Fetih 1453 dev bütçeli fiyasko
Bir film yapmışlar, adını da Fetih 1453 koymuşlar. Film Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethini anlatıyormuş ve filme dev bir bütçe ayırmışlar.
Sizleri “tarihe vefa” diye aldatsalar da, film derinden derine ihanet kokuyor.
Öncelikle şunu söyleyelim film samimiyetten ve fetih ruhundan uzak bir senaryo ile çevrilmiş.
O ruhu verebilmek için Fetih olayının öncesini ve sonrasını göz ardı edemezsiniz.
Mesela İstanbul’un fethini daha yıllar önce şuan kabri Ankara’da bulunan Hacı Bayram-ı Veli, Sultan Murat Han’a müjdelemiş ve “fetih şu beşikteki yavruyla (Sultan Mehmed), bizim köseye (Akşemseddin) nasip olacaktır İnşaAllah” demiştir.
Fethin Manevi fatihi Hacı Bayram-ı Veli’nin talebesi şeyh Akşemseddin Hazretleridir. Hatta İstanbul’un anahtarını getirdiklerinde Fatih, onun Akşemseddin Hazretlerine verilmesini, gerçek fatihin onun olduğunu söylemiştir.
Fatih’in çocukluğundan Fetih zamanına kadar yetişmesinde Akşemseddin’in büyük emeği vardır. Filmde ise Akşemseddin’e çok cüzi bir yer ayrılmıştır.
Filmde İslami ilimlerle yatişen Fatih’in daha 21 yaşında ulaştığı cihat ruhu yerine kanı kaynayan, gençliğin verdiği bir külhanbeyliğinin olduğu işlenmiş, İslam ve cihat vurgusu es geçilmiştir.
Yani sanki Fatih Sultan Mehmed bu fethi Peygamberi’nin müjdesine nail olmak için değil de, kendisini ispatlamak için yapmış… Böyle bir izlenim veriyorlar.
Şunu bütün tarihçiler kabul eder ki, Osmanlı’nın fethe katılan komutanlarından askerlerine kadar hepsi iman yönünden zirvede olan insanlardır. Filmde ise Fetih tamamen maddiyata dökülmüş, askerin iman gücü yok sayılmıştır.
Osmanlı ordusunun savaş için bıraktığı pala bıyık ve olmazsa olmazı sakala yer verilmemiş, yiğit Osmanlı askerleri sıradan figüranlar ile canlandırılmıştır. Bazılarındaki Amerikan traşı da gözlerden kaçmayan ayrıntılardır. (Ebu Eyyüb-el Ensarinni kabrinin fetihten önce bulunması gibi bir çok saçmalık mevcuttur)
Her sinemada olduğu gibi kadınlar unutulmamış, örtü ve tesettür olayı çok açık bir şekilde çarpıtılmıştır.
Osmanlı’nın bazı önemli askerleri karı-kız düşkünü ve çapkın olarak lanse edilmiştir. Film bu yönleriyle iftira dizisi “muhteşem yüzyıl”dan farksızdır.
Fatih karakterini canlandıran şahsın tipi de ayrı bir konudur. Ne sakalı, ne bıyığı, ne de tipi gerçeği ile benzerlik taşımamakta, görünüm itibariyle de insana güven vermemektedir.
Son zamanlarda Osmanlı ile gençlerimizin ve gelecek nesillerin bağını koparmak adına yapılmış bir yapımdan öteye gitmemektedir.
ECDADI İSLAMDAN AYIRMA ÇABALARI
Bildiğiniz gibi beyin kontrolünde ne büyük silah film ve sinemalar. Şimdi bu silahla bizleri vurmak niyetindeler. Bu güne kadar ahlakımızı kaybettik. Şimdiden sonrada Ecdadımızı çalmak niyetindeler.
Bu çeşit dizi ve sinemalarla Osmanlı ve İslam ilişkisi Amerika’nın istediği bir kalıba sokulmak isteniyor.
Bütün bu “dev” yatırımların sebebi Osmanlı’nın zihinlerde oluşan “Kur’an ve imanı ile bütünleşen, muhteşem, olağan üstü, titreten, şecaatli, korkusuz, ” profilini yıkmak;
Cihat ruhunun olmadığı, İslam ahlakı, Kur’an aşkı ve tasavvuftan uzak, kadın zaafı olan bir Osmanlı profili çizmeye çalışmak.
Yani kısaca “Fetih 1453” sineması ikinci “muhteşem yüzyıl” vakıasıdır. Geçekte tarihe vefa değil ihanettir.
www.ismailaga.info