Helal Gıdanın Önemi

  Yediğimiz ve içtiğimiz şeylerin helal mi haram mı olduğuna veya içine haram karışmış olabileceğine dikkat ediyor muyuz? Yoksa ucuz olan ne ise onu mu alıyoruz? Helal gıdanın önemini anlarsak bu konuda dikkat etmemiz gerektiğini de idrak ederiz.
Kuran-I Kerimin helal ve haram konusundaki ayetleri
   Ey insanlar, bütün yeryüzündeki nimetlerimden helal ve tayyib olmak şartıyla yiyin; fakat şeytanın adımlarına uymayın! Çünkü o sizin açık bir düşmanınızdır. (Bakara:168)
   Ey iman edenler, size kısmet ettiğimiz rızıkların tayyib olanlarından yiyin ve Allah’a şükredin, eğer yalnızca O’na tapıyorsanız! (Bakara:172)
   O, size yalnız şunları haram kıldı: Ölü hayvan, kan, domuz eti, bir de Allah’tan başkası adına kesilen hayvanlar. Sonra kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa, başkasının hakkına tecavüz etmemek ve zaruret ölçüsünü geçmemek şartıyla ona da bir günah yükletilmez. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir. (Bakara: 173)
   “Artık elde ettiğiniz ganimetten helâl ve tayyib olarak yiyin ve Allah’tan korkun! Şüphesiz ki Allah, Gafurdur (çok bağışlayandır), Rahîmdir (çok merhamet edendir).” (Enfâl:69)
   Leş, kan, domuz eti, Allah’tan başkasının adı anılarak kesilen; boğulmuş, vurulmuş, yukardan düşmüş, boynuzlanmış, canavar yırtmış olup da canlı iken kesmedikleriniz; dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanan hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet (şans) aramanız size haram kılındı. Bunların hepsi doğru yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, dininize karşı ümitsizliğe düşmüşlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak İslâmı beğendim. Kim açlıktan daralır, günaha istekle yönelmeden bunlardan yemek zorunda kalırsa, ona günah yoktur. Çünkü Allah bağışlayan, merhamet edendir. Sana, kendilerine neyin helal kılındığını soruyorlar. De ki: “Size tayyib (temiz) olan şeyler helal kılındı.” Allah’ın size öğrettiğinden öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarını yiyin ve üzerine Allah’ın adını anın (besmele çekin), Allah’tan korkun. Muhakkak Allah, hesabı çabuk görendir.(Mâide:3-4)
   De ki: “Bana vahyolunanda, (bu haram dediklerinizi) yiyen kimse için haram edilmiş bir şey bulamıyorum. Ancak leş, veya akıtılmış kan, yahut domuz eti – ki bu gerçekten pistir yahut Allah’tan başkası adına kesilmiş bir hayvan olursa, bunlar haramdır. Ama kim çaresiz kalırsa, (başkasının hakkına) tecavüz etmemek ve zaruret sınırını aşmamak üzere (bunlardan yiyebilir)” Çünkü Rabbin çok bağışlayandır, merhamet edendir. (En’âm:145)
O size ancak ölü hayvanı, kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesilenleri haram kıldı. Her kim bu haram şeyleri yemeye mecbur kalırsa (başkasının hakkına) saldırmadan ve aşırı gitmeden yiyebilir. Şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.(Nahl:115)
Sarhoşluk verenler:
Ey Muhammed! Sana şarap ve kumardan soruyorlar. De ki: Bu ikisinde büyük bir günah, bir de insanlar için bazı menfaatler vardır. Fakat günahları, menfaatlerinden daha büyüktür. Yine sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: İhtiyaçtan fazlasını infak edin. İşte böylece Allah, size ayetlerini açıklıyor. Umulur ki siz düşünürsünüz. (Bakara:21)
Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın. Cünüb iken de yolcu olanlar müstesna gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince veya cinsî münasebette bulunup, su da bulamazsanız o zaman tertemiz bir toprak ile teyemmüm edin. Niyetle yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz ki Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır. (Nisâ:43)
Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz. (Mâide:90)
Şeytan, içki ve kumarla sizin aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?( Mâide:91)
Peygamber Muhammed(sav)’in helal ve haram konusundaki Hadisleri :
Numan b. Beşir(r.a.) rivayet ettiğine gore Resul-ü Ekrem(s.a.v.) şöyle buyurmuştur. “Şüphesiz ki helal belli, haram da bellidir. Bu ikisi arasında çok kimselerin bilmedikleri şüpheli şeyler vardır. Her kim şüpheli şeylerden korunursa, dinini ve namusunu korumaya talip olmuş demektir. Kim ki şüpheli şeylere dalarsa, tıpkı bir korunun çevresinde hayvanlarını otlatan bir çobanın sürüsünün çok geçmeden o koruya dalacağı gibi o da haramların içine düşüverir. Dikkat ediniz, her hükümdarın bir korusu vardır. İyi dinleyiniz: Allah’ın korusu da yasaklarıdır. Uyanık olunuz: Vücudun içinde bir çiğnem et vardır. Oiyi olduğunda bütün cesed de iyi olur. O bozulduğunda ise bütün bünye fesada uğrar. Biliniz ki o kâlp’dir.” (Buhari ve Müslim)
   Ebu Hureyre (r.a.) rivayet ettiğine göre Resul-ü Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurmuştur. “Şüphe yoktur ki. Allah-u Teala Hazretleri paktır, ancak pak olanları kabul eder. Cenab-ı Hak, Peygamberlerine neyi emretti ise, müminlere de onu emretmiştir. Hak Teala, Peygamberlere: “Ey Peygamberler, pak ve helal taamlardan yiyiniz. İyi ve hayırlı işler yapınız. Çünkü ben sizin yaptıklarınızı bilirim.” (Qur’an, 23:5 1) Müminlere de:” Ey iman edenler! Size kısmet ettiğimiz rızıkların hoş ve temiz olanlarından yiyin ve Allah’a şükredin, eğer yalnız O’na kulluk ediyorsanız.” (Qur’an, 2:172), buyurmuştur. Sonra Resul-ü Ekrem (s.a.v.) bununla ilgili olarak: “Allah yolunda sefer yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam, ellerini göklere uzatarak:”Ya Rab, ya Rab!” diye yalvarıyor. Hâlbuki onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böylesinin duası nasıl makbul olur?” buyurmuştur.(Müslim)
   “Her kim ki, vücudunun uzviyeti haram lokma ile teşekkül etmiştir. Artık cehennem, o vücuda yaraşan en iyi bir makardır.” (Sahih-i Buhari, Taberani Said İbn-i Yezîd tarikıyle Ömer İbn-i Hattab)
   Bir adam, Resulullah (s.a.v) Efendimizden içkiden sordu. Efendimiz onu içkiden men etti. Bunun üzerine o adam dedi ki: “Ben onu sadece ilaç olarak kullanıyorum.” Resulullah (s.av) efendimiz şu cevabı verdi: “O bir devâ değil, hastalığın ta kendisidir.” (Sahih-i Müslim- Müsned-i Ahmed)
   “Her sarhoşluk veren hamr içkidir, ve her içki (hamr) haramdır.”(Ebu Davud- Sahih-i Müslim)
   “Çoğu sarhoş edenin azı da haramdır.”(Ebu Davud – Tirmizi)
   “Şüphesiz ki Allah hem hastalık, hem de onu tedavi eden ilacı indimiştir; her hastalık için bir devâ yaratmıştır. O halde kendinizi tedavi edin, haram ile tedavi olmayın!” (Ebu Davud)
   “Şüphesiz ki Allah sizin şifanızı size haram kıldığı şeylerde kılmamıştır.” (Şifayı o gibi maddelere yerleştirmemiştir.)(Buhari – İbn Mes’ud (r.a)
   “Allah içkiye, içene de, sunana da, satana da, satın alana da, sıkana ve sıktırana da, taşıyana da, kendisine götürülene de ve parasını yiyene de lanet etsin.(Ebu Davud)
   “Allah içkiye, onu içene, dağıtana, satana, satın alana, üzümünü sıkana, kendisi için sıktırana, taşıyana ve kendisine taşınana ve parasını yiyene lanet etsin.) “Allah (c.c)’a ve ahirete inanan içki içmesin, içki içilen sofraya da oturmasın.” (Taberânî)
 

PAYLAŞ