Efendimiz bir şeyi yapmamışsa o bid'at midir?
Sünnet-i Seniyye’den hüküm çıkarmak başlı başına bir ihtisas işidir. Efendimiz (s.a.v)’in her bir hareketinin, sözünün, davranışının bir hükmü vardır. Aralarında farziyet ifade edenler olduğu gibi, nedb (teşvik) ifade edenler de vardır; kerahet bildirenler de vardır, tahrim bildirenler de.
Bilhassa kendisini “Selefî” olarak isimlendiren çevrelerde sıklıkla gördüğümüz bir tavır vardır: “Efendimiz (s.a.v) bir şeyi yapmamışsa, o şeyin yapılmaması gerekir.” Bir diğer ifadeyle, “Efendimiz (s.a.v)’in yapmadığı bir şeyi yapmak bid’attir.”
İbn Teymiyye’de de sıklıkla rastladığımız bu tavır ilk bakışta “Sünnet’e teslimiyet” gibi görünse de, aslında hatalı bir yaklaşımdır. Zira “Efendimiz (s.a.v)’in yapmadığı bir şeyi yapmak doğru değildir” diyebilmek için Efendimiz’in o şeyi niçin yapmadığını bilmek gerekir.
Olabilir ki o şeyi, yapılması mahzurlu olduğu için değil, kendi kişisel tercihlerine uymadığı için yapmamış olabilir. Tıpkı kertenkele eti konusundaki davranışı gibi. Bir keresinde kendisine kızartılmış kertenkele eti ikram edilmişti. Yemek için elini uzattığında, onun kertenkele eti olduğunu söylediler. Bunun üzerine elini çekti. Orada bulunan Hâlid b. el-Velîd (r.a), “Kertenkele haram mıdır?” diye sordu. Efendimiz (s.a.v), “Hayır, fakat benim memleketimde (Mekke’de) olmadığı için hoşlanmıyorum” buyurdu. 1
Yahut bir bir şeyi terk etmiş olması belirli bir sebebe dayanmış olabilir. Teravih namazının ümmetine farz kılınabileceği endişesiyle mescitte düzenli olarak cemaate bu namazı kıldırmaktan vaz geçmesi buna örnektir.
Ya da yaşadığı bölgede bilinmeyen bir uygulama olduğu için yapmamış olabilir. Bugün kullandığımız tesbih buna örnek olarak zikredilebilir. Sahabe arasında bugün kullandığımız tesbihe benzer şeylerle zikir/vird ve tesbihat yapanlar bulunduğunu biliyoruz. Söz gelimi çakıl taşları ve hurma çekirdeklerini kullanan sahabîler vardı. Efendimiz (s.a.v) bunları gördüğü halde mani olmamıştır.2 Bu sebeple büyük muhaddis Yahyâ b. Sa’îd el-Kattân’a, boncuktan tesbih yapmanın hükmü sorulduğunda, “Güzeldir” cevabını vermiştir.3 Bu konu hakkında geniş bilgi edinmek isteyenler es-Süyûtî’nin el-Hâvî isimli eserine4 bakabilirler.
Konu hakkında daha fazla örnek zikredilebilir. Ancak zikrettiklerimizin şu noktanın anlaşılması için yeterli olduğunu söyleyebiliriz: Efendimiz (s.a.v)’in bir fiili yapmamış olması tek başına o fiilin yapılmasının haram/memzum bid’at olduğunu göstermez. Bir şeyin haram-mezmum bid’at olduğunu söyleyebilmek için, öyle olduğunu gösteren özel bir delilin bulunması gerekir.
1 el-Buhârî, “Et’ıme”, 13; Müslim, “Sayd”, 45…
2 eş-Şevkânî, Neylu’l-Evtâr, II, 352.
3 el-Aynî, Umdetu’l-Karî, X, 126.
4 es-s-Süyûtî, el-Hâvî. II, 2 vd.