PSİKİYATRİSTİN KENDİNE BİLE FAYDASI YOK!

 

Psikiyatri adında bir iş dalı çıkmış ve uzmanları türemiş. Psikiyatris.. Diğer bir adıyla ruhi hastalık uzmanları. Psikiyatri bölümü ruhsal sorunlarınızı çözecek bir bilim dalıymış. Burada İlginç olan ise daha önceleri çok saçma bulunurken şimdi revaçta olan bir meslek olması.

Doktor önce sıkıntılarınızı dinleyecek, ruhunuzun derinliklerine inecek ve derdinizin ne olduğunu anlayacak. Sonra bir dizi tavsiyeler ile halledecek işinizi,  bitirecek sıkıntılarınızı…

Sizin sıkıntılarınıza çare olacak, dertlerinize derman olacak zannettiğiniz bilim adamları(!)nın aslında ne halde olduklarını, ucu bucağı görünmeyen karanlıklar içerisinde kıvrandıklarını biliyormusunuz?
Pskiyatrinin duayenleri ve mucitleri olan Freud ve Jung adlı uzmanların düştüğü hal bize bunu apaçık bir şekilde göstermektedir.

Freud psikiyatrinin babası olarak biliniyor. Halk içinde, çeşitli toplantılarda düşüncelerini ve fikirlerini anlatıyor. Jung adında başka birisi de Freud’un anlatımlarından etkileniyor ve bu mesleği öğrenmek istiyor. Daha sonra fikir ayrılığına düşüyorlar ve her ikisi de ayrı ayrı bu alanda çalışmaya başlıyor.

Psikiyatrinin mucidi ve talebesinin sonu ise ibret verici;

Freud, pro içmesi yüzünden onu öldürecek olan korkunç ağrılara neden olan ağız kanserine yakalandı. Hayatının son 15 yılı ameliyatlarla, inanılmaz ağrılarla, kalp rahatsızlıklarıyla, yemesini içmesini desteklemek için takılan protezleri değiştirmekle geçmişti. Ölümüne kadar manyak bir psikopat misali proyu bırakamadı. Yani kendi ruhunun derinliklerine inemedi!
Jung ise 3 yıl süren ağır bir sinir buhranı geçirir ancak geliştirdiği psikanaliz teorilerinin hiçbirini kendinde uygulayamaz.

İşte Psikiyatrinin babalarının sonları.

Ruhi sıkıntıları olan bir bayan yine kendisi gibi bayan olan bir psikiyatri uzmanına müracaat eder.Pskiyatri uzmanı(!) ev hayatını ve iş hayatını düzenlemesi için arkadaşları ve yakınları ile olan münasebetlerinde sorun yaşamaması için hayati telkinler; sakin olması, kendine hakim olması gibi de bazı tavsiyelerde bulunuyor.
Hasta bir gün ruhunun çok sıkıldığından hissediyor. Acil destek almak için doktorunun evine gidiyor. Evin kapısına varınca içeride bir gürültü kopuyor ki;  uzman kadın kocası ile tartışıyor. Pskiyatri uzmanı bayanın bağırma ve hakaret dolu sesi tüm apartmanda yankılanıyor. Hasta zili çalıyor. Uzman bu kavgaya kulak misafiri olan hastasını karşısında görünce rezil olduk endişesi ile donup kalıyor, surat şekli değişiyor… Hasta kadın uzmanın kendisinden beter olduğunu görünce haline şükredip oradan uzaklaşıyor.

Bu pskiyatri dalının tercih edilmesinin sebebi yüksek geliri olsa gerek.

Misal: Kimi uzman(!) saatine 150 ytl alırken tecrübeli ve tanınmış uzmanlarda fiyat 250 ytl ye kadar çıkıyor.

Bir fıkra ile bitirelim.

Adamın biri psikiyatri uzmanına gelir ve şikayetlerini sıralar.”Yatağımın üstüne yatıyorum sanki altımda biri varmış gibi geliyor, altına yatıyorum üstümde biri varmış gibi geliyor.Doğru düzgün uyku uyuyamıyorum, gecelerim berbat oluyor.”
Doktor:
”20 gün sürecek bir tedavi ile bu sorunu ortadan kaldırabiliriz”
Adam:
”Fiyatı ne kadar?”
Doktor:
”Saati 150 lira”
Adam doktorla selamlaştıktan sonra çıkar.Ancak adam bir daha gelmez.İki ay sonra hastaya rastlayan doktor sorar:
”Ne yaptın hastalığın devam ediyor mu?
Adam:
”O işi 2 liraya hallettim.”
Doktor:
”Nasıl oldu bu?”
Adam:
Sizden çıktıktan sonra bir sarhoşa rastladım. Derdimi ona anlattım. Sarhoş dediki ‘ne dert ediyorsun kestir gitsin!‘ Bende karyolanın ayaklarını kestirdim. Hiçbir derdim kalmadı…”

Halbuki insanlar düçar oldukları sıkıntıları giderebilmek için sahte üfürükçülerden farksız hayalci ruh bilimcilerine başvurarak hem maddi hem manevi sömürüleceklerine kendilerine söz konusu sıkıntıyı ve daha sonra şifayı veren Allah’a sığınsalar ve O’nun adına fakirlere zekat, sadaka verseler hertürlü faydaya kavuşacaklarına kuşku yoktur.
www.ismailaga.info

PAYLAŞ