Kimyasallar Anne Karnındaki Bebeğin Beyin Gelişimini Etkiliyor
Kimyasallar Anne Karnındaki Bebeğin Beyin Gelişimini Etkiliyor
Kudret Livaoğlu Kimya Yüksek Mühendisi
Sağlıklı Hayat kitabı yazarı, Kimya Yüksek Mühendisi Kudret Livaoğlunun verdiği bilgilere göre;
Anne olmaya karar verdikten sonra yediklerimiz ve içtiklerimizin yanında kullandığımız tüm ürünlere de dikkat etmemiz gerekir. Kullandığınız diş macunu, parfüm, şampuan, deterjan, sabun gibi birçok ürün vasıtasıyla vücudumuza yaklaşık 80 bin kimyasal giriyor. Ve her yıl bu maddelere yüzlercesi ekleniyor.
Her geçen gün yapılan bilimsel çalışmalarda da bu kimyasalların verdiği zararlar açıklanıyor. Bu nedenle en kısa zamanda zararlı kimyasalları hayatımızdan ‘olabildiğince’ çıkarmamız lazım. Cildimiz en büyük ve en hassas organlarımızdan biri. Ağız yolu ile alınan kimyasalın bir kısmı boşaltım sistemi vasıtasıyla atılırken deri yolu ile alınanlar direkt kana karışıyor. Normalde vücuttan atılması beklenen birçok madde de sık kullanım sonucu karaciğer, böbrek ve yağ tabakasında birikiyor.
Bebeklerin vücut savunma sistemleri tam gelişmediğinden, yetişkinlere göre kimyasallardan daha çok etkileniyorlar. Bu nedenle onlar için kullandığımız ürünlere karşı daha hassas olmalıyız. Sadece doğduğunda değil maalesef bebeklerin zararlı kimyasallara maruz kalması anne karnında başlıyor. Anne karnında bebek kordonundan alınan kan örneğinde 400 e yakın zararlı kimyasal tespit ediliyor.
Livaoğlu, hamileyken kullandığımız diş macunun içinde bulunan triclosan maddesi üzerinde, Florida Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre ; bu maddenin anne karnındaki bebeğin yeterli oksijeni almasına engel olduğunu ve bunun da bebeklerin beyinlerinde hasara neden olduğunu tespit edildiğini söyledi.Hiçbir anne diş fırçalarken karnındaki bebeğin etkileneceğini aklına gelmez ama maalesef bilimsel veriler bunu doğruluyor.
Diş macunlarında dişleri koruma amaçlı kullanılan Fluorid, National Research Council (NRC) Uluslararası Araştırma Konsey’inin açıklamasına göre yutulması durumunda ise beyin ve kemiklere zarar verebileceğini açıklamıştır. Bu nedenle özellikle diş macununu yutup yutmadığından emin olamadığımız çocuklarda fluorid içermeyen ürünler tercih edilmeli.
Diethanolamin (DEA), Laboratuvar hayvanlarında yapılan incelemelerde beyin hasarına neden olduğu tespit edilmiş. Hamile hayvanların yavrularında da hasara neden olduğu görülmüştür.
Doğduktan sonrada bebeğin cildini korumak için ilk kullandığımız ürün bebek yağlarıdır. Oysaki bebek yağları petrolden elde edilen bir yağdır ve bebeğin cildinin nefes almasını engeller bunun en iyi alternatifi saf zeytinyağı ya da badem yağıdır. Yine bebeklerde sık kullanılan talk pudraları doğal olsalar da içinde asbest lifleri (kansorejen) bulunabiliyor. Avustralya’daki Melborn Üniversitesi’nde yapılan çalışmada bu liflerin yumurtalık kanserinin oluşumunu artırdığı sonucuna varılmış. Uzmanlara göre; özellikle bebeklerde ve çocuklarda asla kullanılmamalı.Bu ürünün doğal alternatifi ise mısır nişastası.Pudrayla aynı sonucu veriyor.
Bebeğin bakımından sorumlu olan özellikle anneler; “O kanserojen, bu doğal değil. Hangi birinden kaçacağız ki? Boşuna çabalamanın anlamı yok” dememek lazım. Elbette ki kimyasalların olmadığı bir dünyada yasamamız mümkün değil. Ama zararsız, doğal alternatifler varken minicik bedenleri kimyasalların etkisine açmak da doğru değil. Unutmayın, evlatlarımız emanet bize… (çocuklarınız sizin bakımınıza muhtaç ve savunmasız)