasaklayabilir? Allah’ın helal kıldığı ticareti kim haram kılabilir?
(Bu söylemden başka birşey kastediyorsa açık açık söylesin, genelleme yaparak Müslümanları zan altında bırakmasın)
4- Tarikatlar milleti irşad etsin ama siyasilerin hatalarını söylemesin! Neden? Çünkü itibarı zedeleniyor. O halde! Siyasete karışmasın…
Kim karışacak siyasete? M. İsyanoğlu ve avanesi başbakanlıkta, Cumhurbaşkanlığında eleman konuşlandırıp belediyelerde kadrolaşırken ses çıkartmayanlar tarikatların siyasilerin hatalarını eleştirmesini hazmedemiyor, ne yazık!
5- Hak ve batıl ayırımı yapmadan “kendi karanlık menfaatleri uğruna vatandaşları ifsat etmek değildir” ifadesiyle bütün tarikatların karanlık menfaatleri varmış da insanları ifsad ediyormuş gibi bir algı oluşturması da gerçekten dikkat çekicidir.
6- Fetö’yü bahane ederek tarikat ve cemaatlere karşı kışkırtıcı ifadeler kullanmak ise yine M. İsyanoğlu ve avanesinin başlattığı, mason kanallarında yürütülen karalama sürecinin bir eseridir. Başbakan’ın da aynı söylemleri kullanması gerçekten çok üzücüdür.
7- Keşke Diyanet Kur’an ve Sünnet bütünlüğünde milleti irşad etse de Müslümanların itikadını bozan alçaklara “dur” diyebilse. Ama maalesef Fetö’ye bile ancak 15 Temmuz darbe girişiminden sonra karşı çıkmış olan Diyanetin, Hazreti Adem’e baba bulanlara, Maymunlarla başka bir türde birleşiyoruz diyenlere, kaderi inkar edenlere, sünneti/haadisleri inkar edenlere, Allah geleceği bilmez diyenlere ve daha nicelerine hiçbir sesi çıkmamaktadır. Tam aksine bu görevi hak tarikatlar üstlenmiş durumdadır ve Fetösüyle, Mitösüyle türlü hurafeci bidatçisiyle geçmişten günümüze ilim bazında mücadele etmekte, gereken cevapları vermektedir.
SONUÇ
Hükumet yetkililerine İslami alanı ehline bırakmalarıNI, fetva vermekten son derece kaçınmalarını ve kışkırtıcı ifadelerden sakınmalarını tavsiye ediyoruz.
Bu gün kanaat önderleri, alimler, hocaefendiler birlik olalım, beraber olalım şu zor zamanda destek olalım derken hükumet adeta tefrika çıkartmak/ortamı gerM ek için yeni söylemler ortaya atmaktadır.
Birileri Devlet içinde; bahusus “İslami kesimde” huzursuzluk, kargaşa, kaos meydana getirmek istemektedir ve maalesef hükumet de bu oyuna alet olmaktadır.
www.ihvanlar.net