Göz değmesi Nazar, Sebepleri ve Belirtileri Nelerdir?
Yüce Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor:
O inkâr edenler Zikri (Kur’an’ı) işittikleri zaman, sanki seni gözleriyle (nazar edip) yıkacaklardı. (Kin ve kıskançlıklarından) hâlâ “kuşku yok o bir mecnundur” diyorlar. Gerçekte o (Kur’an), âlemler için ancak bir öğüttür. (Kalem – 51 – 52)
Esedoğulları içinde baktığı bir şeye hemen nazarı dokunan keskin gözlü biri vardı. Develer bile onun keskin bakışına dayanamaz, hastalanıp derhal yere yıkılırdı. Kur’an okurken nazar edip Peygamberimizi de yere yıksın ve gülünç olsun diye müşrikler onu Mekke’ye dâvet ettiler. Bir gün Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Kur’an okurken, o keskin bakışlı kimse sürekli Peygamberimize baktığı halde, Rabbimizin özel koruması altında olan Peygamberimize bir zarar veremedi. İşte bu olay üzerine bu âyet-i kerîme geldi ve Yüce Allah durumu Peygamberimize haber verdi.
Göz değmesi (Nazar) gerçek midir?
Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor:
Göz değmesi (nazar) gerçektir. (Buhârî – Müslim – Ebû Dâvûd – İbni Mâce – Ahmed İbni Hanbel)
Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor:
Göz değmesi (nazar) insanı mezara ve deveyi kazana götürür. (Râmûz’ül- Ehâdis)
Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor:
Göz değmesi gerçektir. Eğer kaderi geçen bir şey olsaydı, göz değmesi geçerdi. (Müslim – Ahmed İbni Hanbel – Hâkim)
İlk çağlardan beri insanların ilgisini çeken ve aralarında tartışma konusu olan göz değmesi, Asrı Saadet’te de gündeme gelince, Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Göz değmesi gerçektir” buyurarak, göz değmesinin hayâl ve hurâfe olmayıp gerçek olduğunu belirtmiş, “İnsanı mezara ve deveyi kazana götürür” buyurarak, tehlikeli boyutlarına işaret etmiş ve “Eğer kaderi geçen bir şey olsaydı, göz değmesi geçerdi” buyurarak, göz değmesinin kader sınırlarını zorlasa da Yüce Allah’ın takdirini geçemeyeceğini ve paniğe gerek olmadığını vurgulamıştır.
Göz değmesi nedir?
İki kişi karşılıklı oturup birbirlerinin gözlerinin içine sürekli bakamazlar. Çünkü gözlerinden yayılan ışınlar (şualar), ikisinin de gözüne zarar verir, yani göz değmesi (nazar) olur.
Aşırı duyarlı, içe kapanık, iri ve parlak gözlü olanların bakışı daha etkilidir. Bu tür kimseler iyi niyetle de olsa bir şeye gözlerini dikip dikkatlice baktıkları zaman, evlâtları bile olsa zarar görür, tabaklar, bardaklar çatlayıp kırılabilir ve elektronik cihazlar bozulabilir. Canlı ve cansız bütün varlıklar göz değmesinden etkilenmekle birlikte odak noktası olanlar daha fazla etkilendiğinden, dâmat ve gelinlerin göz değmesinden daha fazla sakınmaları gerekir. Çünkü yüzlerce dâvetlinin gözlerinden yayılan ışınların odak noktası olan gelinler ve dâmatlar, mutluluk hayâlleri kurarken, göz değmesinden kaynaklanan sorunlarla karşılaşabilir, kendilerini halsiz, hasta, bağlı ve büyülü sanıp hayâl kırıklığına uğrayabilirler.
Dışarıda açık saçık gezen kızlar ve genç hanımlar, cinsel istekle bakan erkeklerin odak noktası olduklarından, sık sık nazar olur ve nazarın etkisiyle can sıkıntısından patlayacakmış gibi olurlar.
Kırmızı renkli giysiler gözlerden yayılan ışınları daha fazla çektiğinden, özellikle gelinler ve yeni doğum yapan kadınlar kırmızı renkli giysilerden kaçınmalıdır. İster erkek, ister kız olsun küçük çocuklara da düz kırmızı giysiler giydirilmemeli ve çocukları severken MâşâAllah lâ kuvvete illâ billâh denilmelidir. Çünkü:
Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor:
Bir kimse hoşuna giden (güzel) bir şey gördüğü zaman “MâşâAllah lâ kuvvete illâ billâh” derse, ona (baktığı şeye) göz değmesi bir zarar vermez. (Menâvî)
Göz değmesinin belirtileri nelerdir?
Aşırı sıkıntı, gönül darlığı, baş ağrısı, halsizlik, bıkkınlık, solunum güçlüğü, stres, karamsarlık ve dokununca patlayacakmış gibi sinirsel bunalım. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) “Göz değmesi gerçektir. İnsanı mezara götürür” buyurduğuna göre, göz değmesi olan kimse gerçekte hastadır, hem de ağır hastadır ama derdini kimseye anlatamaz. Hastaneye gitse, filmleri, tahlilleri temiz çıkar ve doktorlar onun derdinden anlamaz. Hoca işidir diye bakıcı ve cinci denilen sapıklara gitse, cin ve büyü hikâyeleri ile zavallının kafası daha da karışır ve cebindeki parasından da olur.
Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor:
Göz değmesinden Allah’a sığının. Çünkü göz değmesi gerçektir. (İbni Mâce – Hâkim)
Ebû Said el-Hudrî radıyallahu anhü diyor ki: Resûlullah (s.a.v.) cinlerden ve göz değmesinden (çeşitli dualarla) Allah’a sığınırdı. Muavvizeteyn (Kul eûzü birabbil-Felâk ve Kul eûzü birabbin-Nâs) sûreleri gelince, bunlarla sığınmaya başladı ve diğer duaları bıraktı. (Tirmizî – İbni Mâce)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Bir kimse evinde Fâtîha ile Âyet-el-kürsî’yi okursa, o gün o eve (ve ev halkına) göz değmez. (Deylemî)
Kim her gün sabah-akşam “Fâtîha, Âyet-el-kürsî, İhlâs, Felâk ve Nâs” sûrelerini okursa, göz değmesi dâhil her çeşit kötülüklerden korunmuş olur.
Ahmet Tomor Hocaefendi – www.ihvanlar.net