Bir insanın Allah katında hürmeti olabilir mi?

 Delilleri ile tasavvuf bölümünde tevessül ve hürmetine istemek gibi şeylerin delillerini bolbol aktarmıştık. BURADAN bakabilirsiniz.
    Bir insanın hürmetine istenebilir ise asıl mesele bir insanın Allah katında hürmeti olur mu?

HER MÜSLÜMANIN DERECESİ BİR DEĞİL

Allah anıldığında kalbi titreyen mü’minler vardır

“Mü’minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir.” (Enfal 2)

Kalbini zikrullah ile mutmain eden müminler vardır

“Onlar, inananlar ve kalpleri Allah’ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Ra’d 28)
Razı olan ve olunan nefs mertebesine ulaşan vardır:

   “Ey (mutmain olup) huzur içinde olan nefis!, Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!, kullarımın arasına gir, Cennetime gir.” (Fecr 27, 28, 29, 30)

SALİHLERLE HAŞROLURSUNUZ

 “Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehidlerle ve salihlerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaştır.” (Nisa 69)

   Allah ve Peygambere itaat eden Müslümanların şehidlerden sonra zikredilen salih zatlarla birlikte haşrolacağı müjdeleniyor. Bu, salih zatların Allah katında bir değeri olduğunu gösteren ayetlerdendir. 

ALLAH’IN EVLİYALARI

Yine Yunus 62. ayetten itibaren Allah dostları övülmüştür.
   “Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.
Onlar iman etmiş ve Allah’a karşı gelmekten sakınmış olanlardır.
Dünya hayatında da, ahirette de onlar için müjde vardır. Allah’ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur. İşte bu büyük başarıdır.”

    Allah’ın “dostlarım” diye nitelendirdiği ve övdüğü Allah dostlarının da Allah (Celle Celaluhu) katında değeri vardır.
   Peki, salih bir zatın hürmetine Allah (Celle Celaluhu) ihsanda bulunur mu?

BABASI SALİHLERDENDİ

 Kur’an’ı Kerim’de bu konuda da çok dikkat çekici bir ayet vardır:
   Musa a.s ile bizim Hızır olarak isimlendirdiğimiz ilim ehli zatın kıssasında, yaptıkları yolculuk esnasında Hızır’ın kendilerine iyilik yapmayan köyde yıkılmak üzere olan bir duvarı düzeltmiş, Musa a.s da bu işe şaşırmış ve itiraz etmişti. Bunun üzerine olup biten herşeyi açıklayan ilim ehli zat Kur’an’ın ifadesiyle şöyle diyordu:

   “Duvar ise şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi. Altında onlara ait bir define vardı. Babaları da salihlerdendi. Rabbin, onların olgunluk çağına ulaşmalarını ve Rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarmalarını istedi. Bunları ben kendi görüşüme göre yapmadım. İşte senin, sabredemediğin şeylerin içyüzü budur.” (Kehf 82)

   Ayetin orjinalinde iki yetimin çocuğun duvarının düzeltilmesi sebebini izhar ederken “babası salihlerdendi” diye geçiyor. Yani babasının salih olması hürmetine iki yetime Allah lütuf ve ihsanda bulunmuştu.

ÖLEN SALİH ZAT HÜRMETİNE BİLE ALLAH YARDIM EDİYOR

 Ayetlerden anlaşıldığı üzere salih zatın öldükten sonra da hürmetine Allah ihsanda bulunmaktadır.

   Hadislerde bu konuya temas edilmiştir:
   “Siz ancak zayıflarınız hürmetine yardım olunuyor ve rızıklandırılıyorsunuz.” (Buhari, Cihad:75 No:2739, 3/1061; Nesai, Cihad:43, No:3178, 6/352, 6/45; Adurrezzak, el-Musannef, No:9691, 5/303)

   Dolayısıyla Allah’ın “hürmetine verdiği salih zatları” vesile edinerek “onlar hürmetine istemek” de caizdir.
   Ashabın yaşantısından da bunu anlıyoruz. Onlar hem Resulüllah’ın hem de salih olduğu bildikleri amcasını vesile ederek hürmetine isterlerdi.

Abdurrahman ibni sa’d (Radıyallahu anh) şöyle anlatıyor:
   “Bir kere Abdulalh ibni Ömer (Radıyallahu anhuma)nın ayağı uyuştu, o zaman bir adam ona: “En sevdiğin insanı an” dedi. O da “Ya Muhammed” der demez bağlardan kurtulmuş gibi rahatladı. (Buhari, el-Edebü’l-müfred:438, No:993, sh:262)

    Halk yağmursuz kalıp kıtlığa uğ­radıkları zaman Ömer İbnul Hattab, (Peygambermizin amcası) Abbas İbni Abdilmuttalib’i vesîle edinerek yağmur duası yapar  ve duada “Ya Allah! bizler, peygamberimizi vesîle edinerek sana niyaz ettiğimizde bize yağmur ihsan ederdin.  Peygamberimizin amcasını vesîle edinerek senden niyaz ediyoruz. yağmur ihsan eyle” (Buhari, İstiska:3)

 Bu konuda itiraz edenler ya tam bir cahil ya da art niyetlidirler.

www.ihvanlar.net

PAYLAŞ