Cefasını Müslüman çeker sefasını dinsizler sürer bu memleketin
Başlığı böyle attık çünkü Kurtuluş Savaşında yine biz vardık, yedisinden yetmişine vatan sevdalıları vardı. Cefasını biz çektik, sefasını ülkemize çöreklenen gavur tohumları çekti. Ve en acısı savaştan dönen kahraman Müslüman halkı dar ağaçlarında sallandırmalarıydı…
Bu gün…
Tanklar sokaklara indiği zaman gözünü kırpmadan kimler atladı? Gözü dönmüş askerlerin karşısına korkusuzca kimler dikildi? Bir daha darbe girişimi olmasın diye günlerdir meydanlarda kimler vatan nöbeti tutuyor?
Bakıyorsunuz, çarşaflı anneler…
O çarşaf yırtan kokmuş kokuşmuş kokonalar nerede?
Bakıyorsunuz başörtülü, tesettürlü bacılar…
O fahişeliği meslek edinip “bedenime dokunma” diyenler nerede?
Bakıyorsunuz genciyle yaşlısıyla inançlı halk, hocalar, ihtiyar dedeler…
O ülke elden gidiyor diye nutuk atan sözde vatan sevdalıları ulusalcı kemalistler nerede?
BULAMAZSINIZ…
Evet, bulamazsınız. Siz tankın önüne yatarken onlar ATM kuyruğuna girmişlerdi. Siz tankları durdurup işgal edilen binaları kurtarmaya koşarken onlar marketleri talan etmeye koşuyordu.
Siz ertesi gün “bu vahşet tekrar yaşanmasın” diye nöbet tutarken onlar sizin sayenizde elde ettikleri rahatlık ortamında sahillerde güneşlenip morarmanın peşindeydiler…
Onları bulamazsınız…
Vatan elden gidiyorken onları bulamazsınız. Şayet vatan elden gitmiş ise düşmanın safına geçerler. Vatan kurtarılmış ise deliklerinden yavaş yavaş çıkıp “vatanperver” ayaklarına yatarlar.
Hele bir de kadrocular vardır. onlar tasfiyeleri beklerler. Siz Ehli Sünnet halk olarak savaşır, virüslerin temizlenmesi için nöbet tutarsınız. Boşalan kadroları İrancı – Şia sempatizanları doldurur ve başka bir virüsle karşı karşıya kalırsınız.
Her halükarda ülkenin kaymağını onlar yerler…
Yarın küffar ile bir savaş olsa yine biz canımızı vermek için koşarken onlar deliklerine girecek hatta belki de düşmanın tarafına geçip bize bir kurşun da onlar sıkacak (Askeriyede irancı kadrolaşma siyonizmin hedefindeki olası bir İran savaşında bizim sonumuzu hazırlar) ya da sığınacak bir ülke bulmanın derdine düşüp ilk fırsatta gemiyi terk edecekler…
BİZ BU ÜLKENİN ASLIYIZ, ÖZÜYÜZ
O halde şu anlaşılıyor; bu vatanın özü, aslı, asıl sahibi bizleriz. Bu vatan bizim. Ve biz her daim düşmanın karşısındayız. Canımızı vermek için yarışırız.
Neticede şehit olup Allah’ın huzuruna tertemiz gideriz…
Onların varacağı yer ise ne kötü bir yerdir…
Taviz vermek yok, paraleli ile nasıl mücadele edildiyse İrancısıyla da o şekilde mücadele edilecek, Kemalistiyle de…
Bu vatan bizim, kimseye bırakmayız…
www.ihvanlar.net