Fetih külliyesi neden iade edilmiyor?

   İcraata dökülen “açılım projeleri” kapsamında gavurları memnun edebilmek adına bir çok kilise onarıldı, arazisi veya binası iade edildi. Son dönemde de 28 Şubat’ın izlerini silmek maksadıyla, o dönemde kapatılan vakıfların el koyulan mallarının iade edilmesi süreci başlatılmıştı.

   Bunun bir göz boyama mı, yoksa hakikat mi olduğu tartışılırken gözler, Müslümanların dişinden tırnağından artırarak yaptığı, arazisi vakfedilen ancak 28 Şubat sürecinde el koyulan ve bin türlü dala vere ile Lise’ye çevrilip “geri verilmemesi için” hak iddia edilemez hale getirilen Fetih Külliyesi’ne çevrildi.

   Bu süreçte onlarca kilise, bina ve arazi, Ermeni, Süryani, Ortodoks hıristiyanlara “bir tek cemaati bile olmayacağı bilindiği halde” iade edildi ve edilme planları yapılıyor hatta bu konuda kanun tasarısı hazırlanıyor.

    Ancak Fethi Külliyesi’nden ne bir haber var ne de bir umut… Bildiğimiz kadarıyla bir iki girişim oldu ancak netice alınamadı.

   Bir kilise olsaydı herhalde hiçbir hukuki mücadeleye gerek bırakmadan iade ederlerdi. Ama mesele bir sohbet-zikir meclisi ve ilim yuvası olunca durum farklı oluyor. Kimsenin gündemine bile gelmiyor.

FETİH KÜLLİYESİ

   Külliyenin yapımı Refah-yol zamanında hızlandırılmış ve kısmen kullanılmaya başlanılmıştı. Onbinlerce kişilik kapasitesi olan Fetih Külliyesi’nde Mahmud Efendi Hazretlerinin de vaaz verdiği olmuştu. Külliye cami, medrese gibi ayrı bölümlere sahip geleneksel bir yapı olarak tasarlanmıştı.

   O günden sonra bir çok devlet kurumunun iştahını kabartan araziye 28 Şubat sürecinde el konularak önce Beykoz Çavuşbaşı Çok Programlı Lisesi, sonra da onun yanına 2007 yılında Beykoz Anadolu Lisesi yapıldı. Liselerden biri Külliye içindeki caminin temeli üzerine inşa edilmiş, minarelerin yarım kalan inşaatları saat kulesine çevrilmiş. Tüm yapılan inşaatlara ve planlara rağmen arazide hala geniş bir alan var.

www.ihvanlar.net

PAYLAŞ