Türkçe lisanımız böyle katledildi

M. Kemal’in direktifi ile 1932 Temmuz ‘un da “Türk Dilini Tedkik Encümeni” kuruldu. Bu cemiyetin bünyesinde birçok komisyonlar teşekkül ettirilerek “tasfiyeci” bir anlayışla ve adeta askeri bir planlama gibi harekete geçildi. Gaye : O derecede “ırkçı “ ve “gayr-ı ilmi “ idi ki; halkın günlük konuşmasında yer almış olup da menşe ‘ itibariyle Arapça ve Farsça olan kelimeler bile lisandan mutlaka atılması gerekli “muzır unsurlar ” olarak ilan edildiler. Bunların yerine eski Türk lehçelerinden de “Moğolca”dan karşılıklar arandı. Bulunamayanlar için yeni yeni kelimeler uyduruldu. Avrupa lisanlarından alınmış kelimeler bu boykotun dışında bırakıldığı gibi dipdiri kelimelere karşılık bulunamadığı takdirde yeniden Avrupa menşe’li kelimelerin alınmasında bir beis görülmedi.

 Demek ki; “yabancılık ” sadece İslam kültürünün malı olan kelimelere hasredilen bir menfilik olarak ortaya çıktı. Gayet acele olarak “Tarama Dergisi ” adıyla bir sözlük meydana getirildi. Herkes bu sözlükdeki uydurma kelimeleri kullanmaya icbar edildi. Böylece ortaya öyle maskara bir dil çıktı ki; kimse kimseyi anlayamaz oldu.

   Buna bir tek misal verelim; 12 Eylül 1 934’te M. Kemal Paşa dil inkılabı yıl dönümünde şu tebriki yayınlamıştı : “Dil bayramımızdan ötürü Türk Dili Araştırma Kurumu genel özeğinden, ulusal kurumlardan, türlü orunlardan birçok kutun bitik/er aldım. Gösterilen güzel duygulardan kıvanç duydum. Ben de kumuyu kutlarım. Gazi M Kemal 22 Eylü/ 1 934. “

 Bu gene mutedil sayılır. İçinde hiçbir aslı Arapça olan kelime bulunmamak üzere döktürülen inciler( ! .. ) anlaşılınadıktan ma’da bir de zevksizlik ve ahengsizlik misali idi. Nihayet bu tasfiyeci tutumun dili bir çıkmaza sürüklediğini gören M. Kemal başta Falih Rıfkı olmak üzere. Fuad Köprülü, Ali Canib, Reşad Nuri gibi mütedillerden yeni bir komisyon kurdu. Bunlar bir “Osmanlıca’dan Türkçe’ye Cep Kılavuzu” hazırladılar. Ancak siyasi sebeblerle bu komisyona “Dil Kurumu’ndaki aşırılar da alınınca bundan da ilme ve maslahata uygun bir netice elde edilemedi.
Bu sakim (ağır hatalı) yoldan dönüş için kendilerini küçük düşmüş olmaktan kurtaracak bir çare aradılar. Bulunan bahane daha da eblehane ve gülünçtü:

GÜNEŞ DiL NAZARİYESİ! .. Neydi bu Güneş Dil Nazariyesi? ! .
Kısaca söyleyelim:
   1 935 Yılı’nda, İstanbul ‘dan Ankara’ya rahatsız dönen Kemal Paşa, Dil Kurumu allamelerini (! ..) hasta yatağında kabul etti . Onlara, kimden öğrenmişse Viyanalı Dr. K virgiç, adında birinin insanlık tarihinde ilk tefekkürün Güneş’ le başladığını iddia eden Fransızca hazırlanmış bir tezinden bahsetti. Buna göre dillerin doğuşu da Güneş’le izah edilmeliydi … Nasıl diğer birçok yıldız Güneş’ten kopup ayrılmış sa bütün diller de Güneş gibi olan Türkçe’ den türemiştir.

Böylece dün, “Türkçe değildir! .. ” denilerek boykot edilen kelimelerin bu defa aslında Türkçe olduğunu isbata çalışmak( ! .. ) gibi gülünçlükler sergilendi. Dalkavuklar paçaları sıvadılar. Bütün dillerin Türkçe’den türemiş olduğunu izah sadedinde ne cevherler yumurtladılar. Üniversite hocalarından Yusuf Ziya Bey her Frenkçe kelimenin aslının Türkçe olduğuna dair kargaları bile güldürecek iddiaları sırf “Ebedf Şefleri “nin gözüne girmek için yıllarca her mecliste ortaya attı. Medrese kaçkını Naim  azım (Onat) ise, Arapça kelimeler için aynı maskaralıkları kitaba dökmekten çekinmedi ve “Arapça’nın Türk Diliyle Kuruluşu” adıyla kocaman bir kitap yazdı .

   Güneş Dil Teorisi, güya tasfiyecilikten geri dönüşe bir kılıftı. Ama ne yazık ki, bir kere ok yaydan çıkmış, dil her önüne gelenin karışmakta bir beis görmediği harcıalem bir mes’ele haline gelmişti. Dini tesirleri izale etmenin en tabii bir icabı olarak menşei Kur’ an olan kelimeleri milli hafızadan silmenin lüzumu devrimbaz kafalarda yer edince güzel Türkçe’miz yeni bir kadere doğru sürüklenmeye başlamış ve bu sürükleniş, komünizmin sinsi bir taktikle kemalizm maskesine bürünüp mesafe kat’ etme mevsiminde baş döndürücü bir sür’ate ulaşmıştır.
BOYKOT – Üstad Kadir Mısıroğlu
   (Çok daha derin malumata vakıf olmak isteyenler Üstad Kadir Mısıroğlu’nun ilaveli baskısı Boykot adlı kitabına müracaat edebilirler)
www.ihvanlar.net

PAYLAŞ