İFAM'dan Kamuoyu Açıklaması
Son günlerde kurumumuz aleyhine yürütülen yıpratma kampanyasını esefle takip etmekte ve yaşananlardan büyük bir üzüntü duymaktayız.
İhsan ŞENOCAK’ın şahsına açılan bir soruşturma neticesinde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açığa alındığı siz kıymetli kardeşlerimizin malumudur. Bu kararın duyulmasıyla birlikte hassaten sosyal medyada karara #DiyanettenHiyanet hashtag’ı üzerinden verilen tepkiler belli bir çevre tarafından kurumumuza mâl edilmiş ve bu olay İFAM aleyhine yürütülen bir tezvirat kampanyasına dönüşmüştür.
Bu konuyla alakalı aşağıdaki mülahazaların milletimiz tarafından bilinmesinin önem arz ettiği kanaatindeyiz;
• Evvela, sosyal medya platformu Twitter’da açılan bu hashtag’e ne İhsan ŞENOCAK’ın şahsi hesabından ne de İFAM’ın kurumsal hesabından kesinlikle tweet atılmamış ve destek verilmemiştir.
• İhsan ŞENOCAK, tâkati nisbetince yapmış olduğu çalışmalarla milletimiz nezdinde teveccühe mazhar olan ve kendisine muhabbet duyulan bir ilim adamıdır. Bundan hareketle milletimizin bir kısmının karara tepki göstermiş olmasını tabii karşılıyor lakin “Diyanetten Hiyanet” gibi terkiplerle bunun dile getirilmesini asla tasvib etmiyoruz. Nitekim İhsan ŞENOCAK da attığı üç tweette milletimizi itidale davet etmiş ve bizzat şöyle demişti, “Diyanet yaralanırsa Efendimiz’in (s.a.v.) makamı mihrab ve imamlarımız yaralanır. İtidal.”
• İFAM’dan rahatsızlık duyan bir takım çevrelerin bu mevzuyu fırsat bilerek kurumumuzu Diyanet İşleri Başkanlığı’yla kavgalıymış gibi göstermeye çalıştıklarını hayretle izlemekteyiz. Mesruriyetimize sebep olan husus ise, bu çabalarının art niyetli ve kasıtlı uğraşlar olduğunun feraset sahibi müminler tarafından görülmesidir.
• Bu tezviratı yürütenler, İFAM’ın kendi çalışmalarını kirada yürüttüğü halde mülkü olan binasını ücretsiz olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kullanımına tahsis ettiği gerçeğini ya bilmemekte ya da bildiği halde fitne ateşini kendi hesaplarına harlama gayreti içerisindedir. Binasını bedelsiz bir şekilde Diyanet’e tahsis etmiş bir kurumun aynı zamanda Diyanet’i yıpratma kastı olabilir mi?
• İslam’a hizmet niyetiyle vazife icrâ eden binlerce hocamızın bağlı bulunduğu Diyanet’in kurumumuz tarafından hedef alınarak yaralanması asla söz konusu olamaz.
• Daha önce talebe kardeşlerimizi DAEŞ terör örgütü militanlarıyla eş gören, kurumumuzu “terörist yetiştirilen yer” olarak yaftalayan sefil zihniyet, bu vesileyle yeniden sahneye çıkmış ve öğrenci kardeşlerimize “Taliban” yakıştırmasında bulunmuştur. Hak ve hukuk tanımazlar tarafından yürütülen ahlaksız bir iftira kampanyası ile karşı karşıya olduğumuzu milletimizin bilmesini isteriz.
• İFAM’da okuyan kardeşlerimizin aynı zamanda İlahiyat fakültelerinde eğitim gördüğü bilinen bir gerçektir. Buna rağmen bu iftira sahiplerinin İlahiyat fakültelerinde vazifeli kimseler olması idrakleri zorlayan bir mevzudur. Allah Teâlâ’dan korkmadan bu iftiraya cesaret edenler aynı zamanda kendi öğrencileri de olan kardeşlerimizi ve onları yetiştiren İlahiyat’taki hocalarımızı ne ile itham ettiklerinin farkında değiller mi? Yoksa bunu fark edemeyecek derecede basiretleri mi kapanmıştır?
• Son olarak kurumumuzu hedef alan her türlü yalan ve iftiraya karşı hukukî haklarımızın mahfuz olduğunu belirtir, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hakikat fikrinin yitirildiği, deizm ve nihilizm dalgasının hakikat fikrini buharlaştırdığı bir çağda ülkemizin, ümmetin ve insanlığın önünü açacak, insanlığı hakikatle buluşturacak yeni Gazzalilerin, İmam Rabbanilerin, İbn Haldunların, Itrilerin, Şeyh Galiplerin tohumları toprağa düşsün diye İFAM olarak terlemeye devam edeceğimizi aziz milletimizin bilmesini isteriz.
Saygılarımızla