Cuma namazının kıraati neden seslidir?
İslamiyet’in ilk yıllarında, Mekke döneminde Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz ashabına namaz kıldırırken kıraati sesli yapıyordu. Kıraati işiten müşrikler ise, uydurdukları şiir ve sözlerle karşılık veriyorlar ve kıraati alaya alıyorlardı. Bu şekilde Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz ve ashabının incinmemesi ve zarar görmemeleri açısından gündüz vakit namazlarında kıraat sessiz yapılmaya başlandı.
Bununla ilgili nazil olan ayet-i kerime İsra suresinin 110. ayetidir:
“Namazında sesini ne çok yükselt, ne de fazlaca kıs; ikisi ortasında bir yol tut.”
Bu emirden sonra Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz gündüz vakti kılınan öğlen ve ikindi namazlarında kıraati sessiz, sabah, akşam ve yatsı namazlarında ise kıraati sesli yaptı. Çünkü gündüz vakitleri müşriklerin uyanık olduğu ve Müslümanlara zarar verdikleri zamanlardı. Sabah ve gece vakti ise, müşriklerin yemek ve uyuma zamanları olduğundan, Müslümanlara ilişmeleri zor idi.
Cuma ve bayram namazları ise, Medine döneminde hicretten sonra farz olduğundan, müşriklerin zarar verme ihtimalleri bulunmadığı için bu namazlarda kıraat sesli olmuştur.