Terör saldırıları ve şehitlik
“Allah, sizden iman edenleri ayırt etmek, sizden şahitler edinmek için böyle yapar. Allah, zalimleri sevmez.” (Ali İmran 140)
Bildiğiniz gibi tüm düşman müttefik ülkelerin piyon olarak kullandığı PKK dağda muvaffak olamayıp yuvalandığı kanalizasyonlardan temizlenince çareyi bireysel eylem yaparak kaos oluşturmakta görüyor. Böylelikle hem “daha bitmedik” mesajı verirken devlet yönetimine de bir baskı aracı oluşturuyor.
Ağababaları lüks içinde yaşarken kanalizasyondan çıkıp kendini patlatan bu farelerin biz kürt olduğuna inanmıyoruz. Bunlar Ermenilerin dölleri. Bu sebeple hiçbir eylem kürt kardeşlerimize kin ve nefret beslememize sebep olamaz. Medreselerde omuz omuza okuduğumuz kürt kardeşlerimiz var ve hepsi çok şuurlu takva ehli insanlar. Kürtler zaten özünde gayet muhafazakar ve şuurludur. Hepsini kucaklıyoruz ve Müslüman olanlarını Allah için seviyoruz.
ŞEHİTLİK
Diğer bir husus ise bu saldırılar bizlere şehadet kapısının kapanmadığını gösteriyor. Allahu Teala bizlerden de şehitler alıyor.
Ölen kişi zaten o saat, o saniye ölecekti. Eceli gelmişti. Asker de olsa, polis de olsa sivil de olsa fark etmez. Ecel tehir edilmez. Ölümden kaçış olmaz.
Ama ne oldu? Bir terör saldırısı sebebiyle, hain bir kafirin bombası sebebiyle öldüğü için şayet Müslümansa şehitlik nasip oldu. Sorgusuz cennetin kapıları açıldı.
Kim istemez ki şehitlik?
Her mü’minni duasında olmalı, yakarışında göz yaşında olmalıdır şehadet özlemi. Allah için can vermek… Daha ötesi var mı?
Allahu Teala bütün günahlarını bağışlıyor, kul haklarını bile ödetiyor, katından bizim bilmediğimiz bir şekilde rızıklandırıyor.
Dolayısıyla bir asker veya polis şehit olduğu zaman “kahreden haber” başlığı ile vermek yerine şehitlik mertebesine ulaştı, cennete hesapsız gitme kapısını araladı gibi başlıkla vermek daha uygun olacaktır.
www.ihvanlar.net