Her şey şova dönüştü soyutlaştı
Farkında mısınız bilmiyoruz ama dinleyici ve izleyici açısından her şey şovolarak algılanıyor. Ve insanlar artık kabuğa takılıp kalıyor. Vaazlar, sohbetler, Kur’an-ı Kerim tilavetleri vs..
Paylaşım sitelerinde atılan başlıklara bakın:
-Muhteşem vaaz
-Muhteşem sohbet
-Süper tilavet
-Muhteşem Kur’an tilaveti
-Ağlatan tilavet
Vaazı eden, sohbet veren, Kur’an okuyan şahıs belki Allahu Teala’nın rızası için yapıyor bunu bilemeyiz ama insanların bakış açısı artık böyle. Camide hoca vaaz ederken yanınızdaki kişi gözünüzün içine bakar ağzını hafif büker ve kafayı sallar “vay beeee! güzel konuşuyor helal olsun” der.
Adama cami çıkışında “hoca ne anlattı” diye sorsak afallayacaktır. Neden? Çünkü artık insanlar eğlence peşinde.
Yani konuşanın en hareketlisi ve hararetlisi, okuyanın en teğannilisi beğeniliyor. Neden? Çünkü diğeri nefsi eğlendirmiyor.
Mesela Mısır’da Kur’an okuyan hafızlar vardır. Dinleyen cemaat adeta aşka gelir ve “Allah” diye bağırır. Bağırma sebebi “Kur’an” değil, adamın okuma şekli olan makamıdır.
Halbuki Peygamberimiz “beni Hud suresi yaşlandırdı” derken Kur’an’ın tilavetine değil manasına vurgu yapmıştır.
ŞOVA DÖNÜŞÜYOR
Bu internet aleminde meşhur olduysanız gerçekten samimiyseniz bile işinizi şova dönüştürebilirsiniz. Bir misal verelim:
Geçtiğimiz aylarda araplar arasında alt yazıyla ülkemizde paylaşılan bir video vardı. İmamın bir tanesi, cemaatle namaz kılarken cemaatten bir adamın, namaz kılarken açıktan okuma yerlerinde kendisinin makamını taklit ettiğini anlatıyordu. Bu video tıklanma rekorları kırdı.
Daha sonra bir baktık ki, o imamın “muhteşem tilavet” başlığı altında bir videosu yayınlanmış. Namaz kıldırırken videosunu çekmişler. Ama haberli çekildiği belli. Okurken öyle bir teğanni yapıyor ki namazın bozulma ihtimali bile var.
Neden oluyor bu?
Şov yapmaktan. Daha çok beğenilmek, daha çok ilgi çekmek artık bir hedef haline geliyor.
Yok “oflu hocadan süper vaaz” yok “muhteşem konuşma” yok “Kur’an bülbülünden muhteşem kıraat” vs…
Hep şov, hep yüzeysellik…
Madem hocalar bu kadar muhteşem konuşuyor, süper tilavet edip coşturuyor hani nerede bu şuurlu Müslüman Ümmet?
Nerede amel? Nerede öğüt almak?
İnsanların genleriyle oynadılar. Herşeye bakış açımız değişti. Gözümüz şov görmek istiyor, kulağımız teğanni işitmek istiyor ama mesele amele gelince hiç birimizde “tık” yok.
Bakın en basitinden bir misal verelim
Yanımızda bir başkasını gıybet eden arkadaşımıza veya akrabamıza kaçımız “gıybet etmeyelim, kul hakkına girmeyelim” diyebiliyoruz?
Herkesin içinde en takvayız ama kimsenin olmadığı yerde kendimizi ne kadar muhafaza edebiliyoruz?
Komik ve gülünç hale düşmemek için doğruyu gizleyip yalan söyleyeceğimiz anda kaçımız “Mümin yalan söylemez” hadisi ile amel edip yalandan kaçıyoruz?
Yani o muhteşem vaazın veya tilavetin hayatımıza yansıması nerede?
Bu konuda da kendimizi sorgulamamız lazım. Kabuğu kırıp öze inmemiz lazım. Hocaları kuru kuru dinlemeyelim, artık öğüt alalım. Nasihatleri hayatımızda tatbik edelim. Yaralarımızı tespit edip tedavi edelim. Hatalarımızı görerek dönelim.
www.ihvanlar.net