Felak ve Nas Surelerinin esrarı
Yüce Allah buyuruyor:
(Ya Muhammed!) De ki: Yarattığı varlıkların şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfleyen (büyücü) lerin
şerrinden ve hasetlik yaptığı zaman, hased edenin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım. (Felâk Sûresi)
(Ya Muhammed!) De ki: İnsanların gönlüne vesvese veren, (Allah anılınca) geri çekilip sinen, cin ve insan şeytanlarının şerrinden, insanların Rabbine, insanların Melikîne ve insanların İlâhına sığınırım. (Nâs Sûresi)
Felâk ve Nâs Sûreleri “Kul” (söyle) emrinden sonra Eûzü (sığınırım) ile başladığı için bu iki sûreye iki muavviz (iki sığındırıcı) anlamında Muavvizeteyn denir.
Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anhü diyor ki:
Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Muavvizeteyn (Felâk-Nâs) gelinceye kadar, cinlerden ve insanların göz değmesinden (çeşitli dualarla) Allah’a sığınırdı. (Felâk-Nâs) gelince bunlarla Allah’a sığınmaya başladı ve diğer duaları bıraktı. (Tirmizî – İbni Mâce)
Bizler de Felâk Sûresi ile;
“Yarattığı varlıkların şerrinden” Arının balı ve iğnesi, gülün çiçeği ve dikeni olduğu gibi melekler hâriç her varlığın hayrı da şerri de vardır. Bizler varlıkların hayrından yararlanıp şerrinden,
“Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden” Gün ışığında gizlenip gecenin karanlığında ortaya çıkan her çeşit zararlı varlıkların ve cinlerin şerrinden,
“Düğümlere üfleyen (büyücü) lerin şerrinden” Cinci, büyücü ve bakıcı denilen sapıkların ve onların kapılarını aşındıranların şerrinden,
“Hasetlik yaptığı zaman, hased edenin şerrinden” Hased (kıskanç) kimselerin, kıskançlıkla baktıkları zaman gözlerinden çıkan zararlı ışınların
şerrinden,
“Tan yerini ağartan Rabbe” yani koskocaman dünyayı oyuncak bir top gibi kendi ekseni etrafında döndüren ve gecenin karanlığını giderip tan
yerini (doğu ufkunu) aydınlatan Yüce Rabbimizin sonsuz ve sınırsız kudretine sığınalım.
Ve Nâs Sûresi ile;
“İnsanların gönlüne vesvese veren, (Allah anılınca) geri çekilip sinen, cin ve insan şeytanlarının şerrinden” cin asıllı şeytanlar gönlümüze girip vesvese denilen sessiz fısıltıları ile îmanımızı çalmaya ve bizi kuşku, evham bataklıklarına atmaya çalışırlar. Şeytanlaşan insanlar da söz ve yazıları ile kafamızı karıştırmaya, geleceğimizi karartmaya ve îmanımızı çalmaya çalışıyorlar. Bu nedenle cin ve insan şeytanlarının şerrinden, insanların ve bütün âlemlerin Rabbi, Meliki (tek egemeni) ve gerçek ilâhı olan Yüce Allah’a sığınalım ve Felâk, Nâs Sûrelerini çok okuyalım.
Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor:
Bu gece indirilen âyetleri görmedin mi? (Sığınma açısından) Onların misli görülmemiştir. (Onlar) “Kul eûzü birabbil-felâk ve Kul eûzü birabbin-nâs” dır. (Müslim – Tirmizî)
İnsanların uzun araştırmaları ve deneyimleri sonucu en modern fabrikalarda
ürettikleri gıda ürünleri, süt, bal ve yumurta gibi doğal gıdalara benzemediği gibi, kuşkusuz insanların sözleri de Allah’ın âyetlerine benzemediğinden, Cinlerin, şeytanların, büyücülerin ve bütün varlıkların şerrinden korunmak için Felâk ve Nâs Sûrelerini çok okuyalım, yakınlarımıza ve yavrularımıza da okutalım.
Âişe radıyallahu anha diyor ki:
Peygamberimiz her gece yatacağı zaman iki avucunu birleştirip, Kul hüvallahu ehad, Kul eûzü birabbil-Felâk ve Kul eûzü birabbin- Nâs’ı okuyup (avucuna) üflerdi. Sonra başından ve yüzünden başlayıp ellerinin eriştiği yere kadar her tarafını sıvazlar ve bunu üç defa tekrarlardı. (Buhârî)
Bir kimse yatacağı zaman bu üç sûreyi okuyup avucuna üflerse ve sonra Peygamberimizin yaptığı gibi başından ve yüzünden başlayıp bedeninin her tarafını sıvazlarsa sabaha kadar Allah’ın koruması altındadır. Eğer sabah namazından sonra aynı işlemi yaparsa, akşama kadar Allah’ın koruması altındadır.
Ahmet Tomor Hocaefendi’nin FELAK VE NAS SURELERİNİN SIRLARINI ANLATTIĞI SOHBETİ
[youtube http://www.youtube.com/watch?v=uaNrZi2cgWo?rel=0]