ASHAB-I SEVMEK
Ashab-ı Kiram’ın hepsine hürmet etmek ve onlar hakkında ileri geri konuşmamak vaciptir. Çünkü Allahu Teala Kuran’ın birçok yerinde onları methetmiştir.
‘’O gün ki göreceksin o erkek ve kadın mü’minleri, önlerinde ve sağlarında nurları koşuyor…’’ (Hadid 12) mealindeki ayeti kerimesi bunlardandır.
Allah’ın Resulü de onları sevmiş ve birçok hadis-i şerifinde methetmiştir.
‘’Ashabıma eza eden bana eza etmiş olur, bana ezada bulunmuş olan da Allahu Teala’ya eza etmiş gibi olur.’’ Hadis-i şerifi bunlardandır.
Dört mezhep imamlarımız da, Ashab’ın arasında zuhur eden şeylerin hiç birisi hakkında konuşmamak icap ettiğini bildirmişlerdir. Bu meselelerde diline sahip olmalı ve onların sadece güzel ahlak ve meziyetlerini anlamaya çalışıp onlara muhabbet etmeli; onların ahlakı ile ahlaklanmaya çalışmalıdır.
Resulullah’ın bütün ashabı hidayet üzeredir. Onların tamamı adildir; onlardan bize tebliğ edilen her şey haktır ve doğrudur.
Hadis-i şerifte:
‘’Benim ashabım gökteki yıldızlar gibidirler, hangisine uyarsanız hidayet bulursunuz.’’ Buyrulmuştur.
Her kim Ashab-ı Kiram’ın dindeki gayretlerini, mallarını, canlarını Allah ve Resulünün uğrunda harcadıklarını bilirse, onların şanlarının büyüklüğünde şüphe edemez, onların hepsini sever. Bu hal, kendisini onlar aleyhinde konuşmaktan alıkoyar, onlardan herhangi birini kötülemeyi imana zıt görür.
Bizim için en güzeli, kendi nefsimizin ayıplarıyla meşgul olmak, kendi kalplerimizi günahlardan temizlemeye çalışmaktır.
Resulullah’ın ehl-i beytine muhabbet etmekle beraber onun bütün ashabına tazim eden, onların aralarındaki ihtilafları güzel yorumlayan kimseler, ehli sünnettir ve Haricilerden, Rafızilerden uzaktır. Zira ehl-i beyti sevmemek haricilik, Ashab-ı sevmemek Rafiziliktir.
Ehl-i beyte muhabbet ile beraber bütün Ashab-ı Kiram’a tazim ve hürmet ise ehl-i sünnet yoludur.