HAC VE UMRENİN YAPILIŞI
Farz Hac Üzerinde Uygulama
44- Hac görevini vacibleri, sünnetleri ve edebleri ile yapacak olan kimse, şu şekilde hareket eder:
1) Helâl ve temiz bir mal elde eder. Ödenmesi gerekli borçları varsa, onları öder. Kazaya kalmış ibadetleri varsa, mümkün olduğu kadar onları kaza eder. Günahlarından tevbe eder ve Allah’dan mağfiret diler. Kendisini kötü söz ve hareketlerden korur. Güzel ahlâklı olmaya çalışır. Tevazu hali içinde bulunur. Yola çıkacağı zaman evinde iki rekât namaz kılar. “Bismillahi tevekkeltü alellahi lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh” diyerek Allah’a sığınır. Ailesi, komşusu ve dostları ile vedalaşarak yola çıkar.
2) Mikat denilen yerlerden birine varınca yıkanır veya abdest alır. Giderilmesi gereken fazla kılları yok eder, tırnakları keser. Elbiselerini çıkarır. Beyaz ve temiz olan iki parçadan ibaret dikişsiz havlulara bürünür. Hoş kokulu şeylerden sürünür. Başını açık ve ayaklarını çıplak bulundurur. Üstleri açık ve topukları kısa olan ayakkabı giyer. İhram için iki rekât namaz kılar. İhrama niyet edip: “Allahümme innî ürîdü’l-hacce, feyessirhu lî ve tebabbelhü minnî = Ya Rabbi! Ben hac etmek istiyorum, onu bana kolaylaştır ve onu benden kabul et” diye dua eder. Sonra “Lebbeykallahümme Lebbeyk…” diye telbiyede bulunur.
3) Böyle ihrama girdikten sonra, eğer zevcesi yanında ise, onunla ilişkide bulunmaz, öpmez ve okşamaz. Dikişli elbise giyinmez. Artık hoş kokulu şeyler sürünmez. Saçları kesmez ve kıllarını gidermez, tırnaklarını kesmez. Güvercin ve geyik gibi kara av hayvanlarını avlamaz. Yeşil ağaçları ve otlan kesip koparmaz. Kötü ve çirkin sözler söylemez. Arkadaşları ve başkaları ile çekişmez. Fakat yıkanabilir ve para kesesini (kemerini) beline bağlayabilir.
4) Her namaz kıldıkça ve yolcu kafilelerine her rastladıkça, yokuş çıkınca ve yokuştan inince, yüksek sesle “Lebbeykallahümme Lebbeyk…” diye telbiyede bulunur. Mekke’ye varacağı zaman yıkanır veya abdest alır, Mekke’ye girince, hemen mescid-i Haram’a koşar. Beytullah’ı görünce telbiye getirir, “Allahü Ekber” diye tekbir alır, “Lâ İlahe İllallah” diye tehlilde bulunur. Salât ve selâm okuyarak: “Allahümme zid beyteke teşrîfen ve tazimen ve tekrimen ve birren ve mehabeten = Ey Allah’ım! Beyt-i şerifine mahsus teşrifi, tazimi, teklimi, ihsan ve yüceliği artır,” diye dua eder.
Sonra Hacer-i Esved tarafına yönelerek tekbir alır. Hacer-i Esvedi selâmler. Mümkünse, kimseye eziyet vermeden onu öper veya elini sürer. Sonra da Kabe’yi sola alarak Hatîm’in dışından Kudüm Tavafına başlayıp remel yapar. (adımlarını kısaltıp omuzların silkerek çalımlıca yürür.) Her dolaşmada Hacer-i Esved’in karşısına gelince onu selâmlar. Bu tavafı tamamladıktan sonra İbrahim aleyhisselâm’ın makamında, eğer kalabalık ise Mescidin uygun bir yerinde iki rekât namaz kılar. Sonra yine Hacer-i Esved’i selâmlar!
5) Böylece Kudüm Tavafını tamamladıktan sonra Sa’y için Safa ile Merve caddesine çıkar. Önce Kabe’yi görebilecek şekilde Safa tümseğine çıkar. Kabe’ye yönelerek tekbir ve tehlil getirir, salât ile selâmda bulunur. Sonra buradan Merve’ye doğru gider. Yolda bulunan iki yeşildirek (ışık) arasında biraz koşar. Bu şekilde dört defa Safa’dan Merve’ye karşı tekbir ve tehlil getirir, salât ve selâmda bulunur. Böyle her gidiş gelişte telbiye yapar. Koşarak Yürüdüğü zaman: “Allahümme’ğfir verham ve tecavez amma ta’lem. Feinneke entel’aliyyül’azîm = Ya Rabbi! Bağışla ve merhamet et. Bildiğin kusurlarımıza bakma. Şübhesiz ki sen, yücesin, büyüksün,” diye dua eder.
Bu gidiş ve gelişin (Şavtların) arka arkaya yapılması daha faziletlidir. Ara vererek yapılması da caizdir.
6) Yalnız hacca (İfrad hacca) niyet etmiş olan kimse, böyle sa’y ettikten sonra da Mekke’de yine ihramlı olarak kalır. Kıran hacca niyet eden de böyledir. Dilediği zaman Kabe’yi tavaf eder. Zilhicce’nin sekizinci (terviye) gününde sabah namazını yine ihramlı olarak Mekke’de kılar. Sonra Mina’ya çıkar. Orada arefe gününün sabah namazını kılıncaya kadar durur. Sonra Arafat’a gider. O gün güneş batınca da, Arafat’dan Müzdelife’ye yönelip geceyi Müzdelife’de geçirir. Akşam namazını yolda kılmayıp onu yatsı namazı ile bareber Müzdelife’de imamla kılar. Kurban Bayramı gününün fecri doğunca hemen sabah namazını kılar. Sonra Müzdelife’de “Meş’ar-i Haram” denilen yere gider ve orada biraz durur. Bütün bu yerlere gidiş gelişlerde telbiyede bulunur.
7) Meş’ar-i Haram’da iken fecir tamamen açılınca henüz güneş doğmadan Mina’ya doğru vakar ve sükûnetle yürümeye başlar. Mina’da “Akabe Cemresi” denilen yere yedi küçük (nohut büyüklüğünde) taş atar. Bu taşları sağ elinin baş parmağı ile şehadet parmağı arasında tutarak atar. Her birini attıkça tekbir getirir. Taşları atınca orada beklemez. Sonra dilerse kurban keser. Ondan sonra traş olur veya saçlarının uçlarından parmak uçları kadar kırpar. Bunları yapınca bütün ihram yasakları kendisine helâl olur; yalnız zevcesi ile yine ilişki kuramaz.
8) Bundan sonra aynı günde (Bayramın birinci gününde) veya ikinci ve üçüncü gününde Mekke’ye inip Ziyaret Tavafı yapar. Kudüm tavafında Remel yapmamış ise, bunu Ziyaret Tavafının ilk üç devresinde yapar. Bu tavafı bitirince iki rekât namaz kılar. Artık bu farz olan Ziyaret tavafından sonra zevcesi ile ilişki kurabilir. Böylece bütün hac yasakları kalkmış olur.
Ziyaret Tavafı için, Mina’dan Mekke’ye Bayramın birinci günü inmek daha faziletlidir.
9) Ziyaret Tavafını yaptıktan sonra tekrar Mina’ya gider. Cemrelere taş atmak için üç gün Mina’da oturur. Bayramın ikinci günü zeval vaktinden sonra, Mina’daki “Mescid-i Hayf” yakınında bulunan Cemr-i Ula’dan başlayarak cemrelerin üçünü de taşlar. Şöyle ki: Yürüyerek önce Cemre-i Ulâ’ya, sonra Cemre-i Vusta’ya yedişer taş atar. Her taşı atarken tekbir alır. Bu iki cemreden her birinin yanında bekleyerek hem kendisine, hem ana-babasına, hem de din kardeşlerine dua eder. Sonra Cemre-i Akabe yakınına gider. Buna da yedi taş atar; ancak burada dua için durmaz.
Bayramın üçüncü gününde de, zevalden sonra bu şekilde cemreleri taşlar. Eğer Mina’da iken Bayramın dördüncü günü de girecek olsa, o gün de böyle taşları atar. Bu güne ait olmak üzere cemre taşları zevalden önce de atılabilir. Bu şekilde atılan taşların sayısı yetmişe ulaşır. Bu taşlar Müzdelife’de iken veya Mina’ya gelirken toplanır. İhtiyat olarak taşlar yıkanır. Bu taşları, cemrelerde biriken taşlardan alıp atmak mekruhtur.
10) Bundan sonra tekrar Mekke’ye döner veya yolda “Muhassab” denilen düzlükte biraz durup dinlenir. Ondan sonra Mekke’ye giderek Harem-i şerife varır. Veda Tavafını yaparak iki rekât namaz kılar. Sonra Zemzem kuyusunun yanına gider ve Beytullah’a karşı durup kana kana içer. Bu su ile yüzünü ve başını yıkar. Mümkünse bedenine de döker. İçtikçe şöyle dua eder:
“Allahümme es’elüke ilmen nafıan ve rızkan vasian ve şifaen minkülli dâin = Allah’ım! Ben senden faydalı ilim, geniş rızık ve her hastalıktan şifa dilerim.”
11) Zemzem suyunu içtikten sonra Kabe’nin yüksek eşiğini öper. İmkân bulursa içine girip iki rekât namaz kılar. Yüzünü duvarına sürüp Yüce Allah’a hamd eder ve mağfiret diler. Tam bir edeble tekbir ve tehlil getirerek Mültezem’e gelir. Yüzünü ve göğsünü oraya kor. Kabe’nin örtüsüne yapışarak dua eder. Artık Mekke’de kalmayacaksa, yüzünü Beytullah yönünden ayırmayarak ayrılık üzüntüsü ve kederi ile ağlaya ağlaya veya ağlar gibi bir durumda arka arka çekilip Harem-i Şerifden çıkar. Dilediği gün memleketine döner.
Bu hac görevlerini (menasikini) yapmada kadınlar da erkekler gibidir. Ancak kadınlar âdetleri üzere elbiselerini giyinmiş, başlarını ve ayaklarını örtmüş bulunurlar. Bununla beraber yüzlerine dokunmamak üzere bir örtü (peçe) de kullanabilirlir. Telbiyelerde seslerini yükseltemezler. Tavafda ve Safa ile Merve arasında hızla yürümezler. İhramdan çıkmak için saçlarının uçlarından biraz kesmekle yetinirler. Hacer-i Esved’i selâmlamak için erkeklerin arasına sokulmazlar.
Adet görmeye başlayan bir kadın, haccın bütün görevlerini yapar. Fakat bu hali ile tavaf yapamaz. Tavafı sonraya bırakır. Bu geciktirmeden dolayı kendisine kurban kesmek veya başka bir ceza gerekmez.
Ziyaret Tavafından sonra âdet gören kadından vacib olan veda tavafı düşer.
Umrenin Yapılış Şekli
45- Yukarıdaki uygulama,yalnız “İfrad Hac” hakkındadır. Sadece Umre yapmak isteyen kimse şu şekilde hareket eder:
1) Umre haccı yapacak olan zat, afakî (mikât dışından) olduğuna göre, mikat yerinde ihrama girer. Mekke halkından ise, Harem Bölgesi dışından ihrama girer. Daha önce açıklandığı gibi elbisesini çıkarır ve iki parçadan ibaret dikişsiz ve beyaz örtüleri takınır. Sonra: “Allahümme innî uridü’l-umrete feyessir-ha lî ve tekabbelha minnî = Allah’ım! Ben umre yapmak istiyorum, onu bana kolaylaştır ve onu benden kabul buyur,” diye yalnız umreye niyet eder. Sonra “Lebbeykallahümme Lebbeyk…” diye telbiyede bulunur. Farz hacda yasak olan işler, umrede de ihramda bulundukça yasaktır. Yolculukta telbiye getirmeye devam eder.
2) Mekke’ye girince, Umre için tavafta bulunup bildiğimiz şekilde Kabe etrafında yedi defa dolaşır. Hacer-i Esved’i her defasında selâmlar.İlk üç şavtında (devrinde) sürat gösterir, tekbir ve tehlilde bulunur.
3) Bu tavaftan sonra Safa ile Merve arasında, daha önce yazıldığı gibi sa’y eder. Bundan sonra başının saçlarını traş eder veya kısaltarak umresini tamamlar. Kabe’yi tavaf eder. İstediği elbiseyi giyebilir. Kendisinde ihramda haram olan şeyleri helâl olur.
Tavafın dört şavtı (devri), umrenin rüknüdür. Ondan sonra geri kalan üç savt ile Safa-Merve arasında yedi defa yürümek, saçları traş etmek veya kısaltmak da umrenin vaciblerindendir.
Umre’nin şartları, haccın şartları gibidir. Yalnız umre için belli bir vakit gerekli değildir. Her mevsimde yapılabilir. Buna göre ihram da Umrenin bir şartıdır.
Umre’nin sünnetleri ve edebleri de, Hacdaki Safa-Merve arasında olan sa’ydan itibaren sonuna kadar olan sünnetleri ve edebleri gibidir.
Temettü Haccının Yapılış Şekli
46- Daha önce yazıldığı gibi Temettü Haccı, farz olan hac ile Umre’yi ayrı ayrı iki ihram ile toplayıp hac mevsiminde yapmaktır. Mikat dışından (uzaktan) gelen hacılar, ihramda fazla kalmamak için daha çok bu nevi hac etmeyi tercih ederler. Şöyle ki:
1) Bir afakî (mikat dışından gelen kimse) ihrama başladığı zaman: “Ya Rabbi! Ben umre yapmak istiyorum, bu umreyi bana kolaylaştır ve onu benden kabul buyur,” diye umreye niyet ederek telbiyede bulunur, iki rekât namaz kılar. Diğer işleri de yerine getirir.
2) Mekke’ye girince, usulüne göre umre için Kâbeyi yedi defa tavaf eder. Sonra iki rekât namaz kılar. Daha sonra Safa-Merve arasında sa’y görevini yapar. Arkasından saçlarını traş eder veya kısaltır. Böylece umresini tamamlar.
3) Bu şekilde umresini yapmış olan kimse, ihramdan çıkmış olur. Artık ihrama girmemiş insanlar gibi Mekke’de kalır. Asıl elbiselerini giyer ve mubah olan diğer işleri yapabilir.
4) Umresini yapmış olan bu zat, Mina’ya çıkılacak gün veya daha önce Mekke’de tekrar ihrama girer ve (farz) hacca niyet eder, telbiyede bulunur. Artık yalnız hacca (ifrad hacca) niyet eden kimse gibi, daha önce, yazıldığı üzere hac görevlerinin (menasiki) yerine getirir. Bundan başka Mina’da bir kurban keser.
Bu kurban, hac ile Umreyi bir arada yapmaya başarı kazanmanın bir şükrü yerindedir. Akabe Cemresi taşlandıktan sonra nahr günlerinin birinde kurban kesilir. Bu kurbanı kesmeden önce saçlar traş edilmez veya kısaltılmaz. Bu kurban bir koyun olabileceği gibi, kurban edilecek bir deve veya sığırın yedide biri veya tümü de olabilir. Böyle bir kurban kesmekten aciz ise, Arefe gününde üç gün tamamlanmış olmak üzere oruç tutar. Ayrıca memleketine döndükten sonra veya dilediği bir yerde yedi gün ki, toplam on gün oruç tutması vacib olur.
5) Bu uygulama, Temettü haccında bulunup da beraberinde Hedy (kurbanlık) Mekke’ye götürmemiş veya göndermemiş olan kimseye göredir. Eğer böyle bir kurban bulunursa, yalnız Umreyi yapmakla ihramdan çıkmış olmaz. Umre için tavaf eder, sa’yda bulunur ve terviye gününe (zilhiccenin sekizinci gününe) kadar ihramda kalır. Bunun arkasından hac için niyet ederek ihrama girer. Geri kalan hac işlerini yerine getirmeye devam eder. Kurban Bayramının ilk gününde Akabe taşlarını attıktan onra Kurbanını şükür olarak keser. Ondan sonra saçlarını traş eder veya kısaltır. Artık o anda iki ihramdan çıkmış olur.
Kıran Hac Nasıl Yapılır?
47- Bilindiği gibi, Kıran Hac, farz olan hac ile Umre’nin ihramını birlikte yapmaktır, Şöyle ki:
1) Kıran hac yapacak olan kimse, mikatta veya mikat yerinden önce hac ile Umre’ye birlikte niyet eder. Yine iki rekât namaz kılar. Sonra: “Ey Allah’ım! Ben hac ve umre yapmayı istiyorum. Bunları bana kolaylaştır ve benden bunları kabul buyur,” diye dua eder ve Telbiyede bulunur. İhrama girmiş olan kimseye yasak olan şeyler aynen buna da yasaktır. Bunları gözetmeye çalışır.
2) Bu kimse Mekke’ye girince, önce umresini yapar: Beytullah’ı tavaf eder. Safa ile Merve arasında Sa’y yapar. Sonra ihramdan çıkmadan haccın menasikini, evvelce yazıldığı gibi, yapar. Bayramın birinci günü Akabe taşlarını attıktan sonra, iki haccı bir arada başarmanın şükrü olarak bir kurban keser ki, bu vacibdir. Ondan sonra saçlarını traş eder veya kısaltır. Böylece ihramdan çıkmış olur. Bu kurbanı bulup kesemeyecekse, son gün Arefe gününde bitmek üzere üç gün oruç tutar. Yedi gün de Bayram günleri çıktıktan sonra dilediği yerde veya memleketine dönünce tutar. Böylece on gün oruç tutması gerekir. Bu oruçları ayrı ayrı günlerde tutabilir.
3) Kıran hacca niyet eden kimse, Umre’yi yapmadan Arafat’a gidecek olsa, umresi bozulmuş olur. Artık kendisine şükür kurbanı gerekmez. Ancak niyet ettiği umreyi bozmuş olduğundan onu kaza etmesi ve bir ceza kurbanı kesmesi gerekir.
Temettü haccı ile Kıran haccı afakîlere (Mekke dışından gelenlere) mahsustur. Mekke’de veya Mekke ile makatlar arasında bulunanlar bunları yapmazlar. Çünkü bu iki haccı yapanlar, hac süresi içinde bir müddet aileleri yanına dönüp gitmemeleri gerekir. Oysa ki, bunların aile efradından uzaklaşmaları zordur