Tarihselci Mustafa Öztürk’ün Kur’an’a iman problemi

    Bildiğiniz gibi birileri, dış tehditler bizi beklerken Türkiye’nin gündemini meşgul etmek adına ortalığa bazı iddialar atıyorlar ve tartışma alanı oluşturuyorlar. Çocuk sayılan yaşta nikah meselesinden tutun Nuh a.s cep telefonu kullandı diyene kadar…

SEVGİLİ OLUR AMA NİKAHA KARŞILAR

   Takip edenlerin bildiği üzere toplumumuzda çocuk sayılabilecek bir yaşta küçük kızla nikah olması tartışılıyor. Tartışmayı yapanlar da zaten nikaha karşı olan ve sevgili adı altında yapacağını yapan zihniyet.

   16 yaşındaki kızla tatile çıkan 40 yaşındaki adam magazinde “sevgili yapmış” haberleriyle yaldızlanıyor ve alkışlanıyor. Bir kişi 16 yaşındaki kızla “nikah” kıyarak işi resmiyete dökse sübyancı oluyor ve buna “çocuk yaşta evlilik” diyorlar.

   İşte olayı gündeme taşıyan zihniyet bu.

   Bunlar nikaha karşı olduklarından İslam ve Müslümanlara çamur atmak adına Kur’an ayetlerinde geçen hakikati kabul eden Müslümanlara “sübyancı” diyerek kendilerince hakaret ediyorlar.

BİLMEDEN ANLAMADAN YORUM…

   Birileri iftira ederken diğerleri de cahilliklerinden dolayı Kur’an’ı müdafaa etmek yerine iman zayıflığından dolayı karşı tarafı haklı görerek bu ayetleri ne yapacağını düşünüyor.

Halbuki,

•    Kur’an-ı Kerimde bir şey helal kılınıyorsa bu farz demek değildir. Yani bunu yapmak zorunlu değildir.
•    Kur’an geçmişe, geleceğe, bütün dünyaya hitap eden evrensel bir kitap olduğu için tüm insanlığın ihtiyaçlarını ve yaşam şartlarını karşılamak için farklı hükümler içerir.
•    Bir ihtiyaç olması halinde “helal” olması sebebiyle bu hükümler icra edilebilir.
•    Nikah farklı bir şeydir evlilik/ilişki ayrı bir şeydir. Bu ikisinin farkını bilmeyenler buradaki hikmeti de anlayamazlar.
•    Nikah akittir, bağdır. Bu bağ bazı (savaş sonrası gibi) toplumsal hallerde kızların güvenceye alınmasına yardımcı olmuştur ki bu gün batıda bir çok Müslüman aile kızını yanlış yollara düşmesinden korktuğu için erkenden baş göz etmenin planlarını yapmaktadır.
• Yani bu hüküm bir genişliktir. Zaruret halinde kullanılabilir. Bu gün örfümüzde böyle bir ihtiyaç olmadığı için zaten kimse teşebbüs etmemektedir ki olması gereken de budur. 

İMAN PROBLEMİ OLANLAR TARİHSELCİLİĞE GÖMÜLDÜ

   Mustafa Öztürk gibi zatlar da “içinde hiçbir eksik bulunmayan” ve “her ayetinin Allah’tan olduğuna şüphe olmayan” dahası “bütün alemlere gönderilen” ve “kıyamete kadar hükmü geçerli olan” Kur’an’ın konuyla alakalı ayetlerini yok sayarak birilerini memnun etmek adına çıkış yolunu tarihselcilikte arıyor.

  Geleneğe göre Kur’an’da çocuk yaşta evlilik varmış, çözüm tarihselcilikmiş!

    Allah’ın ayetinde hikmet aramak yerine “o döneme hitap eden bir ayet” diyerek yok saymaya çalışıyor.

   Böyle bir Müslümanlık olur mu? İman bu mu? Teslimiyet bu mu?

   Ne ara Allah’ın kelamını sorgular hale geldiniz? Allah’a “din adına” meydan okumaya başladınız?

    Bizim tüylerimiz ürperiyor! Allah’a teslim olmak ve “Rabbim ne buyurmuşsa yerli yerindedir, bir hikmeti vardır, hikmet aramak zorunda da değiliz, o bizim Rabbimiz” demek yerine Allah’ın ayetlerini yok saymaya çalışıyorlar.

   Neshi kabul etmiyorlar kendileri işlerine gelmeyen ayeti kendilerince neshediyorlar.

   Yuh olsun böylelerine…

www.ihvanlar.net

EBUBEKİR SİFİL HOCA’NIN KONUYLA ALAKALI YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN