Mahmud Efendi Hazretlerinin Çeçenistan’a gönderdiği Mustafa Ekin Hoca anlatıyor
Marifet Derneğini ziyaret eden Mustafa Ekinci Hocaefendi Çeçenistan hatıralarını anlattı…
Çeçenistan’ın zor dönemlerinde Grozni’de savaşlarda kara gün dostu olarak kaldı meşayih ile beraber, o zaman Çeçenistan’ın cumhurbaşkanı Mashadov idi, bir öğlen namazını beraber kılmıştık o zaman…
8 ay dünya ile iletişimiz kesildi savaş zamanı… ne telefon ne başka bir şey…
Bir ses duyardık tak tak tak… Anla ki birisi bir çuval un bulmuş seviniyor, havaya ateş ediyor.
Oradan ayrılma vaktimiz geldiği zaman 150 çeçen çocuk otobüsün altına yattılar gitmeyin diye, yapmayın etmeyin dememize rağmen, bizi çiğner öyle gidersiniz dediler… O çocuklar şimdi büyüyor Allah’ın izniyle…
Efendi hazretlerimiz beni çağırdı, Selimhan Yanderbiyev gelmiş, Mahmud Efendi biz dünyayı gezdik, bir şey bilmiyoruz. Bize 10 tane hoca vereceksiniz… Sizi seçtik sizi beğendik…
Efendi Hazretleri buyurmuş ki, bizde hoca yok , ben size nasıl hoca verebilirim, bizim kendimize bile hoca yok
Süleyman Yanderbiyev dedi ki; bizi başkası bozmadan, siz düzeltin…
Efendi hazretleri buyurdu ki, oğlum buraya gitmek vacip oldu, meşayih seni uygun gördü, ben Çeçenistan’ın adını bile ilk kez duymuşum haritada yerini bilmem… Hemen hazırlıklara başladık, tarih olarak Çeçenistan’ın bağımsızlığını ilan ettiği zaman, Rusya çekildi ve şeriatı ilan ettiler…
Efendi hazretleri bana dedi ki, oğlum biraz rahatsızım sana şu kadar söyleyeyim beni ortadan kessen yarımı Çeçen çıkar, hiç unutmuyorum, elinden ne geliyorsa ardına koyma, biz o zaman 13 tane hoca arkadaş hafız hocalar 5 tane hoca hanım 6-7 tane çocukla yola çıktık, o zaman savaş ortamında rusların tamamen çevirmiş olduğu Çeçenistan’a çarşafımızla ve sarıkla girdik… Ruslar bizi gördüklerinde buraya nasıl girdiniz nasıl geldiniz, diyerek saçlarını başlarını yoldular. Yani efendi hazretlerimizin büyük kerameti oldu ki buraya bu kadar kolay bir şekilde girdik. 750 tane talebem vardı benim, hepsi hücum etti okumak için. Bazen hayret ettik dünyada böyle bir millet var mı diye…
Hatta beni birgün cuma namazına götürdüler. Çeçen askerleri vardı 1000 taneye yakın. Cumadan önce ben sohbete başlayacaktım, bir anda 1000 asker ayağa kalktılar. Acaba cumhurbaşkanı falan mı geldi diye düşündüm. Sohbet ederken ayağa kalkmalarını anlayamadım gözlerim kapalıydı. Gözümü açtığımda arkadaş benim önüme arabadan Kur’an-ı kerimi getirirken, kuranı kerim geliyor diye ayağa kalkıp esas duruşa geçmişler, hürmete bak… Düşün bu Çeçenistan 200 sene Rusya’nın sömürgesinde yaşamış olan bir millet…
Sonra işte dönüşe geçtik bir imtihan olduk. Ruslar, 21 güne yakın hanımlarımızı otelde tuttular, biz bütün erkekleri içeriye koydular… Hatta bizi idamla yargıladılar, içeride ders yaparken efendi hazretleri bana zuhur etti; “Mustafa sabredin, Asdarhan’a iman pompalıyorsunuz sabırlı olun”. Bizim orada eziyet çekmemiz iman pompalıyormuş…
Elhamdülillah kazasız geldik, evlere öldü haberlerimiz gelmiş, Efendi hazretleri meraklanmayın birşeyleri yok demiş…
Geldim elini öptüm bana ilk sözü, “Oğlum güzel bir tohum ektiniz, Allah kabul etsin, gene seni oraya yollayacağım” daha sonra tekrar yolladı beni oraya, Ramazan Kadirov varken yolladı o zamanda bir hafta kadar kaldık. Çeçenler bizleri yollarda beklemişler, bizi kaç sene görmediler, çok görmek istemişler. Orada kalmamızı çok istediler, Efendi Hazretleri’ni de çok görmek istediler… Allah tüm Müslümanlara yardım eylesin…
Bir gün Çeçenistanın en büyük üniversitesine götürdüler beni, 5000 talebe var…
Dedim ki buraya bir gidelim vaaz edelim, beni götürdüler, koca rektör beni ayakta karşıladı, oturmasını rica ettim, ben sizin yanınızda oturmaya haya ederim dedi… şaşırdım kaldım.
-Geliş sebebimizi sordu?
Dedim haftada 1 burada sohbet yapsak kardeşlerimize nasıl olur?
-Kabul edemeyiz dedi…
Bende bozuldum biraz…
-Dedi ki haftada bir olduktan sonra hiç olmasın, hiç olmazsa her gün bir saat olsun, haftada bir olursa bize hiç yetmez dedi.