Osmanlı Tokadı dizisi Ecdadımızı komedi malzemesi yapıyor

    Yüzyıllarca İslam Şeriatı ile hükmedip, dünyaya adalet dağıtan, düşman karşısında her ne kadar cengaver olsa da kendi için tasavvuf hayatını yaşayan, incelikte, kibarlıkta, medeniyette eşi bulunmayan Osmanlı’nın bu imajı dizilerle yıkılmaya çalışılıyor. Tarihini kitaplardan değil de dizilerden öğrenenler de bu oyuna kanıyor.

   Osmanlı sultanlarını, ailelerini ve halkını ahlaksız olarak lanse eden Muhteşem Yüzyıl gibi rezalet dizilerin ardından şimdi de devlet eli ile Osmanlı’ya bir taarruzun yapıldığını görüyoruz.

   Öncelikle Osmanlı’nın bir komedi malzemesi yapılması başlı başına yanlıştır. Dizide oynayan karakterler iki rolu canlandırıyor. Osmanlı’daki padişahı oynayan karakter (Fatih Sultan Mehmed’i seçmişler) senaryo gereği bu zamanda sözde bir polisi canlandırıyor. Korkak, ürkek, genç, işini bilmeyen, pısırık bir polis tiplemesini yansıtıyor. Yani dizide verilen derin bir mesaj ile genç yaşta tahta geçip İstanbul’u fetheden, Hıristiyanların korkulu rüyası Fatih Sultan Mehmed küçük düşürülüyor. Ayrıca dizinin görünürde ana temasını oluşturan iki yeni çeri ile askerlerin kaba saba, uslüp adap, yol yordam bilmeyen, cihada Allah rızası için değil de nam salmak için giden şahsiyetler olduğu vurgulanıyor.

   Ayrıyeten sululuk, cıvıklık ile Osmanlı’yı yanyana getiriyorlar…

   Halbuki özellikle yansıtılan dönemin Padişahından askerine, paşasından halkına kadar herkes tasavvuf ahlakı ile yoğrulmuştu. Şeriat yaşanıyordu… Dizilerde ise gerçekle hiçbir alakası olmayan görüntüler zihinlere kazınıyor. Verilen subliminal mesajlar da cabası:

PAYLAŞ