Mercimeğin Faydaları
Mercimek, hem tansiyon dengeleyici hem de kolesterol düşürücüdür. Tansiyon dengeleyici özelliği içerdiği esculinve choline maddelerinden kaynaklanmaktadır. Esculin, tansiyon yükseltici etki (hypertensive) gösterirken choline de tansiyon düşürücü etki (hypotensive) gösterir. Sonuç olarak, birbirlerine tamamen zıt özellik taşıyan bu iki etkin maddenin aynı anda bulunması mercimeğe tansiyon dengeleyici özellik kazandırmaktadır. Bu özellikler ağırlıklı olarak yeşil mercimekte vardır. Mercimek aynı zamanda mükemmel bir protein deposudur. Etin yerini en iyi dolduran bakliyatlardan biridir.
Yağsız yeşil mercimek çorbası, en az enginar kadar kolesterolü düşürücü özelliğe sahiptir. Haftada iki-üç defa tüketeceğiniz yağsız mercimek çorbası, bir taraftan kolesterolünüzü kontrol altına almanıza diğer taraftan da tansiyonunuzun dengelenmesine yardımcı olacaktır. Burada tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum; mercimek ne tansiyon problemini ne de kolesterol sorununu tedavi eden bir ilaç gibi düşünülmemelidir. Kolesterol veya tansiyon şikâyetleriniz varsa mutlaka bir hekime gidiniz.
Beslenmeye bağlı olarak kolesterol yüksekliği varsa bu takdirde haftada birkaç defa tüketeceğiniz yağsız yeşil mercimek, kolesterolünüzü kontrol altına almanıza önemli katkıda bulunabilecektir. Eğer genetik olarak hypercholestrol söz konusuysa, bu takdirde bu kürün faydasının olmayacağının bilinmesi gerekir. Genetik olarak kolesterol yüksekliği (hypercholestrol) durumunda hekim kontrolünde ve yine hekimin önereceği ilaçlar söz konusu olacaktır.
Yeri gelmişken belirtmekte fayda gördüğüm bir nokta da şudur. Kandaki kolesterolün yükselmeye başlaması veya yüksek değerlere ulaşması kişinin herhangi bir rahatsızlık hissetmesine neden olmaz. Ancak, kolesterolün uzun zaman yüksek değerlerde kalması, çoğu kez geri dönüşü olmayan değişik kalp-damar rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına neden olur. Bu nedenle, zaman zaman kan tahlili yaptırarak kolesterol seviyesinin belirlenmesinde çok büyük faydalar vardır. Çünkü erken teşhis edilen kolesterol yüksekliği ileride yakalanma riski altında olduğunuz birçok hastalığın tedbirini aldırmış olacaktır.
Kolesterol yüksekliğinin zaman içerisinde sebep olacağı hastalıklar genelde geri dönüşü olmayan kalıcı rahatsızlıklardır. Unutmayınız ki, kalıcı rahatsızlıklar yaşam kalitenizi düşürür.
Dikkat: Yüksek kolesterol şikâyeti olanlar
Değerli okuyucu, yüksek kolesterol şikâyeti olan hastalar hekimlerinin önerileri doğrultusunda kolesterolü baskılayıcı, örneğin statin grubu, ilaç kullanmak zorundadırlar. Katıldığım bir akşam yemeğinde kolesterol düşürücü ilaç kullandığını söyleyen bir tanıdığım, o akşam dikkat etmesi gereken bazı yemekleri ve tatlıları hiç çekinmeden tüketmişti. Yemek sonrası kendisine, akşamki ziyafette ölçüye dikkat etmediğini söylediğimde, bana aynen şu cevabı verdi: “Sayın hocam, nasıl olsa ilaç kullanıyorum, pek fazla dikkat etmeme gerek yok”.
Kendisine bunun çok yanlış olduğunu anlattım. Çünkü kolesterol düşürücü ilaçlar, öğünlerde tükettiğimiz besinlerin içerdiği kolesterolü etkilemez. Kolesterol düşürücü ilaçlar, karaciğerin kendi ürettiği kolesterolü baskılar, yani karaciğerin daha az kolesterol üretmesini sağlar. Ancak besinler üzerinden aldığımız kolesterol üzerinde herhangi bir düşürücü özelliğe sahip değildir. Bu nedenle kolesterol oranı yüksek olan besinlere ve şeker oranı yüksek olan tatlılara karşı mutlaka ölçülü olunması gerekir. Önerilen diyete, ilaç kullanılmasına rağmen mutlaka uyulması gerekir.
Kolesterol düşürücü ilaçlar kanda bulunan kolesterolü düşürmez veya parçalamaz. Sadece ve sadece karaciğere daha az kolesterol üretmesi komutunu verir. Değerli okuyucu, hemen hemen tüm kolesterol düşürücü ilaçlar diyabet hastalığına (şeker hastalığına) yakalanma riskini artırır. Şeker hastasıysanız ve statin grubu (kolesterol baskılayıcı) ilaç kullanıyorsanız, bu durumun kan şekerinizin yükselmesinde etkili olabileceğini göz ardı etmeyiniz.
Kemoterapi ve/veya radyoterapi sonrası
Kemoterapi (ilaç tedavisi) ve/veya radyoterapi (ışın tedavisi) gören hastalarda panzitopeni sıkca karşılaşılan bir durumdur. Panzitopeni demire bağlı kansızlık (anemi), trombozit ve lökosit sayısındaki düşüş olarak tanımlanır. Trombozit sayısındaki düşüş özellikle kemoterapi sonrası gözlenmektedir. Bu durumda olan hastalara haftada en az üç-dört kez çok az sıvı yağ ve az su kullanarak yapılmış yeşil mercimek çorbası tüketmelerini öneririm. Bu bir aylık mercimek kürü, platelerin (trombozit) normal seviyelerine gelmesinde mükemmel bir takviye oluşturacaktır. Bu uygulama anemiye karşı etkili değildir. Anemiye karşı kullanılacak olan doğal bitki desteği, kereviz-ıspanak uygulamasıdır. Bu uygulama için ilgili bölümü okuyunuz.
Yeşil mercimek çorbasına ek olarak uygulanacak 10 günlük lavanta doğal bitki destek grubu trombozit sayısını daha da hızlı bir şekilde yükseltecektir. Lavantanın hazırlama ve tüketim şekli, lavanta bölümünde hepatit hastalarının uyguladıkları şekilde bir doğal bitki destek grubudur..
Dikkat: Lavanta kürünü, tek başına trombozit (platalet) sayısını yükseltme amaçlı kullanmayınız. Ancak, mercimek kürü tek başına uygulanabilir.
Değerli okuyucu, yeri gelmişken belirtmekte fayda görüyorum. Kemoterapi uygulaması tamamlandıktan en az üç gün sonra bitkisel kür uygulayabilirsiniz. Kemoterapi sonrası üç gün geçmeden ve hekiminize danışmadan herhangi bir bitkisel kür uygulamayınız.