Alışveriş ile ilgili Hadisler

SATIŞTA, ALIŞTA, ALIP VERMEKTE CÖMERT DAVRANMAK, BORCUNU GÜZELCE ÖDEYİP ALACAĞINI BAĞIŞLAMAK, ÖLÇÜ VE TARTIDA TERAZİYİ ALACAKLI TARAFA EĞDİRMEK, EKSİK ÖLÇMEKTEN KAÇINMAK, ZENGİN VE FAKİR BORÇLUYA MÜHLET VERMEK VE ALACAĞINDAN BİR KISMINI BAĞIŞLAMAK

1370. Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Bir adam alacağını istemek üzere Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e geldi ve Peygamberimiz’e karşı ağır bir ifade kullandı. Bunun üzerine ashâb ona haddini bildirmek istediler. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Onu bırakınız. Çünkü alacaklı olanın söz söylemeye hakkı vardır” buyurdu. Sonra da:
– “Onun devesiyle aynı yaşta olan bir deve veriniz” diye emretti. Sahâbîler:
– Yâ Resûlallah! Ancak onun devesinden daha iyi olan yaşlısını bulabiliyoruz, dediler. Peygamber Efendimiz:
– “O halde onu veriniz; şüphesiz ki sizin hayırlınız borcunu en güzel şekilde ödeyendir” buyurdu.
Buhârî, İstikrâz 4, Vekâlet 6, Hibe 23; Müslim, Müsâkât 120. Ayrıca bk. Tirmizî, Büyû’ 75; Nesâî, Büyû’ 64
1371. Câbir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Satışta, alışta ve borcunu istemekte kolaylık gösteren kimseye Allah rahmet etsin. ”
Buhârî, Büyû’ 16. Ayrıca bk. İbni Mâce, Ticârât 28
1372. Ebû Katâde radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kıyamet gününün sıkıntılarından Allah’ın kendisini kurtarmasından hoşlanan kimse, borcunu ödeyemeyene mühlet tanısın veya ondan bir bölümünü indirsin. ”
Müslim, Müsâkât 32. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 23
1373. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsanlara borç para veren bir adam vardı. O hizmetçisine şöyle derdi:
– Darda kalmış bir fakire vardığında onu affediver; umulur ki Allah da bizim günahlarımızı affeder.
Nihayet o kişi Allah’a kavuştu ve Allah onu affetti. ”
Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Müsâkât 31. Ayrıca bk. Buhârî, Büyû’ 18
1374. Ebû Mes’ûd el-Bedrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizden önceki ümmetlerden bir adam hesaba çekildi; hayır namına hiçbir şeyi bulunamadı. Fakat bu adam insanlarla düşer kalkardı ve zengin bir kimse idi. Hizmetçisine, darda kalan fakirlerin borcunu affetmesini emrederdi. Azîz ve Celîl olan Allah:
“Biz affetmeye ondan daha lâyıkız; onu affediniz” buyurdu. ”
Müslim, Müsâkât 30. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, IV, 120
1375. Huzeyfe radıyallahu anh şöyle dedi:
Allah’ın kendisine mal ihsân ettiği kullarından biri Cenâb-ı Hakk’ın huzuruna getirildi. Allah Teâlâ ona:
– Dünyada ne yaptın? diye sordu. Hadisin râvisi Huzeyfe, kullar Allah’tan hiçbir sözü gizleyemezler, demiştir. Bu adam da:
– Ey Rabbim! Bana malını verdin; ben de insanlarla alış veriş yapardım. Alış verişte kolaylık göstermek benim huyumdu. Zengine kolaylık gösterir, fakire mühlet verirdim, dedi. Bunun üzerine Allah Teâlâ:
– “Ben buna senden daha lâyıkım” dedi. (Meleklere de) “Kulumu affediniz” buyurdu.
Ukbe İbni Âmir ve Ebû Mes’ûd el-Ensârî radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
– Biz bunu Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ağzından böylece işittik.
Müslim, Müsâkât 29
1376. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse darda bulunan borçluya mühlet verir veya borcunun bir kısmını ya da tamamını bağışlarsa, Cenâb-ı Hak o kişiyi Allah’ın gölgesinden başka gölge bulunmayan kıyamet gününde arşının altında gölgelendirir. ”
Tirmizî, Büyû’ 67. Ayrıca bk. Müslim, Zühd 74; İbni Mâce, Sadakât 14
1377. Câbir radıyallahu anh’ den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ondan bir deve satın almıştı. Devenin parasının tartılmasını ve üzerine bir miktar ilâve edilmesini emretti.
Buhârî, Büyû’ 34, Hibe 23; Müslim, Müsâkât 109-115
1378. Ebû Safvân Süveyd İbni Kays radıyallahu anh şöyle dedi:
Ben ve Mahreme el-Abdî, satmak üzere Hecer kasabasından bezden yapılmış elbise getirttik. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem yanımıza geldi ve bizden iç çamaşırı almak istedi. Yanımda paraları tahsil eden bir muhasebecim vardı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona:
“Alacağın ücreti tart; bir miktar da ilâve et” buyurdu.
Ebû Dâvûd, Büyû’ 7; Tirmizî, Büyû’ 66. Ayrıca bk. Nesâî, Büyû’ 54; İbni Mâce, Libâs 12, Ticârât 34

PAYLAŞ