Gezizekalıların Yeni Eylemi: Duran Adam
Bir tepki, pasif bir direniş…
Yapılan bir röportajda adam diyor ki: “Sabah geldim iki saat durdum işe gittim, şimdi de durabildiğim kadar duracağım”
Adam batıl davası için 2 saat, 4 saat veya daha fazla… Geliyor ve orada dikiliyor…
Karşılığında bir hiç var… Ne dünyada ne de ahirette eline geçecek hiçbir şey yok…
Ama egosunu tatmin etmek için veya inandığı bir dava için geliyor ve bekliyor…
İBRETLİK!
Ya biz değerli Müslümanlar! Her türlü nimeti veren Rabbimizin huzuruna çağrıldığımız vakit gidiyor muyuz? Gidip O’nun huzurunda bekliyor muyuz?
Ya da namaza durduğumuz vakit halimiz ne oluyor? Namazı bir fazlalık görüp aradan çıkartma gayretinde miyiz? Namazı nasıl hızlı kılıp erken kaçmanın hesabını mı yapıyoruz?
Adam batıl bir hiç uğruna gelip iki saat ayakta bekliyor, biz on dakikamızı Rabbimize ayıramıyoruz. Namazda kıyamı biraz daha uzun yapamıyoruz. Secdelerimiz tavuğun yem yemesinden farksız bir halde.
Hem de biz Cenneti talep ediyoruz…
Adam boş bir mesele için tüm kalbiyle ve heyecanıyla gittiği meydanda 3 saat bekliyor da, biz başta Rabbimizin rızası ve akabinde verilecek ebedi cennet için namazımızı olması gerektiği gibi kılamıyoruz. Aşkla, şevkle varamıyoruz Rabbimizin huzuruna…
Peki, bahanemiz ne olacak?
Rabbimiz buyurmaz mı ki, “şu batıl dava kadar da değeri yok muydu huzurumda durmanın?”
Lütfen kendimizi sorgulayalım ve çeki düzen verelim… Rabbimizin ilk kabir gecesi soracağı, dinin direği, imanın gereği namazımızı dosdoğru, hakkıyla kılalım… En azından kılmaya çalışalım da Rabbimizin huzuruna çıkacak yüzümüz olsun…
Ayrıca Rabbimize dua edelim. Allahu Teala o insanlara da hidayet versin ki, bu gayretlerini Din-i Mübin-i İslam yolunda sarfetsinler. Emin olun kısa zamanda çok yol kat ederler ve Rabbimizin salih kullarından oluverirler.
www.ihvanlar.net