Ehli Sünnet Akaid İmamları

Akaidde Ehlisünneti temsil eden günümüze kadar gelen en pak ve temiz olan iki mezheb vardır. Bunlar Maturidiyye ve Eşariyye’dir. Aralarında ince ve küçük konularda ayrılık olsa da genel olarak bir ihtilaf söz konusu değildir.
 
   Bizim itikadde mezhebimiz Maturidiyye olmuştur.
 
İMAM MATURİDİ
   Alemul Huda, İmamul Huda, İmam Ebu Mensur Muhammed b. Muhammed b. Mahmud el-Maturidi…
   İmam Maturidi, h.238/m.852’te Mevaraünnehir’de bulunan Semerkand’ın Maturid kasabasında doğmuştur. h.333/m.944’te Semerkand’da vefat etmiştir.
 
   O, islama çok değerli hizmetler vermiş öncü islam alimlerinin başında gelir.Maveraünnehir’de Ehli Sünnet’e nisbet edilen Kelam ekolünün kurucusu ve mümessilidir. Te’vilatul Kuran ve Kitabü’t Tevhid gibi eserlerinden anlıyoruz ki, Maturidi, kelam, tefsir, mezhebler tarihi, fıkıh ve fıkıh usulünde derin bilgi sahibiydi.
 
   İmam Maturidi’nin hocaları, ilimlerini İmam-ı Azam’a uzanan Ebu’n-Nasr el İyazi, Ebu Bekr Ahmed el-Cürcani ve Muhammed b. Mukatil er-Razi’dir. Bunların hocası ise İmam ebu Yusuf ve İmam Muhammed’den okumuş olan Ebu Süleyman b. Musa el-Curcani’dir.
  
   Gerek Eş’ari gerekse İmam Maturidi, Mu’tezile ve diğer bidat mezheblerine galebe çalabilmek için, hasımlarının aklı selime uygun taraflarını almışlar ve Ehli sünnet’in kelamı’nın kurucusu olmuşlardır. Ehlisünnetin Kelam metodunu daha ziyade doğru ve ilmi bir şekilde başlatan, akla ne nakle de layık oldukları değeri vererek bu iki asla bağlı kalan ve bu şekilde islam akaidini açıklamaya çalışan, İmam Maturidi olmuştur.
 
   İmam Maturidi’nin elinde hocalarından okuyup rivayet ettiği İmam Azam’ın risaleleri, Akaidden, ilm-i Kelama dönüştü. Bu risaleler inanılması lazım gelen Ehli SÜnnet akidesini açıklayan bilgiler idiler. Maturidi bunlarla beyan edilen akaidi, başka nakli deliller ile takviye etti ve aklı kesin delillerle destekledi. Akaid’in teferruatını burhanlarla kesinleştirip kuvvetlendirdi.
 
   O, Mevaraünnehir ülkesi ve diğer islam bölgelerinde Ebu Hanife ekolünün kelamcısı, Ehlisünnet Vel-Cemaatın reisi oldu. Bu sebeple akaidde hanefi mezhebi, Maturidi’ye nisbet edildi. Böylece az bir kısım hariç, hanefi olan kelamcılara Maturidiyye denildi.
 
   Birçok kelamcı ve araştırıcılar, Maturidiyye diye anılan bu ehlisünnet mezhebinin asıl kurucusunun İmam Maturidi değil, İmam-ı Azam Ebu Hanife olduğunu, Maturidi’nin ise onun yazdığı akaid esaslarını akli ve nakli deliller ile destekleyerek açıkladığını ifade ederler.
 
İMAM EŞARİ
   Eş’ariyye ekolünün temsilcisi olan Ebu’l Hasan Eş’ari’nin uzun adı Ali b. İsmail b. Ebı Bişr İshak b. Salim b. İsmail b. Abdullah b. Musa b. Bilal b. Ebı Bürde b. Muse’l-Eşari’dir.
 
   Doğum tarihi tam olarak bilinmemekle beraber 260/873-74) tarihinde Basra’da  dünyaya gelmiştir. İmam Eşari’nin hayatını doğumundan on yaşına, on yaşından Mutezil’den ayrılışına ve bundan sonraki hayatı olmak üzere olmak üzere üç devrede incelemek mümkündür.
 
1-Doğumundan 10 yaşına kadar:
   Bu dönem O’nun çocukluk ve ilk tahsilini tamamladığı dönemdir ki, çeşitli ilimler tahsil etmiş ve daha ziyade babasının ahlakı ve ilmi terbiyesinde bulunmuştur.
 
2-On yaşından Mutezile’den ayrılışına kadar:
   Otuz yıllık bir dönemi kapsayan bu dönem O’nun, üvey babası Ebu Ali el-Cubbai ile ilmi yakınlığı bulunduğu dönemdir. O kelam ilmini de Cubbai’den öğrenmiştir. Fıkıh’ta Hanefi olan Eşari, itikatta hocasının tesiriyle koyu bir Mutezile mezhebi savunucusu olmuştur.
   Hicri 300 senesinde O’nun Mutezile’den ayrılarak, Ehlisünnet akidesine bağlandığı bilinmektedir.
 
   Rivayete göre, İmam Eş’ari ilmi olgunluğa eriştikten sonra Mutezile’nin delilleri onu tatmin etmemiş ve bu görüşleri terk etmiştir. Bu karara vardıktan sonra 15 gün evine kapanmış ve bu süre sonunda bir Cuma günü Basra camiinde minbere çıkarak şunları söylemiştir:”Ey insanlar, beni tanıyanlar beni tanır. Tanımayanlarda kendimi tanıtıyorum ben falan oğlu falanım. Ben Kuran’ın mahlûk olduğunu, Allah’ın gözlerle görülemeyeceğini, kötü fiillerimizin kendimizin yarattığımızı söylüyordum. Ben bunlardan tövbe ediyorum ve bu fikirlerden vazgeçiyorum. Ey insanlar ben bu süre zarfında evime kapandım ve bu fikirle ilgili delilleri düşündüm. Onların hiçbirisi bana tercih sebebi olarak uygun gelmedi. Yüce Allah’tan bana hidayet etmesini istedim. O da bana şu yazmış olduğum şeyleri hidayet etti. Bunun üzerine şu elbiseden soyunduğum gibi bütün içinde bulunduğum fikirlerden soyunuyorum.”
 
3-Kırk yaşından ölümüne kadar:
   Mutezile mezhebinden ayrılıp, selef akidesi üzere geri kalan hayatını devam ettiren Eş’ari, yaklaşık 25 yıllık bu süre zarfında bol bol eser telif etmiş ve selef akidesini müdafaa ile geri kalan ömrünü geçirmiştir. Ehli Sünnet adına üslendiği müdafaa ile büyük taraftar kazanmış ve kendisinden sonra gelişecek olan Eş’ariyye ekolünün kurucusu ve temsilcisi olmuştur.
 
   Irak, pek çok bidat mezhebinin çıktığı  bir bölgeydi. İmam Eş’ari, Revafız, Karamita ve özellikle Mutezile ile çok şiddetli ve gürültülü cedel ve münakaşalarda bulunmuştu.
 
www.ihvanlar.net

PAYLAŞ