Mü’min bir delikten iki defa ısırılmaz
Şimdi Allah’u Teala sebepler yarattı ve Amerika güdümlü insanların asıl yüzleri ortaya çıktı. Kadir Mısıroğlu’nun dediği gibi: “Allah, dağdaki çobana bile bunların ne olduğunu duyuracak” ki, böyle sorunlar patlak verdi.
Peki, ya bu sorunlar olmasaydı? O zaman ne olacaktı? hiçbir şey yok gibi devam mı edilecekti?
Daha vahim bir soru soralım: “Şayet Amerika’daki yapı şuan onca iftira haberine ve beddualara rağmen geri adım atarsa, hükümet ile sulh mu yapacak? Herşey yine eskisi gibi mi olacak?”
MÜSLÜMAN FERASETLİ OLUR!
Yöneticiler Müslümandır. Namazında niyazında olan insanlardır. İslami ilimlerden de pay sahibidirler. O halde hükümete soruyoruz: Siz, bunlar
-Papa ile al sıkışırken
-Yahudilerle ilgili ayetler o dönemdeki yahudiler içindi derlerken
-28 Şubat’ta zalimlere alkış tutarken
-Mason Demirel ve Eceviti desteklerken
-Yahudi ve Hıristiyanlar cennete girecek iması yaparken
-Müslüman kadını hıristiyan erkekle evlendirirken
-Kiliseleri tamir etmeniz için baskı yparken
-Din kitaplarına Dinler arası diyaloğu sokarken
-Sizi “medeniyet ittifakı” projesine dahil ederken
-Dinler bahçesi adı altın muharref dinleri İslam ile aynı bahçeye koyarken
-Caminin yanına kilise havra koyup bunları tanıtmak için imam koyulurken
-Papaz ve hahamlarla iftar davetleri düzenlenirken
-Mavi Marmara’daki Müslümanlara “yahudinin otoritesinden izin almalıydılar” derken
-Zulüm altında inleyen Müslümanlar lehine tek bir dua etmezken
-Zulmeden Amerika ve İsrail askerlerinin aleyhine tek bir cümle kurmazken
-Cami ile cem evini yanyana koyarken
Anlamadınız mı ne olduklarını? Gayelerini fark edemediniz mi? Bülent Arınç’ın dediği gibi “çok mu saf”tınız, yoksa bir çıkar birlikteliği mi kurmuştunuz?
28 Şubat’ta Erbakan’ın devrilmesi için devreye sokulan “hezimet” yapısı şimdi de mevcut hükümet için “dershaneler” bahanesiyle devrede.
Müslüman anlamaz mı değerli kardeşlerimiz?
Müslüman feraset sahibi değil midir?
Müslüman bir delikten iki defa ısırılır mı?
Daha ilginci ise: “Amerika güdümlü bu yapının günümüzdeki hale gelmesinde, devletin önemli noktalarını işgal etmesinde hükumetin katkısı yok mu? Hükumet göz yummadı mı?”
Evet, hükümet belki bu konuda çok iyi niyetliydi ve bunların “hizmet” ehli olduğunu sanıyordu. Bu kadrolaşmanın aleyhlerine döneceğini nereden bilecekti?
İşte sorun da bu… “nereden bilecekti” sorusunun cevabı…
Şayet geçmişten ibret alınsaydı, bu yapının, faaliyetleri ile ne yapmak istediği analiz edilseydi en azından tedbirler alınırdı…
Ama her şeyde bir hikmet vardır… Bu olayların altında da inşaAllah hikmetler yatmaktadır. Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler…
www.ihvanlar.net