Mü'minin kalbi Allah'ın kabıdır

   Ebu Inebe el-Havlani (Radıyallahu nah)’dan rivayet edilen: bir hadisi şerifte şöyle buyruluyor:
   “Şüphesiz Allah(u Tealan)ın, yer ehlinden bir takım kapları vardır. Rabbinizin kapları, Salih kullarının kalpleridir.
   Kalplerin Allah’a en sevgilisi ise, en yumuşak ve en merhametli olanlarıdır.” (Teberani, Zebidi, İthafü-s Sade, 6/209, Ahmed İbni Hanbel, ez-Zühd, No:827, sh:223; Münavi, Feyzül Kadir, No: 2375, 2/629, Süyuti, Nebhani, El-Fethu’l Kebir, No:4103, 1/374)
   İmam-ı Münavi (Kuddise Sirrahu) bu hadis-i şerifin şerhinde şöyle buyurmuştur:
   “hadis-i şerifte geçen Salih kullardan maksat; hem Allah’u Teâlâ’nın hem de kullarının haklarından üzerlerine düşenleri hakkıyla yerine getirenlerdir.
   İşte bu kulların kalplerine Allah’u Teâlâ’nın marifetinin nuru dolarak uzuvlarına taşar. Çünkü kalp yumuşayarak incelip parlayınca, parlak ayna gibi olur. Meleküt (manevi) âleminin nurları ona parlayınca bütün göğsü aydınlatır.
   İşte o zaman gönül gözü, Allah’u Teâlâ’nın emirlerinin iç yüzünü görmeye başlar ve bu görüş onu Allah’u Teâlâ’nın nurunu mülahaza etmeye sevk eder (gözetmeye sürükler)
   Böyle bir kalp Allah’u Teâlâ’nın kendisine verdiği safa (paklık) ile ziynet ve behayı (süs ve güzelliğini) kemale erdirdiğinden, mahlûkatı arasında Allah’u Teâlâ’nın nazarının mahalli olur.
   Hüccetü’l İslam İmam-ı Gazali (Kuddise Sirrahu) şöyle buyurmuştur:
   Mevla Teâlâ Kerem-i Rahmani hükmünce nurlarını hiçbir kulundan esirgemez. Zira Mevla Teala cimrilik yüzünden vermemekten münezzehtir.
    Nur-u İlahinin kalbe girmesine engel olan şey, sadece kulun kalbinin pisliği, bulanıklığı ve meşgul oluşudur. Çünkü hadis-i şerifte açıklandığı üzere; “Kalp, kap gibidir.”
   Suyla dolu kalbe hava girmediği gibi, Allah’u Teala’dan başka şeylerle meşgul olan kalbe de Allah’u Teala’nın Celali’nin marifeti (büyüklüğünün bilgisi) dahil olamaz. (Münavi, Feyzül Kadir 2/629)
   Hadis-i Şeriften ve açıklamalardan anlaşılacağı üzere mü’min bir kulun kalbi Allah’u Teala’nın feyzinin ve nurunun dolacağı kap olarak nitelendiriliyor.
   İşte rabıta da böyle bir kalbe yönelmekten ibarettir.
www.ihvanlar.net
DELİLLERİ İLE TASAVVUF SAYFASI İÇİN TIKLAYIN

PAYLAŞ