Erbakan'ın örnek alınası mücadelesi
Erbakan Haftası vesileyle, Erbakan’ı anıyor ve anlamaya çalışıyoruz…
Ama her şeyden önce şu gerçeği bilelim ki bugünlere kolay gelinmedi…
Erbakan’ın neleri başardığını anlamak için önce geçmişi kısaca hatırlayalım…
1950 ve 1960’lı yılların genel manzarası şöyleydi: Türkiye’de 1900’lü yılların başından itibaren İslâm düşmanlığı alenen yapılmaya başlanmıştı. Sahaflar çarşısında “Osmanlıca” yazılmış “Allah Yoktur” adıyla kitap bile satılıyordu!..
Dünya üzerinde de şöyle bir hava vardı: Artık bu insanlar 70 yaşını doldurduklarında yeryüzünde inanan kalmayacak şeklinde düşünülüyordu. Bu sadece Müslümanlar açısından değil, diğer ehli kitap açısından da böyleydi: Artık İslâmiyet yeniden canlanamayacaktı. Müslümanlar ‘kıyamet geldi’ diyorlardı. Ehli kitap olmayanlar açısından ise problem yoktu, zira onlar dünya artık lâik dünyadır diyorlar, Tanrı’nın varlığını kabul etmiyorlardı…
Prof. Dr. Necmettin Erbakan, işte bu yıllarda dünyaya geldi, bu yıllarda şahsiyeti oluştu ve mücadelesine de işte böyle bir Türkiye ve böyle bir dünyada başladı…
***
Erbakan’ın 1950’li yıllardaki mücadelesinden bir örnek verelim…
“Gümüş Motor” neydi ve neyi gösterdi, dünyada ilk defa neyi başardı?
“GÜMÜŞ MOTOR” Avrupa’nın dışında ve “bankalardan faizli kredi” almadan kurulan ilk fabrikadır. Çünkü onların anlayışına göre böyle faizsiz fabrika kurulamazdı. Ama Erbakan faize bulaşmadan, halktan ortaklık payı olarak topladığı paralarla yani “HALK ORTAKLIĞI” olarak Yahudiler dışında dünyadaki ilk fabrikayı kurdu. Motoru çalıştırdı ve çalıştırınca da sivil asker herkesten önce destek, sonra da maalesef köstek gördü.
Erbakan “GÜMÜŞ MOTOR”la dünyanın değişmesi için ilk adımı atmış oluyordu ve böylece Avrupa dışında herhangi bir sanayi tesisi kurulamaz anlayışını yıkıyordu.
Yeryüzünde ilk defa sosyalizm ve kapitalizm dışında bir sanayi tesisi oluşmuş, devletimiz de sanayi tesislerini kurabileceğimizi Erbakan’dan öğrenmiş oluyordu.
Bütün bu özetle anlatılanların yanında, yeryüzünde bankalardan faizli kredi almadan, ortaklık içinde “HALK ORTAKLIĞI” olarak ilk defa bir tesis kuruluyordu.
Kısaca anlattığım bu yönleri ile bakıldığında, “GÜMÜŞ MOTOR” mücadelesi, “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN”in teori ve pratik olarak oluşmasında atılan ilk adım olmuştur.
Sömürü sermayesi sahibi ve dünyadaki sanayi tesislerinin hükmedicileri ile Türkiye’deki işbirlikçileri, daha sonra “Gümüş Motor / Pancar Motor” fabrikasını bertaraf etmek için sürekli olarak çaba sarf ettiler… Geçen yıl yani adında “kalkınma” kelimesi de olup tek başına hükümet olan ama daha başlangıçta “Millî Görüş gömleğini çıkaran AK Parti iktidarı” döneminde “Gümüş Motor / Pancar Motor” fabrikası maalesef tamamen kapandı!!!
***
Erbakan Hocamızın 1969 yılında İzmir’deki bir çalışma arkadaşımıza söyledikleri, Türkiye ve dünyada (gelecek yazıda kısaca yazacağım) inkılâplar yapan bu mücadele ve mücahedenin aslında tamamını özetliyor.
O yıllardaki çalışma arkadaşımız Fehmi Koru, 1969’da kendisiyle yaptığı bir mülâkatta Erbakan’ın bu konuda neler söylediğini üç yıl önce yazdı.
Erbakan Hocamızın neler dediğini ibretle okuyalım, mücadelesinin daha başlangıcında neleri kararlaştırıp neler yaptığını iyi anlayalım ve örnek alıp hayatımızın dinî-ilmî-iktisadî-siyasî her alanına ve her merhalesine uygulayalım. Evet, Erbakan diyor ki:
“Bunu önce sadece ilim yoluyla yapmak istedim; engel çıkardılar…
Ben de işadamlığına (Gümüş Motor Fabrikası) soyundum, yine engel çıkardılar…
İş dünyasında etkin hâle gelirsem belki durum değişir düşüncesiyle Odalar Birliği’ne genel sekreter oldum, engel çıkardılar; başkan seçildim, engeller büyüdü…
Anladım ki, amacımı gerçekleştirebilmem için tek yol, siyaset yapmak…”
(Fehmi Koru, 28.02. 2011)
Reşat Nuri Erol – Milli Gazete