Kapora almak caiz midir?

Memleketimizin örf ve âdeti üzere bilindiği gibi, genellikle alım-satım işlemlerinde ve kira sözleşmelerinde yapılan akit uygulamaya konduğu takdirde ücret ve bedele mahsuben mal sahibine verilen meblağa kapora yani pey denilmektedir. Kaporalı akitlerde şu iki durum düşünülebilir:

a- Yapılan akdin uygulanmaya konması, yani müşteri veya kiracı akde konu olan şeyi bir müddet sonra gelip alması halinde kapora bedele mahsup edilir, akdin uygulamaya konmaması yani vazgeçilmesi halinde ise kapora iade edilir. Bu, caizdir.

b- Akdin uygulamaya konması halinde kapora, birinci durumda olduğu gibi bedele mahsûb edilir, fakat akdin uygulamaya konmaması yani vazgeçilmesi durumunda ise kapora iade edilmez, mal sahibine kalır. İşte bu durum batıldır, caiz değildir. Çünkü Amr b. Şuayb’ın dedesi Abdullah b. Amr b. el-As (R.A.) den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz: Ürban yani kaporalı satışı yasaklamıştır.”1

Urban satışı şöyledir: Kişinin bir köle veya cariyeyi satın alması veya bir hayvanı kiralaması, sonra da satan veya kiralayan kimseye: Sana şu kadar dirhem veya dinar veriyorum. Şu şartla ki, ben bu malı teslim alır veya senden kiraladığım hayvana binersem sana vermiş olduğum para, malın bedelinden veya hayvanın kirasından sayılacaktır. Şayet malı almaktan veya hayvanı kiralamaktan vazgeçersem, sana önceden vermiş olduğum para senin olsun, demesidir.

Böyle satışların caiz olmamasının sebebi şudur: Böyle satışlarda aldanma vardır. Ayrıca en önemli bir husus da: Bu gibi satışlar, şartlı bir satış olmaktadır. Çünkü alım-satım akdi yapılınca, mal alıcının olur. Hâlbuki kapora veren şahıs, malı götürmezsem kaporam sana kalsın demekle, rızası olmadığı zaman malı satıcıya iade etmeyi şart koşmuş sayılır. Bu da, alım-satım akdinin kesinlik hükmüne aykırıdır. Bir de vazgeçilme halinde, mal sahibi kaporaya hiçbir karşılığı olmadan, haksız yere sahip olmaktadır.

Bu vazgeçmeden ötürü satıcı-kiralayan zarara uğradıysa bu zararını kaporaya mahsup edebilir. Fakat ihtimalli zararlar buna dâhil değildir. Örneğin “sana satacağım diye evi bir başkasına satmadım” tarzı bir ifade zarar kapsamına girmez.

Özetle, akit uygulamaya geçtiğinde bu alınan kaparo toplam bedele mahsup edilir veya akitten vazgeçildiğinde kaparo iade edilirse, kapora almak caizdir. Fakat akit uygulamaya geçtiğinde bu alınan kaparo toplam bedele mahsup edilir ama akitten vazgeçildiğinde kaparo iade edilmezse, kapora almak caiz değildir.

dipnot

(1) Ebû Davud, Buyu: 69; İbn-i Mace, Ticaret: 22; Muvatta, Buyu: 1

PAYLAŞ