Mufti Taqi Usmanî’nin Hanımı İle Röportaj
Soru: Şeyh Mufti Taqi Usmanî bütün hayatını İslâm’a hizmete adadı. Bunu başarmak için evde kendisine destek verecek birileri olması lâzım. Evde eşinize nasıl yardım ediyorsunuz, kısaca paylaşır mısınız?
Mufti Taqi Usmanî’nin Hanımı: Evliliğimizin ilk gününden beri, sevabını Allah Teâlâ’dan umarak, eşim Şeyh Mufti Taqi Usmanî ilmî çalışmalarına tam anlamıyla yoğunlaşsın diye bütün ev işlerini üstlenmeye karar verdim. Bu sayede Şeyh Mufti Taqi Usmanî’nin ilmî çalışmalar dolayısıyla alacağı sevaptan ben de bir hisse kazanmayı ümit ettim. Bu düşünceyle, eşimi malayani şeylerle meşgul etmedim. Market alışverişinden, kılık kıyafet almak gibi kişisel ihtiyaçlara kadar pek çok konuda eşime eziyet etmemeye dikkat ettim. Evle ilgili büyük küçük bütün sorunları kendim çözmeye gayret ettim. Mesela, kırılan telefonu tamir ettirdim. Çocuklar küçükken bile, Şeyh Efendi’yi onlarla alakalı rutin şeylerle rahatsız etmedim. Yeri gelmişken şunu da burada ifade etmek isterim ki Allah Teâlâ evimizde dünyevî ve uhrevî manada en güzel ortamı sunan dünyanın en düşünceli eşlerinden birini bana nasip ettiği için elhamdülillah çok mutluyum.
Soru: Şeyh Mufti Taqi Usmanî sık sık yurtdışına gidiyor. Peki birlikte gitme imkânınız oldu mu? Eğer olduysa, Şeyh Taqi Usmanî kendi işleri ile uğraşırken siz bu sırada ne ile meşgul oldunuz?
Mufti Taqi Usmanî’nin Hanımı: Eşim Şeyh Mufti Taqi Usmanî ile sık sık seyahat ediyorum. Kendisine pek çok yurtdışı ziyaretinde eşlik ettim. Eşim genellikle uçak havalanır havalanmaz dizüstü bilgisayarı ile çalışmaya başlar ve uçak inene kadar çalışmaya devam eder. Ben de o esnada günlük virdimi, evrad-u ezkarımı tamamlamakla meşgul olurum. Otele vardığımızda eşim resmî işleriyle ilgilenirken ben de Kuran-ı Kerim tilaveti ile meşgul olur ve Kuran Meâli okurum. Gerçekten okumayı çok seviyorum. Evde günlük işlerle uğraştığımdan dolayı, kitap okumaya vaktim olmuyor. Bu yüzden yurtdışı gezilerini kitap okumak için bir fırsat biliyorum. Son zamanlarda da, Arapça öğrenmeye çalışıyorum, Arapça kitaplarımı açıp ders çalışmaya gayret ediyorum. Eşim öğle yemeğini yemek için yanıma geldiğinde de, ona çalıştığım ders ile alakalı anlamadığım noktaları soruyorum. Gezip dolaşmayı, alışveriş yapmayı çok sevmiyorum. Hanım kardeşler şehri gezdirmeyi teklif ettiklerinde dahi otelde kalıp rutin işlerimi halletmeyi tercih ediyorum. Nerede olursak olalım, fecr vakti eşimle birlikte yarım saatlik yürüyüşe çıkıyorum. Akşam evdeyken de koşu bandında yarım saat yürüyüş yaparken en az bir cüz Kuran-ı Kerim okurum. Yurtdışı turuna çıktığımızda, eşim resmî işlerini hallettikten sonra çoğu zaman hatırım için ziyaret süremizi bir gün daha uzatır ve şehrin farklı noktalarını görmem için beni gezdirir.
Soru: Çocuklar büyüyünce, hanımların istedikleri şekilde hareket edecekleri vakitleri oluyor. Peki, siz vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz ve bir gününüz nasıl geçiyor?
Mufti Taqi Usmanî’nin Hanımı: Her Perşembe, hoca hanımlara ve Daru’l-Ulum Karaçi’deki Hira Medresesi personeline sohbet veriyorum. Ortalama bir günüm ise şu şekilde geçiyor: Sabah namazından sonra eşimle yürüyüşe çıkıyoruz ve 07.30’da kahvaltı yapıyoruz. Ardından Şeyh Mufti Taqi Usmanî 8’den 10’a kadar Sahih-î Buharî dersleri verir. Ben de bu sırada günlük ev işlerimi hallederim. Eşim 10’da eve gelir ve 12’ye kadar kitap yazmak gibi dizüstü bilgisayarında ilmî çalışmalar yapar. Saat 12’den 2’ye kadar mesaiye devam eder. Öğle namazının ardından 14.15 civarında birlikte öğle yemeği yeriz. Sonra 1 saat kadar istirahat ederiz. Ardından eşim ikindi namazına kadar vaktini çalışma odasında geçirir. İkindi namazı ile akşam namazı arası ise aile saatidir. Eşim, aile halkının oturup bir araya geldiği bu zaman dilimi hususunda çok hassastır. Akşam namazından yatsı namazına kadar kendi işlerine devam eder. Kitap yazıyorsa yazdığı kitap için araştırma yapar. Akşam yemeğinden sonra eşim ile 10-15 dakikalık okuma saatimiz olur. Bu okuma saatimize torunlar da katılmak zorundadır. Ardından uyuyuncaya kadar işlerine devam eder.
Soru: Hanımların gelişimi ve ıslahı için nelere ihtiyaç vardır?
Mufti Taqi Usmanî’nin Hanımı: İlk olarak hanımlar için selefin eserlerinin okunduğu dersler sohbetler tertip edilmelidir. Hanımlar bu sohbetleri ne kadar çok dinlerlerse, bu sohbetlerden o kadar çok etkilenirler. Bu dersler sayesinde meydana gelecek değişiklik kendileri ile sınırlı kalmayacak, çocuklarına ve ev halkına da sirayet edecektir. İkincisi; hanımların ıslahı için çalışırken saldırgan olunmamalı, dinleyiciyi sinirlendirecek şekilde kişiler direk hedef alınmamalıdır. Aksi halde ters tepebilir. İnsanları sohbetlere davet ederek onlara ahlâkî yozlaşma hakkında dolaylı yoldan bilgi verilmelidir. Örneğin; bir hanım çocuk yetiştirmekle meşgulse ve İslâmî çalışmalara ilgi duyuyorsa ya da kapı komşusunun yaptığı yanlıştan dolayı rahatsızlık hissediyorsa, 15-20 dakikasını ayırarak komşusunu ve diğer bazı hanımları sohbete çağırarak selefin yazmış olduğu eserlerden birkaç sayfa okumalıdır. Bu sayede komşusu hatasını anlayacak ve doğruyu öğrenecektir. Bu çaba her ne kadar önemsiz gibi görünse de, sürekli damlayan suyun taşın üzerindeki etkisi misali, inşaAllah zamanla etkisini gösterecektir. Hanımlar olarak bizler evlatlarımıza erken yaşta Sünnet-i Seniyyeyi ve Allah Rasulü’nden sahih bir şekilde nakledilen duaları öğretmeliyiz. Bu onların sünnete ittiba etmelerine yardımcı olacak ve iyi bir şekilde yetişmelerini sağlayacaktır. Nasihatlerimizin tesiri için gerekli olan ilk şey duadır. Ne zaman bir yerde sohbet verecek olsam, hacet namazı kılıp sohbetimin hem dinleyiciler hem de kendim için faydalı olması için gayret ediyorum.
Soru: Boşanmaların yaygınlaştığı günümüzde, mutlu yuva için tavsiyeleriniz nelerdir?
Mufti Taqi Usmanî’nin Hanımı: Bugünlerde hayatî öneme haiz olduğunu düşündüğüm şey, hanımların eşlerinin sevdiği ve sevmediği şeyler konusunda duyarlı olmalarıdır. Kadınlar genelliklem dışarı çıkacakları zaman en güzel elbiselerini giyerler, parfüm kullanırlar, makyaj yaparlar; ancak evdeki hallerine baktığınızda çok sade kıyafetler giydiklerini ve kendilerine hiç dikkat etmediklerini görürsünüz. Doğru olan ise hanımların dışarı çıkacakları zaman sade giyinmeleri ve tesettüre son derece dikkat etmeleridir. Böyle yapmaları halinde çok sağlıklı bir çevreleri olacaktır.
Soru: Şeyh Mufti Taqi Usmanî’nin en sevdiğiniz huyu nedir?
Mufti Taqi Usmanî’nin Hanımı: (Gülüyor) Hepsi! Akrabalarım; ‘Kocasının sözlerini bu kadar dikkatli dinleyen bir eş görmedik’ diyerek bana takılıyorlar. Allah bize harika bir âile nasip etti. Bu, her şeyi sevap kazanmak niyetiyle yapmanın bir meyvesidir.
Soru: Şeyh Mufti Taqi Usmanî hangi yemeği tercih ediyor?
Mufti Taqi Usmanî’nin Hanımı: Eşim soslu koyun etini ve püreyi çok seviyor.
Soru: Günümüzde dört bir yanımız ahlâksızlık örnekleri ile dolu. Ayrıca medya saldırıları ile karşı karşıyayız. Müslümanlar gayr-î İslâmî ritüel ve uygulamalara meyilliler. Mesela İslâm’a aykırı düğünler yapılıyor, tesettüre dikkat edilmiyor, israf söz konusu, haram kazanç elde ediliyor. Kendimizi ve çocuklarımızı böyle bir ortamda nasıl koruyabiliriz?
Mufti Taqi Usmanî’nin Hanımı: Böyle zamanlarda en önemli şeyin sağlıklı ve güvenli bir ev ortamı oluşturmak olduğunu düşünüyorum. Eğer ev atmosferi İslâmî olursa, çocuklar İslâmî kurallara göre yetiştirilirse, doğrular ve yanlışlar tam manasıyla öğretilirse inşaAllah dışarı çıktıklarında güvende olacaklardır. Aile efradı düzenli olarak namaz kıldığında, oruç tuttuğunda, zikir ile meşgul olduğunda Allah Teala her birini şeytanın hilelerinden muhafaza edecektir. Bu eğitim sürecinde en kritik rol şüphesiz annenin. Eğer anne isterse, evinin tüm ortamını tamamen değiştirebilir. İngiltere ziyaretlerimizin birinde, çocukları pek çok Pakistanlı çocuktan daha çok mesnun dualara bilen Müslüman bir topluluğa rastladık. Genç kızlar tam manasıyla tesettürlü idi, büyükleri ise maşaAllah İslâm’ın emirlerini yerine getiriyor, yasaklarından da kaçınıyordu. İngiltere gibi fitne ve günaha açık bir ortamda böylesine bir hayat yaşamayı nasıl başardıklarını sorduğumuzda, sadece kendi ev ortamını bozulmaktan koruduklarını söylediler. Çocuklar da bir takım dış tehditlerden bu şekilde uzak kalmışlar. Yani mesele gerçekten irade meselesi. İslâm en az geçmişte olduğu kadar bugün hâlâ uygulanabilir bir sistem. Eğer bizler gerçekten İslâm’ı yaşamak istiyorsak, samimi bir şekilde niyet etmemiz gerekiyor. Gerisi Allah’ın izniyle kolay.
Soru: Dini mükellefiyetlerinin farkında olan; ancak akranları ve ev halkı tarafından çeşitli sebeplerle baskı gören özellikle genç hanımlara ne söylemek istersiniz?
Mufti Taqi Usmanî’nin Hanımı: Sohbetlere katılmak ve selef-i salihinin eserlerini okumak için azamî gayret sarf etmeliler. Ne kadar çok sohbete katılır ve kitap okurlarsa, gelişmeleri de o kadar hızlı olacaktır. Eğer bir genç kız hayatında bir değişiklik yapmak ister ve bu isteğinde de sabit kadem olursa, hiç kimse ona engel olamaz. Böyle ev halkı da ondaki pozitif değişiklikleri yavaş yavaş fark etmeye başlayacak ve inşaAllah ailenin tamamı İslâmî bir hayat yaşama konusunda aynı paydada buluşacaktır.
[The Intellect Magazine, çev. Muhammed Zâhid]