ŞEYTANIN ‘FİTNE OLUR!’ TUZAĞI

İnsanlar eğer inandıkları gibi yaşamazlar ise yaşadıkları gibi inanmaya başlarlar. Ve islamı nefsani arzularına göre uydurmak isterler. Bir takım insanlarda yapamadıkları bir hükmü yok saymak için bazı hadisleri de tevil ederek asli dayanağı olmayan fetvalar uydururlar. Bundan iki gayeleri vardır;


1-Gerçek islamı gören ve bilen bir müslümanın ”siz nasıl islami bir hareketsiniz, hem böyle böyle yapıyorsunuz hemde islamı anlatıyor, islamı savunduğunuzu söylüyorsunuz” gibi düşüncelerinin önünü keserek ”Biz islamı yaşıyoruz ancak böyle yapmamız bir eksiklik değildir.Şunun için böyle yapıyoruz.” gibi bir izlenim vermektir.
2-Böylelikle günah ve cezadan kurtulduklarına inanır, kendilerini avuturlar.
 
FİTNE OLUR!
  İşte bazı İslami olarak bildiğimiz cemaatlerde şöyle yaygın bir fetva dolaşıyor:
”Herkesin palto ve pardesü giydiği bir belde veya mekanda çarşaf giymek fitneye sebep olacaktır. Pegamber Efendimiz ise fitneyi uyandırana lanet etmiştir. Dolayısı ile çarşaf giyip fitneye sebebiyet vermektense giymemek daha evladır.”
 
   Öncelikle bu cümlede ki iki noktaya dikkat edin!
   Ne demek? ”islamın bir emrini yerine getirmek eğer huzuru bozacak ise, insanlar ile aran bozulacak ise, insanlar seni karşı safa alacaklar ise sen onu yapma! taviz ver daha iyi!”
   Birincisi, İslamın bir emrini yerine getirmek niçin fitneye sebep oluyor?
   İkincisi, Müslüman ortama ayak uyduran mıdır yoksa ortamı İslam’a göre şekillendirmeye çalışan mıdır?

Resulullah Efendimiz’in bahsettiği fitne bu değildir. Efendimiz bu fitneden; iki taraf, iki insan veya iki kabile arasına sokulacak ihtilaf meselesi, düşünce ayrılığı ve iki tarafın bir birine düşman olmasını sağlayacak her türlü etken” i kasdetmiştir. Fitneye bir kıssa ile misal verelim:

   Mesela Medine’de bulunan Hazreç ve Evs kabilesi iki düşman kavim iken islam kardeşliğinde birleşmişlerdi. Fakat bunu çekemeyen yahudi ve münafıklar bu iki kavmin arasına ırkçılık yönünden fitne sokmaya çalışırlardı. Bu sebeple sahabelerin bile yer yer birbirlerine düştüğü hatta kılıçları çektikleri görülürdü. Ancak Efendimiz ve büyük ashabının müdaheleleri ile bu fitne ateşi söndürülürdü.

   Efendimiz’in kasdettiği fitne de budur.
Ayette de ”Fitne öldürmekten beterdir” buyruldu. Çünkü öldürmek bir kişinin üzerinde, fitne ise bir toplum üzerinde etki yapar.

BU HADİS-i ŞERİFE DİKKAT!
   Diğer taraftan Efendimiz (Sallallahı Aleyhi ve Sellem) buharide geçen bir hadis-i şerifinde buyuruyor ki:
”Terkedildiği vakit sünnetimi ihya edene yüz şehit sevabı vardır”

Hadis-i Şerifte bulunan inceliğe dikkat edin.’Terkedildiği zaman’ buyuruyor.Efendimizin sünneti terkedilince durum böyle ise farzlar nasıldır?
İnce nokta:
Efendimiz:”terkedenlere uyun!” buyurmadı.”İhya edene yüz şehit sevabı vardır.” buyurdu.
Demek ki bir farz veya sünnet bir toplumda terk ediliyorsa, onlara uymak şöyle dursun o farzı veya sünneti uygulamak çok büyük sevap ve ecir kaynağı oluyor.

Efendimizin bu Hadisi şerifi sapıklara yeter ve artar bile.

”Resul size neyi verdi ise onu alın, sizi neyden nehyetti ise ondan sakının!”
   Şimdi! Eğer farzı veya sünneti kimsenin yapmadığı bir ortamda yapmak fitne oluyorsa yani buna ‘fitne olur’ diyorsanız Efendimize iftira etmiş, yalan isnat etmiş oluyosunuz. Veya Efendimizin sözünü hükümsüz kılmış oluyorsunuz. Kendi fetvalarınızı O’nun sözünün üstünde görüyorsunuz…. (Allah’a sığınırız)
   Yukarıdaki gibi fetvalar verenler hem kendilerini günaha sokmuş oluyorlar hemde bu fetva ile amel edenlerin günahından (onlardan eksilmeden) yükleniyorlar.
   Allah (celle celaluhu) böyle büyük hatalara düşmekten, ümmeti ifsat için çalışmaktan, bu çalışmalara alet olmaktan muhafaza eylesin.Bu hataya düşenleride rahmeti ile kuşatsın ve doğru yola alsın inşallah….

“Sizden hayatta kalanlar benden sonra nice ihtilaflar görecek. Öyle ise size sünnetimi ve hidayet üzere olan Hülefâ-i Râşidîn’in sünnetini hatırlatırım, bunlara uyun ve dört elle sarılın.” (Tirmizî, İlim 16, (2678); Ebu Dâvud, Sünne 6, (4607)

NOT: Eğer bir fitneden bahsedilecek ise o fitne: Allah’a isyan etmektir, Allah’ın farzlarını, sünneti terketmektir, sapık fetvalar vermektir, nefse kul olmaktır, İslama değil ortama ve modaya uymaya çalışmaktır, Allah’ın rızasını bırakıp insanlara yaranmaya çalışmaktır.
www.ihvanlar.net

PAYLAŞ