SÜNNET OLAN VE YASAKLANAN YATMA ŞEKLİ
Derviş olan adamın özellikle yaz aylarında, yatsı namazından sonra boş şeylerle kaybedecek vakti yoktur. Gace bekleyen zikirler, namazlar ve ibadetler vardır. Gece dinç olabilmek, zikrullaha kendini verebilmek için vücudun hakkı olan dinlenmeyi de vermek gerekir.
Resulüllah Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de yatsıdan sonra çabucak yatmayı teşvik ederdi.
“Yatsı namazını kıldıktan sonra muhabbet etmekten hoşlanmazdı.” (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesai-1010)
Hatta sahabelerin bu sebeple camiden çıkınca, gömlek düğmelerini yolda çözdükleri rivayet edilir.
“Yatsı namazından önce yatılıp, namazdan sonra uyanık kalmayı da men etmişti.” (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud-2287)
Efendi Hazretlerimizin de bu konuda çok meşhur bir sözü vardır:
SAAT ON, YATAĞA KON
SAAT ÜÇ YATAKTAN UÇ…
Ne güzel hikmetli sözler… Efendi Hazretlerimizde ihvanlarını böyle teşvik ederdi.
YATMA ŞEKLİ
Yatakta yatmanın da bir sünneti, adabı vardır. Resulüllah Efendimiz, yüz üstü yatmayı (Karın üstüne) yatılmasını hoş görmezdi. “Bu yatış biçimi, cehennem ehlinin yatışıdır.” (İbn-i Mâce-7792, K.S.-7110, Ebu Davud-7793, Tirmizi, K.S.-5759) buyururdu.
Yatanlar cehennemlik olacak diye bir şey yok. Ama bu yatış edebe aykırı olduğu gibi ekseri kâfirlerin yatış şeklidir. Resulüllah Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) uyuyacağı zaman sağ tarafına yatardı. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi-9362, K.S.-891)
www.ismailaga.info