Peygamberimizin mührünü kullananlara dikkat

   Resûl-i Ekrem Kisrâ, Kayser ve Necâşî gibi yabancı devlet başkanlarına mektup yazmak istediğinde kendisine onların mühürsüz mektupları okumadıkları hatırlatılmış, o da yuvarlak siyah akik taşlı gümüş bir mühür (yüzük) edinmiştir. (Buhârî, Libâs, 52; Müslim, Libâs, 56, 58)
   “Muhammed resûlullah” ibaresi yer alıyordu. (Buhârî, Li-bâs, 55; Tirmizî, eş-Şemâ’il, s. 46)
Mektuplardan ve aktarılanlardan anlaşıldığına göre Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve sellem)in mührü bu şekildeydi.
Mühür demek “ben, benim sözüm” demektir. Yani Resulüllah efendimiz yazdırdığı mektuba “benim ifadelerim” demek kastıyla mühür vurmuştur.
Dolayısıyla bu mühür ancak Resulülalh’ın sözünün altına vurulabilir. Çünkü O’na hastır, özeldir.
Kimse bu mührü şerifi bir logo olarak kullanamayacağı gibi yazdığı kitabın başına da basamaz.
Bu mührü yüzük olarak takmak, logo olarak kullanmak veya yazılan bir kitabın başına koymak büyük edepsizliktir.
NAYLON MEHDİ VE IŞİD
   Ülkemizde dansözlerle alem yapan sahte mehdinin kitaplarından sonra Deaş’in kullandığı bayrakta da bu mührü görüyoruz.
   Demek ki, bu mührü istismar edenlerde bir sıkıntı oluyor. Buna dikkat edin.
   Bir de öyle bir oyun ki, Peygamberimizin mubarek mührünü görünce insanların aklına  Deaş’i veya sahte mehdi geliyor.
   Ne alakası var, bu Peygamberimizin mührü… Ama gel de anlat…
   Deaşle alakalı yazılarımızda bahsettiğimiz gibi zaten hilafet, İslam devleti gibi kutsal kavramları “kafa kesme” görüntüleriyle insanların zihninde yerle bir etmek istiyorlardı. Mutlaka tahribat vermişlerdir.
   Bunun önüne geçmemiz lazım.
   Bu kavramları insanlara en güzel şekilde anlatmalı, Ehli Sünnet bir topluluğun ecdadımızda olduğu gibi Hilafeti nasıl sahiplendiğini ve İslam devletini nasıl yaşatacaklarını anlatmamız gerekiyor.
www.ihvanlar.net

PAYLAŞ