Mütevatir Hadis nedir?
Günümüzde hadis Profesörüyüm deyip daha mütevatir hadisin kaça ayrıldığını, lafzi ve manevi olanını bilmeden inkar yolunu tutan sapkınlara karşı Müslümanları şuurlandırmak için bu konuyu iyi anlayıp paylaşalım.
5 vakit namaz nasıl ki bizlere manen mütevatir hadisler ulaşmış ise İsa Aleyhisselam’ın nüzulü de manen mütevatir derecesine ulaşmış hadisler ile bizlere ulaşmıştır. 5 vakit namazı inkar eden küfre nasıl giriyor ise İsa Aleyhisselam’ın nüzulünü inkar edenler de Peygamberimizin kesinlik arz eden beyanlarını “yok saymaktan” veya “inkar etmekten” küfre girmektedirler.
İşte üzerinde durduğumuz konu bu denli önemlidir.
Peki, mütevatir hadis ne demektir?
Mütevâtir hadis, Sahabeden itibaren her devirde yalan üzerinde birleşmeleri aklen tasavvur olunamayan topluluklar tarafından rivayet edilen hadistir.
Bir hadisin mütevâtir sayılabilmesi için aşağıdaki şartları taşıması gerekir:
I) Mütevâtir hadis her devirde pek çok kimse tarafından rivayet edilmiş olmalıdır. Ancak her tabakadaki ravilerin asgarî sayısı için herhangi bir sınır tayîn ve tesbiti şart değildir. Gerçi yalan üzerinde anlaşmaları düşünülemeyecek kalabalığın en az 4, 5, 10, 12, 20, 40, 70 ve 300 küsur olması gerektiğini söyleyenler varsa da, bunların hiçbiri sözünü bu konuyla ilgili ciddî bir delile dayandıramamıştır. Önemli olan, hadisi, yalan üzerinde -kasıtlı veya kasıtsız- ittifaklarını aklın kabul edemeyeceği bir topluluğun nakletmiş olmasıdır.
2) Olayı veya haberi ilk nakledenlerin görmüş veya duymuş olmaları gerekir. Aynı zamanda nakledilen husus mümkinattan olmalı, muhal olmamalıdır.
Mütevâtir hadis lafzî ve manevî olmak üzere ikiye ayrılır:
a) Lafzî mütevâtir: Senedin başından sonuna kadar her tabakada bütün ravilerin aynı lafızlarla rivayet ettikleri hadistir. Peygamber Efendimizin sözlerini her devirde pek çok kimsenin kelimesi kelimesine aynen nakletmesi tabiatıyla mümkün olamamıştır. Eğer böyle bir şart konulsaydı, harfiyyen akılda tutulamayacak bütün hadisler tamamen unutulmaya mahkum olurdu. Manâ ile rivayetin caiz görülmesi sebebiyle lafzî mütevâtir hadisler oldukça azdır. Aşağıdaki hadisler lafzî mütevâtire örnektir.
“Kim bilerek bana yalan isnad ederse Cehennem’deki yerine hazırlansın”; “Sarhoşluk veren her içki haramdır”. “Kim Allah rızası için bir cami yaparsa Allah da ona Cennet’te bir ev hazırlar”
a) Manevî mütevâtir: Raviler tarafından değişik lafızlarla nakledilen bir mesele veya olay manâca mütevâtir sayılır. Bu tip rivayetlerde müşterek olan taraf mütevâtir demektir. Manevî mütevâtir hadisler hayli çoktur. Beş vakit namaz, oruç, zekât, hac gibi ibadetler hep manevî mütevâtir derecesindedir. Meselâ, Hz. Peygamber’in dua ederken ellerini kaldırdığına dair yüz kadar hadis rivayet edilmiştir. Ancak bunlarda müşterek olan taraf ellerin kaldırılmasıdır ve bu yönü mütevâtirdir.
Muhaddislere göre, mütevâtir hadisin ravilerini tek tek incelemeye gerek kalmaz. Ravilerin çokluğuna itibar edilir. Çünkü onların yalan üzerine ittifak edemeyecekleri kabul edilir. Dolayısıyla hem lafzî hem de manevî mütevâtir hadisin kesin bilgi verdiğinde bütün hadisçiler müttefiktirler
MÜTEVATİR HADİSİN HÜKMÜ
İslam alimlerinin ittifak ile üzerinde durduğu husus şudur ki, Mütevâtir hadisler kesin ve zaruri bilgi ifade eder. Mütevatir hadisler Akâid konularında bile tek başına delil sayılırlar. Bu yüzden mütevâtir olan haber-i Rasûlü inkâr eden küfre girer. Çünkü böyle bir haberi inkâr etmek, Peygamberi inkâr demektir. O da şüphesiz küfürdür.
Bu gün “mütevatirin” ne olduğunu bilmeyen cahil Prof.ların kalkıp manevi mütevatir derecesine ulaşmış bir konuyu inkar yoluna gitmesi küfrü gerektiren bir haldir. Böyle adamların ne fetvası alınır, ne şahitliği kabul edilir ne de “din” diye anlattığına kulak verilir.
www.ihvanlar.net