Erdoğan’ın “İslam güncellenmeli” sözü üzerine…

   Cumhurbaşkanı Erdoğan katıldığı bir programda talihsiz ifadeler kullandı:

   “İslam’ın güncellenmesi vardır, siz İslam’ı kalkıp da 14 asır, 15 asır önceki hükümleriyle bu gün uygulayamazsınız, böyle bir şey yok. İslam’ın uygulanması bu gün de yer koşullar sebebiyle değişiyor. İslam’ın güzelliği burada zaten. Şimdi birçok hocaefendi beni tefe koyup çalacak, Rabbim bizi tefe koymasın”

Üstad Necip Fazıl;
İslam bir güneştir. Güneş yenilenmez.Güneşe bakan gözler yenilenir.

İSLAM’IN GÜNCELLENMESİ(!)

   Yakın zamanda Mevdudi, Efgani, Abduh gibi kimini mason olduğu tescilli sapıklar da “İslam’ın yenilenmesi, güncellenmesi” diye bir şey ortaya atmışlardı. Onlara göre de İslam bu güne uydurulmalıydı.

   (Erdoğan’ın çok itimat ettiği Hayreddin Karaman’da onları “yenilik öncüleri” diye tanıtır)

   Hatta şuan Kur’an hükümlerinin bile bu gün geçerli olmadığını ileri süren tarihselciler de aynı şeyi söylemektedir.

   Dolayısıyla bu ifadeler ithal edilmiş ve sonradan uydurulmuş ifadelerdir.

YENİ İSLAM DEĞİL, YENİDEN İSLAM

    Bu gün Erdoğan ve benzerlerinin düştüğü en büyük hata bu olsa gerek; Yeni bir İslam anlayışı!

Bu gün furu’ gibi görünen bazı meseleler üzerinden bu tartışmaya giriliyor, yarın tartışma sırasının kat’i haram ve hükümlere gelmeyeciğine kimse garanti veremez. Çünkü ortaya atılan söylem ucu açık ve her yöne çekilebilecek cinsten.

   14 asır önce kadının açık gezmesi haramdı, bu gün yine haramdır. Birbirine yabancı Erkek ve kadının kimsenin giremeyeceği kapalı bir odada/alanda başbaşa kalması 14 asır önce de caiz değildi bu gün de caiz değil.

   Bu gün asansöre biniyoruz diye bu hükmü güncelleyip caiz mi diyeceğiz?

  Daha uç bir misal verelim:

   İçki, kumar, zina…

   Bunlar bu gün insanlar arasında çokça işlenen şeyler. Hatta zinayı karşılıklı rıza ile işliyorlar. Zinayı kimisi ihtiyaç olarak bile görüyor (haşa). Hatta evlenmeye imkanım yok, ev geçindiremem  bu sebeple evlenmiyorum, ihtiyacımı karşılıyorum deyip kendisine bahane bulan da var.

   O halde ne yapacaksınız? İslam’ı güncelleyip, ortama uydurup (haşa) bunların caiz olduğunu mu belirteceksiniz

   Dün haram olan bu günün şartlarından dolayı helal mi olacak?

   Eğer öyle düşünüyorsanız şu ayete muhatap olmaktan korkmaz mısınız?

   “Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak “Bu helâldir, şu da haramdır” demeyin, çünkü Allah’a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah’a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler.” (Nahl, 116)

   Bu gün ister asıl ister furu’ meseleler olsun, helal haram bellidir. Hocaların vazifesi bu hükümleri eğip bükmeden aktarmaktır. Birileri rahatsız olacak diye eğip bükmek değil Allah’ı razı etmek için teslim olup herşeyin aslını anlatmak gerekir.

DEĞİŞMEZ İKİ KURTULUŞ YOLU

   Peygamberimiz binlerce sahabenin huzurunda “veda hutbesinde” ne buyurmuştu:

    “Ey mü’minler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç   şaşırmazsınız. O emanetler, Allah’ın kitabı Kur-ân-i Kerim ve Peygamberin sünnetidir.”

   Kur’an değişir mi? Hükümleri değişir mi? Sünnet değişir mi?

   Kur’an ve sünnet yere, zamana, mekana mı uyacak? Yoksa yer, zaman ve mekan Kur’an ve Sünnete mi uyacak?

   Yolu şaşırmamak için kıyamete kadar Kur’an ve Sünnete sarılmak gerekiyorsa, onlar da her isteyenin keyfine göre değişmeyecekse güncelleme dediğiniz şey havada kalan bir ifadedir.

   Ve bu ifade Kur’an ve Sünnet yolundan gidenlere uymayan bir ifadedir. 

   Dolayısıyla birçok hocaefendiden önce Rabbimiz bu ifadelerden razı değildir.

   Ve İslam’ın hükümlerini olduğu gibi anlatanlara “marjinallik” damgası vurulması kabul edilir birşey değildir. 

FEMİNİSTLERE YARANMAK İÇİN…

   Feminizm dediğimiz şey Batı’da kilisenin kadınlara karşı olan insanlık dışı tavrından dolayı ortaya çıkmıştır. İslam ise ilk kadına hakkını veren, cenneti onların ayakları altına seren dindir.

   Kadına da erkeğe de durması veya durmaması gerektiği yeri de gösterir İslam. Çünkü insanı yaratan Allah, insanın zaaflarını da bilmektedir.

   İslam “kapalı bir yerde baş başa durma” “karşı cinsle laubali olma” diyorsa, kadına “örtün” erkeğe de “bakma” diyorsa işte bu gün hikmetleri daha açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır.

   Taciz, tecavüz, istismarlar hep bu emirler uygulanmadığı, hiç kimse sınırlarını bilmediği ve korumadığı içindir.

   Bu gün İslam’ın hükümlerini “olduğu gibi” tatbike her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.

   Her Müslüman bu gün YENİDEN İSLAM demelidir. Yeni İslam değil!

   Batıya, feminist baskıya, gavurlara yaranmak için lafı eğip bükmenin, farklı söylemler içine girmenin hiçbir manası yoktur.

   Artık taviz verme devri değil, verilen tavizlerden tövbe edip dönme devridir.

   Yoksa halihazırda olan Allah’ın yardımını da kaybedersiniz de pişmanlık fayda vermez.

www.ihvanlar.net

PAYLAŞ