Faziletli Salih kişileri ziyaret etmek
360. Enes İbni Mâlik radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ, yaşından ötürü bir ihtiyara saygı gösteren gence, yaşlılığında hizmet edecek kimseler lutfeder. “
Tirmizî, Birr 75
361. Enes radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in vefâtından sonra Ebû Bekir, Ömer’e:
– Kalk, Ümmü Eymen radıyallahu anhâ’ya gidelim, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yaptığı gibi biz de onu ziyâret edelim, dedi. (Kalkıp gittiler. )
Yanına vardıklarında Ümmü Eymen ağladı. Onlar:
– Niçin ağlıyorsun? Allah katındaki nimetin Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem için çok daha hayırlı olduğunu bilmiyor musun? dediler. Ümmü Eymen:
– Ben onun için ağlamıyorum. Ben Allah katındaki nimetlerin Peygamber aleyhisselâm için elbette daha hayırlı olduğunu biliyorum. Ben, vahyin kesilmiş olmasından dolayı ağlıyorum, dedi; Ebû Bekir ve Ömer’i de duygulandırdı. Ümmü Eymen ile birlikte onlar da ağlamaya başladılar.
Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 103. Ayrıca bk. İbni Mâce, Cenâiz 65
362. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
“Adamın biri, bir başka köydeki (din) kardeşini ziyâret etmek için yola çıktı. Allah Teâlâ, adamı gözetlemek için onun yolu üzerinde bir meleği görevlendirdi. Adam meleğin yanına gelince, melek:
– Nereye gidiyorsun? dedi. Adam,
– Şu (ileriki) köyde bir din kardeşim var, onu ziyârete gidiyorum, cevabını verdi. Melek:
– O adamdan elde etmek isteğidin bir menfaatin mi var? dedi. Adam:
– Yok hayır, ben onu sırf Allah rızası için severim, onun için ziyâretine gidiyorum, dedi. Bunun üzerine melek:
– Sen onu nasıl seviyorsan Allah da seni öylece seviyor. Ben, bu müjdeyi vermek için Allah Teâlâ’nın sana gönderdiği elçisiyim, dedi. “
Müslim, Birr 38
363. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den nakledildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Bir insan, bir hastanın halini hatırını sormaya gider veya Allah için sevdiği bir kişiyi ziyâret ederse, ona bir melek şöyle seslenir:
Sana ne mutlu! Güzel bir yolculuk yaptın. Kendine cennette barınak hazırladın!”
Tirmizî, Birr 64. Ayrıca bk. İbni Mâce, Cenâiz 2
364. Ebû Mûsâ el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“İyi ve kötü arkadaşın hali, güzel koku satanla körük çekenin haline benzer: Misk satan, ya sana güzel kokusundan bir miktar meccanen verir ya sen satın alırsın, ya da (hiç değilse onunla beraber olduğun sürece) güzel koku koklamış olursun. Körük çeken kimse ise, ya elbiseni yakar ya da (en azından) körüğün kötü kokusundan rahatsız olursun. ”
Buhârî, Zebâih 31, Büyû’ 38; Müslim, Birr 146. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 16
365. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kadın dört sebepten biri için alınır: Malı, soyu, güzelliği ve dindarlığı. Sen (diğerlerini geç), dindar olanı seç. (Aksi halde) sıkıntıya düşersin. ”
Buhârî, Nikâh 15, Müslim, Radâ 53. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Nikâh 2; Nesâî, Nikâh 13; İbni Mâce, Nikâh 6
366. Abdullah İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Cebrâil aleyhisselâm’a:
– “Bizi daha sık ziyaret etmeni engelleyen nedir?” diye sordu. Bunun üzerine:
– “Biz ancak senin Rabbinin emriyle ineriz; önümüzde, arkamızda ve bunların arasında ne varsa hepsi Rabbinindir”[ Meryem sûresi (19), 64] âyeti indi.
Buhârî, Tefsîru sûre (19), 2
367. Ebû Said el-Hudrî radıyallahu anh’den Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
“Mü’minden başkasını dost tutma, yemeğini müttakîlerden başkasına tattırma!”
Ebû Dâvûd, Edeb 16; Tirmizî, Zühd 56
368. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsan, dostunun yaşayış tarzından etkilenir. O halde her biriniz dost edineceği kişiye dikkat etsin!”
Ebû Dâvûd, Edeb 16; Tirmizî, Zühd 45
369. Ebû Mûsâ el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kişi sevdiği ile beraberdir. ”
Buhârî, Edeb 96; Müslim, Birr 165. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 50; Daavât 98
Bir başka rivayette Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e :
Bir kişi bir topluluğu sevdiği halde onların seviyesine erişemezse, böyle biri hakkında ne buyurursunuz? diye sorulduğu, onun da:
“Kişi, sevdiği ile beraberdir” buyurduğu nakledilmiştir.
Bu hadis, 370 ve 371 nolu hadislerle birlikte açıklanacaktır.
370. Enes radıyallahu anh’den şöyle dediği rivayet olunmuştur:
Bir bedevi Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:
– Kıyamet ne zaman kopacak? diye sordu. Efendimiz:
– “Kıyamet için ne hazırladın?” buyurdu.
– Allah ve Resûlünün sevgisini, dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber:
– “O halde sen, sevdiğin ile berabersin” buyurdu.
Buhârî, Edeb 96; Müslim, Birr 161, 163
Bu rivâyet Müslim’indir. Buhârî (Edeb 96) ve Müslim’in (Birr 164) rivâyetlerinde, bedevînin cevabı, “Âhiret için öyle çok oruç, namaz ve sadaka hazırlayabilmiş değilim. Ancak ben Allah’ı ve peygamberini seviyorum” şeklindedir.
371. Abdullah İbni Mes’ûd radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam geldi ve:
– Ey Allahın Resûlü, bir topluluğu seven fakat onların işlediği amelleri işleyemeyen bir insan hakkında ne buyurursunuz? dedi. Hz. Peygamber de:
– “Kişi, sevdiği ile beraberdir” cevabını verdi.
Buhârî, Edeb 96; Müslim, Birr 165. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 50, Daavât 98
372. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsanlar, altın ve gümüş madenleri gibidir. İslâm öncesi dönemde hayırlı olanlar, İslâm döneminde de İslâm’ı kavramak kaydıyla hayırlıdırlar. Ruhlar, askerî birlikler gibidir. Birbirleriyle tanışan ruhlar, birbirleriyle kaynaşırlar, tanışmayanlar da ayrılığa düşerler. ”
Buhârî, Enbiyâ 2 (Sadece ruhlar ile ilgili kısım Hz. Âişe’den rivayet edilmiştir. ); Müslim, Birr 159, 160. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 16
374. Ömer İbnü’l-Hattâb radıyallahu anh’den şöyle dediği rivayet olunmuştur:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den umre yapmak için izin istedim, verdi ve:
“Sevgili kardeşim, bizi de duadan unutma!” buyurdu.
Bu sözüyle Hz. Peygamber bana öyle bir şey söylemiş oldu ki, benim için dünyaya bedeldir.
Bir rivâyette (Ebû Dâvûd, Vitr 23; Tirmizî, Daavât 109) Hz. Peygamber, “Sevgili kardeşim, bizi de duana ortak et!” buyurmuştur.
Ebû Dâvûd, Vitr 23; Tirmizî, Daavât 109. Ayrıca bk. İbni Mâce, Menãsik 5
375. Abdullah İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem binekle veya yaya olarak Kubâ Mescidi’ni ziyâret eder ve orada iki rek’at namaz kılardı.
Buhârî, es-Salât fî mescidi Mekke ve’l-Medîne 4; Müslim, Hac 516